GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Ömer Bey, teşekkür ederiz. Gayet detaylı, geneliyle ilgili bir değerlendirme yaptınız.

Sayın, Başkanım, Sayın Komisyon üyelerimiz, Sayın milletvekillerimiz, Sayın Bakan Yardımcım, Bakanlığımızın değerli bürokratları; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Tabii, benden önceki konuşmacı arkadaşlarımız ve benden sonraki konuşmacı arkadaşlarımız da kanunun içeriğiyle ilgili teknik konuşma yapacaklar. Tabii, burada siyasi konuşma yapacak birisine de ihtiyaç var. Başkanım, ben daha çok siyasi konuşma yapacağım çünkü bu Komisyonda sizin Komisyon Başkanlığı seçiminiz ve sizden önce de Murat Kurum Bey'in Komisyon Başkanlığı seçimi belki de bu Mecliste ilk gerçekleşenlerden, katılımcıların oy birliğiyle seçilen Başkanlarsınız. Bu anlamda da Komisyonda ortak iradenin gelişmesi önemli yani yalnızca size oy verirken bir ortak irade değil, aynı zamanda bu Komisyonda kanun maddeleri görüşülürken de bir ortak iradenin oluşması Meclisimiz adına da Komisyonumuz adına da örnek teşkil edebilir.

Onun için, doğal olarak, Bakanlık bürokrasisi buraya bir kanun getirdiği zaman bu kanunun içeriğini idari olarak düşünerek planlamış olabilir, bu da gayet doğaldır. Yani bürokratın bakış açısıyla siyasetçinin bakış açısı aynı olmayabilir, örtüşmeyebilir ama eksikleri gedikleri burada tamamlanabilir çünkü bu idari bir düzenleme değil. Yani kanun nedir? Toplum düzenini sağlamak amacıyla yazılı hukuk kurallarının uyarlanması. Yani bu Bakanlığın bir yönetmeliği değil, bir yönergesi değil, bir idari planlaması değil; bu bir kanun düzenlemesi. Kanun düzenlemesinin tarafları vardır; uygulayanlar vardır, uygulamadan kaynaklı yaşayanlar vardır. Toplumun her kesimi bu kanun düzenlemesinden etkilenecek; sivil toplum örgütleri, bu olayı ilgilendiren, kanunu ilgilendiren bölge insanları yani her anlamda her toplumu ilgilendiren, bugün bizi, ileride bizden sonraki nesilleri ilgilendirecek bir kanun düzenlemesi önümüzde. Bence çok önemli.

Ben buradaki Çevre Komisyonu üyelerinden, herkesten ve Sayın Başkanım sizden rica ediyorum. Yani genelde Gökan Bey de -Genel Başkan Yardımcımız da- ifade etti, Meclise, komisyonlara kanun teklifleri geldiğinde noktası, virgülü değişmeden Genel Kurula iniyor ve Genel Kurulda bunun üzerinde yoğun tartışmalar oluyor. Biz nasıl burada Komisyon Başkanlık seçimimizde Komisyon olarak bir ortak iradeyle hareket etmişsek -olabilir, Bakanlık bunu eksik de olsa, bizim düşündüğümüz şeyleri düşünmeyerek, yalnızca idari anlamda planlayarak getirmiş olsa da bir kanun teklifi gelmiş ve bugün bunun gecikmeli gelmiş olması da şu anda bir şans, o anlamda da teşekkür ederim Bakanlık bürokrasisine- önümüze gelen bir kanun teklifi var, bunun üzerinden milletvekili arkadaşlarımızın da değerlendirmeleri doğrultusunda revizyonlar yapılarak, düzeltmeler yapılarak Meclis Komisyonunun uzlaşmasıyla Genel Kurula bir kanun teklifi indirebilirsek -sanıyorum diğer partilerdeki milletvekili arkadaşlarımız da katılacaklar bu düşünceme- biz de -çıkıp Genel Kurulda kanunun maddelerini eleştirip kavga, gürültüyle geçen bir kanun olması yerine- çıkarız, Komisyonundaki gelişmeleri anlatır ve teşekkür ederiz. "Teşekkür ederiz."e çıkan bir sonuç olsun yani bunu ideolojik düşünmeyin. Bu, AK PARTİ meselesi değil, bu, CHP meselesi değil; bu, toplumun her kesimini ilgilendiren ve bizden sonraki nesilleri ilgilendiren bir kanun değişikliği.

Bu anlamda, benim sizden ricam, buna ideolojik olarak, siyasi olarak yaklaşmadan Çevre Komisyonunun bundan önce gösterdiği duyarlılıklarını da örnekleyerek, milletvekili arkadaşlarımızın bu konuda eleştirilerini önemseyerek, Bakanlıktan geldiği hâlle değil, Komisyonun müdahale etmiş hâliyle, iyileştirilerek Genel Kurula inmesi doğrultusunda yeni bir düzenlemenin yapılmasını talep olarak iletiyorum.

Hepinize teşekkür ederim, sağ olun.