RIDVAN UZ (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum.

Tabii, öncelikle orada hayatını kaybeden tüm ailelere, yakınlarına, evlatlarımıza ben de tekrar başsağlığı diliyorum. Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele buyursun inşallah.

Ama söylemek istediğim, orada 2 genç kardeşimiz vardı, birinin adı Yiğit, birinin de Alp. Ailelerini biliyorum, tanıyorum. Beraber büyümüşler, beraber okumuşlar ve bir tatil sürecini beraber geçirmek adına orada olmuşlar. Otelden sağ çıkanların listesinde isimleri var çünkü 2'nci kattalar. Çıkıyorlar, "Biz yaşıyoruz." diye yazdırıyorlar fakat bağırmalara, o haykırışlara dayanamayıp tekrar otelin içine giriyorlar. Üst katlara kadar çıkıp her bir kapıyı çalıp insanları uyandırıp kurtulmalarını sağlamak üzerine mücadele verirken hatta yatakları atıyorlar, çarşafları bağlıyorlar, insanları indirmeye gayret gösteriyorlar ama ikisi de orada rahmetli oluyor. Dolayısıyla, aslında Türkiye'nin gözü kulağı bizde olduğuna göre, bizim Komisyon olarak da bu 2 genç kardeşimizin de vebalini taşıdığımızı söylemek isterim.

Ve şunu arzu ediyorum yani eskilerimiz hep der: "Benim oğlum bina okur, döner döner bir daha okur." diye, böyle bir şey olmasın istiyoruz artık. Niye? İşte bir Aladağ yaşadık, bir Soma yaşadık, bir Şırnak yaşadık, bir İliç yaşadık; yani dolayısıyla yaşamaya devam ediyoruz, artık bunun son bulabilmesi adına da her birimiz burada hem fedakârlık hem de feragat etmeliyiz. O yüzden, Semih Bey'in açılış konuşması çok güzeldi bu ailelere yönelik, teşekkür ederim. Resul Bey çok güzel tespitler yaptı, Cevahir Ağabey öyle, Naci Bey'in hem otellerle ilgili bilgisi hem de sigortayla ilgisi var. Hakikaten, baktığımız zaman, buradan bir asli unsur yani netice alınabilecek bir kadronun da her birimiz adına olduğunu görüyorum. Tabii, burada Cevahir Bey çok güzel bir şey söyledi, dedi ki: "Hüküm cümlelerini en son, herkesi dinledikten sonra verirsek daha doğru olur." Katılıyorum ama bu hüküm cümlelerini kurabilmek adına da bizler doğru bildiğinden zerre şaşmamakla ve her birimiz burada doğruyu söylemekle yükümlüyüz. Dolayısıyla, ben de bu bağlamda Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı bilirkişi ön raporuna baktım; bu, doğru bir rapormuş çünkü 23/1/2025'te, iki gün sonra rapor tamamlanmış, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının görevlendirmesiyle mahkeme heyeti görevlendirilmiş ve aynı gün sabah saat 07.30'da olay mahalline intikal etmişler yani 03.50'de yangın oluyor, 07.30'da bilirkişi heyeti yani Bolu Savcılığının bilgilendirdiği heyet orada hazır bulunuyor. Şimdi, tabii ki bunun üzerinden konuşmayacağım çünkü bu, bilirkişi ön raporu ama bilirkişi raporunu da biz Komisyon olarak ivedilikle talep edip, bunu derhâl alıp bunun üzerinde de konuşmamız ve...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Onunla alakalı konuştum ama henüz daha tamamlanmamış arkadaşlar, haberiniz olsun.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Kültür ve Turizm Bakanlığı, Grand Kartal Otelin sahibi, mimar ve mühendisler, müşavir, danışman, proje ve sigorta yapanlar, bunlar asli kusurlu diye bir ön rapor sunulmuş fakat baktığımızda da otelin mücavir alan dışında, orman arazisinde olduğu... Turizm Bakanlığı yatırımları noktasında 30/9/1971 tarihinde tam kırk dokuz yıllığına bu otelin işletilmesi verilmiş.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - 71...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - 71...

Ve dolayısıyla 2020'de dolmuş, süre dolmuş. Doldu, ne oldu? Muamma, kocaman bir muamma, uzatılmamış. Hangi yasaya göre yönetiliyor? Kim denetliyor? Yani dolayısıyla bunu birinci ağızdan almamız lazım. Bu da kim? Kültür ve Turizm Bakanı yani bunu bir şey olarak söylemiyorum çünkü burada böyle muallak bir durum var ve "Bu nedir?" diye sorabileceğimiz bakabilecek tek kişi.

İki: Bizim hem Bakanımızı hem de Bolu Belediye Başkanını davet etmemiz lazım. Bu yangın raporu önce talep edilmiş, sonra bu talepten vazgeçilmiş, sonra ek yapılan binaya rapor verilmiş yani yangın raporu verilmiş; sen o raporu, lokantanın raporunu gidip koca binanın "yangın raporu" diye Bakanlığa vermişsin. Bunu belediyeye de sormamız lazım, Bakana da sormamız lazım. Yani olayı tam çıplaklığıyla göz önünde bulundurmamız lazım çünkü otelin yanan fotoğrafını çektik, otelin şeyinde "Turizm Bakanlığı tarafından denetlenmektedir." yazıyor. Yani biz buraya "Mutlu Misafir Oteli" belgesi de vermişiz, Sayın Bakanımız imzalamış. Dolayısıyla, burada, bu Komisyonun, Allah rızası için, doğruyu göstermek adına, bizim çekinmeden, seçilmişler olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin muhteviyatını ve yapısını korumak adına hem Turizm Bakanını hem Belediye Başkanını, tüm sorumluları burada dinlememiz lazım ki yüreklere su serpilsin diyor, tekrar ölenlere rahmet diliyor ve teşekkür ediyorum.