SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkanım, sizleri ve Kıymetli Komisyon üyelerini sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Sayın Bakanım ve ekibine de hoş geldiniz dileklerimi iletiyorum. Ayrıca, Bakan seviyesinde burada bulunuyor olmanızın da kıymetli olduğunu düşünüyorum; bu nedenle de size teşekkür ediyorum.

Sayın Ataman o kadar güzel güzellemeler yaptı ki ben yaptığınız çalışmaların o bölümlerine değinmeyeceğim. Tabii, muhalefet milletvekili olarak da bu bizim için...

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Devam edebilirsiniz, kaldığı yerden devam edebilirsiniz, sıkmayın kendinizi yani.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Kadın mücadelesi olduğu zaman bizim için parti farkı da ortadan kalktığı için, lütfen, biraz sonra söyleyeceklerime de o gözle bakmayın.

Şimdi, öncelikle kitaptaki bir konuyu söylemek istiyorum; Alo 170 hattındaki başvuruların psikologlar tarafından ilk başta dinlenildiğini ve şikâyet başvurusunda bulunmak isteyenlerin başvuru taleplerini de bunların aldığını gördüğüm için söylüyorum; burada bir avukatın da bulunmamasının eksiklik olduğunu düşünüyorum. Acaba bir avukatın da eşlik etmesi daha iyi olur şeklinde bir düşünceniz var mıdır? Çünkü belki bu verilerin tümünü incelediğimizde mobbing alanı -gerçekten bizim hukukumuzda tam anlamıyla yeri yok ama- mesela ilk 2006 yılında Yargıtayın bir iş mahkemesi kararında tanımlanmıştı, daha sonra Yargıtay kararlarıyla gelişen bir hâl. Dolayısıyla bu şikâyetlerin hepsi gerçekten mobbing mi, değil mi; çok hassas bir konu. O yüzden, bu verilerin o gözle de bir değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani "Ben mobbing görüyorum." diyen herkes mobbing görmüyor, mobbingin şartları var. Dolayısıyla bu konudaki yaklaşımınızın veya bu düzenlemenin bu şekilde alt başlıklarda irdelenmesini düşünür müsünüz? Ona göre ben 43'üncü sayfada -Başkanıma da teşekkür ediyorum- bu kadının yüzde 43, yüzde 57 oranında olmasını da TÜİK 2014 verilerine göre kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısı kadar olduğu için bunun da baktığımızda, görsel anlamda sağlıklı bir veri bize vermediğini düşünüyorum.

Bir de Sayın Başkanım, siz biraz tereddüt ettiniz ya; zaten baktığımız zaman başvurulardaki nedenlere, istifaya zorlanma gibi bir neden 20,12 olmuş.

Sayın Bakanım, ben cinsel tacizin de yüzde 1 bile olmadığı verisini doğru algılamam -benim alan da yani hak temelli çalışıyoruz biz avukatlar- mümkün değil diye görüyorum. Dolayısıyla bu alt başlıkların da işte, psikoloğun yanında bir avukatın olması durumunda çok daha verimli hâle getirileceğini düşünüyorum; bunu söylemek isterim.

Onun dışında da Sayın Başkanım, siz az önce Bakanımıza sordunuz ama bir yerlerden elde ettiğim bir şey, şirketlerde orta kademede yüzde 31 kadın oranı var ama CEO seviyesine geldiğinde yüzde 15'e iniyor.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Çünkü birçok şirketin sahibi kadın da ondandır o.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Vallahi ağzınızdan bal damlıyor, umarız öyledir.

Dolayısıyla şirket politikalarında aslında kadın ağırlıklı bir politika üretilmesi gerekirken bunun şirketlerin gerçek verilerine de ulaşmadığını görüyoruz.

Sayın Bakanım, şimdi, ayrımcılık hükümleri bizde maalesef, iş sözleşmesi yapıldıktan sonra başlıyor ama biliyoruz ki Avrupa Birliğinde iş sözleşmesinden önceki dönemi içerisine alan bir ayrımcılık yasağı var yani işe alımlardan işe alım ilanlarına kadar geçen süreçte. Dolayısıyla Avrupa Birliğine uyumlu bir mevzuatımız bu anlamda yok. Bunun düzeltilmesi yönünde herhangi bir çalışmanız var mı?

Yine, iş ve aile yaşamının uyumlaştırılmasında da bazı önemli değişiklikler oldu ama hâlâ Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumsuz kalan noktalar var. Bunun da düzeltilmesi yönünde, giderilmesi yönünde bir çalışmanız var mı?

Yine, İş Kanunu 72'yi kaldırmayı düşünüyor musunuz? Daha önce Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği ve İş Kanunu'nda birtakım değişiklikler yaptınız hatta kaldırdınız o bölümü ama 72'nci maddedeki ayrımcılığın biz Anayasa'da devam ettiğini ve İş Kanunu'nun 5'inci maddesinde de bunun devam ettiğini düşünüyoruz. Bu konuda herhangi bir çalışma var mı? ILO'nun bu konuyu düzenleyen anlaşması çok eski, Türkiye bu anlaşmadan geri çekilmeyi düşünür mü bu bağlamda? Bu konuda bir çalışmanız var mı?

Bir sürü teşviklerden bahsettiniz Sayın Bakanım, kâğıt üzerinde her şey çok güzel gözüküyor. Bunu bir eleştiri olarak da almayın. Biz kanunlara da bakıyoruz harika ama uygulamada öyle değil yasal mevzuatlar. Şimdi, ben merak ediyorum, çocuk bakım teşviki almış bakıcıların ne kadarı istihdam edilebildi yani ne kadarı sigortalı bir şekilde iş gücüne katılmış oldu? Bu konuda bir veriniz var mı? Yani etki analizlerini bu projelerden sonra yapıyor musunuz, bunların oranı nedir? Bir de projelerin verileceği illeri nasıl saptıyorsunuz? Bu konuda da bilgilendirme alabilirsek çok memnun olacağım.

Ben daha fazla sözü uzatmadan hepinize çok teşekkür ediyorum.