İBRAHİM AKIN (İzmir) - Şimdi, 10'uncu maddeyle ilgili birçok kurumdan bahsediliyor: Karbon Piyasası Kurulu, Danışma Kurulu, İklim Değişikliği Başkanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, piyasa işletme merkezi... Burada temel olarak Danışma Kuruluyla ilgili birkaç söz söylemek isterim. Daha önce bahsettik aslında bakarsanız, eğer gerçek anlamda kolektif bir iş, toplumsal bir iş yapmak istiyorsanız bu kurulları daha kapsayıcı, daha katılımcı yapmaya ihtiyaç var ancak sözlerimizin çok kıymetli olmadığı ve sürekli geçtiğine göre çok olmayacak gibi gözüküyor ama biz ısrarla söylüyoruz, böyle bir çalışma sistemiyle enerji meselesini ve aynı zamanda iklim meselesini çözmek mümkün değil.

Keza başka bir konu daha var burada. Özellikle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu diye bir kurul var. Bu kurul şimdiye kadar hakkında birçok şaibe olan bir kurul ama buna denetleme kurulu olarak bir işlev verilmiş durumda. Biz eğer burasının sağlıklı denetlenmesinin mümkünatı varsa bağımsız bir kurul tarafından bu meselenin çözülmesi gerektiğini, aksi takdirde kendi kendini denetlemesinin mümkün olmadığını, böyle bir kurulun da işlevsel olmadığını ifade etmek isteriz. Yaşadığımız pratiklerden çıkardığımız deneyim şudur ki bu kurullar aslında özellikle belli kesimleri korumak üzerine, kayırmacı bir siyasetin pratikleri üzerine kurulmuş kurullardır; böyle kurullarla bu işlerin yürütülmesinin mümkün olmadığını ifade etmek isteriz. Özellikle karbon meselesinin salınımı konusunda, daha önce de söyledik, yapılması gereken işlemlerin başında karbon salınımını sağlayanlar ve karbonun karşısında daha sağlıklı bir ekosistemin yapılması, üretenlerin bir kolektif ilişkisi olması lazım diye ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.