ERHAN USTA (Samsun) - Ben, zaten sizin sözünüzü kesip bir şey söylemedim. Yani, ben sizi dinledim, saygıyla da dinledim ama en sonunda siz nasıl benim şu andaki konuştuğuma bir değerlendirme yaptınız, ben de sizin konuşmanıza ve aslında sizden daha ziyade ben bugünkü Ekonomi Bakanımıza da değil... Bundan önceki ekonomi bakanlarımız da hep aynısını yaptı. Bu ihracat meselesi, büyüme meselesi, bunları ısrarla söylüyoruz. Ben şunu söylüyorum: Burada bir yanlışlık varsa, buyurun, beraber konuşalım. Şimdi, geçmiş dönem, 2002 mukayesesi yapıyoruz ya, hani böyle bir hastalığımız var, 2002 mukayesesi yapılırken sürekli... Mesela, hiç bugüne kadar duyduk mu arkadaşlar, Allah aşkına insafı olan söylesin, euro/dolar paritesinin bizim ihracatımız üzerindeki olumlu etkisinin konuşulduğunu? Yani, siyasetçiler tarafından konuşulsun, teknisyenler konuşmuş olabilir...

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Tabii ki konuşuldu. Aynı şeyi söylüyorsunuz. Siz şimdi şeyi düzeltin yani bunun dürüst olup olmamak bakımından değil...

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, oraya geleceğim.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Benim konuşmamla ne alakası var?

EKONOMİ BAKANI MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Siz bürokratken, biz milletvekiliyken biz bunları konuştuk.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Konuşuldu tabii ki.

EKONOMİ BAKANI MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bu sırada oturan iktidar ile o sıralarda oturan muhalefet bu konuları değerlendirdi. İktidar partisi 36 milyar dolarlık ihracattan 48 milyar dolara, 100 milyar dolara, 150 milyar dolara çıkarken muhalefet tarafı "Bunun parite etkisi ne kadardır?" diye sordu ve değerlendirmelerini yaptı. İktidar bunun doğru olduğunu bu şekilde ifade edecek, muhalefet de bunu yapacak. Yani, burada arkadaşlarımızın söylediği gibi "dürüstlük" ifadesini herhâlde dil sürçmesi veya anlamı farklı şekilde söylüyorsunuz diye tahmin ediyorum.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, dil sürçmesi değil.