KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Değerli milletvekillerimiz, değerli misafirlerimiz ve basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hocamıza çok teşekkür ederim sunumları için.

Sunumda belirttiğiniz sorunları üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz. Tabii ki burada sistem kurulmuş fakat sistemi suistimal eden kişiler var, tabii, bir de insan kaynaklarımızda, özellikle özel sektörde tecrübeli elemanların olmayışı ve denetlenmeyişi gibi şeyler var.

Tabii, burada arkadaşlarımız bu konuları yorumlarken bazı siyasi konulara da girdiler. Özellikle, bu neonatal ölümlerin binde 17,6'dan yüzde 5,9'lara düşmüş olması önemli bir şey. Burada tabii ki sağlık çalışanlarımızın çok büyük katkıları vardır, emekleri vardır ama AK PARTİ hükûmetlerimizin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki hükûmetlerin yaptığı yatırımlar yadsınamaz. Yani 2002'de kamuda sadece 869 yoğun bakım yatağı varken bu sayı 24.700'lere çıkmıştır, totalde de 48 binlere çıkmıştır.

Tabii, burada özel sektörün hizmete açılmış olmasını bazı arkadaşlar özellikle sağlığın piyasalaştırılması olarak algılıyorlar; biz buna bu şekilde bakmıyoruz, daha çok rekabetin daha çok olması, hem kamunun hem özel sektörün birlikte gelişmesi, aynı zamanda sağlık turizmi açısından da dünyaya daha çok hizmet verme anlamında, hem ülkemize hem de işe dünya insanlarına hizmet verme gözünden bakıyoruz.

Tabii ki eğer siz bir sosyal demokrat fikre sahipseniz ve buna karşıysanız, o zaman hayatınızda hiçbir zaman özel sektöre geçip özel sektörde para kazanmak için çaba harcamamanız lazım çünkü hem fırsatlardan yararlanıp hem sosyal demokrat olacaksınız, kamudan yana olacaksınız hem de gidip özel sektörde para kazanmak için tüm taklaları atacaksınız; böyle bir şey yok!

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Sosyal demokrasiyle ne ilgisi var?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yahu, siz üstünüze niye alınıyorsunuz arkadaşlar?

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Alınmıyoruz, soruyoruz, niye alınalım? Alınanlar karşı taraf.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tamam.

Şimdi, şöyle bir şey: Biri kamudan yana bir piyasa, biri de daha çok özel sektörden yana bir piyasa ve yaşam tarzınızı ona göre belirlemeniz lazım.

Şimdi, ben size söyleyeyim: Burada tabii ki siz bazı veriler verdiniz, işte, 100 bin kişiye düşen hekim sayısını verdiniz. Doğrudur, 100 bin kişiye düşen hekim sayısı bizde 217'de, bunun geldiği yer 138'di; 2'ye katlamışız. Dünyadaki diğer devletlere baktığınız zaman, onlar da OECD ülkelerinde 276'dan 365'lere çıkmış; bizim kadar artış olmamıştır. Biz, bugün aşağı yukarı yılda 17-18 bin tıp fakültesi öğrencisi almaktayız ve dolayısıyla da 50 bin asistanımız uzmanlık eğitimi almaktadır. Burada, tabii ki hemşire sayımız 171'lerden 345'lere çıkmıştır; bu çok önemli bir aşamadır. Tabii ki bu, kamunun mali gücüyle de alakalıdır. Biz isteriz ki daha fazla ebe, hemşire alalım, daha fazla doktor olalım ama diğer taraftan baktığın zaman yani bu bizde çok düşük gibi gösterilmekte ama verimlilik önemli.

Diyelim ki bugün bizim kişi başı harcamamız Amerika Birleşik Devletleri'nin beşte 1'i olabilir ama Amerika Birleşik Devletleri'nde bir tomografiye, MR'a kaç para veriyorsunuz, burada, Türkiye'de bunu kamu hizmetiyle aldığın zaman kaç paraya elde ediyorsunuz? Dolayısıyla da hizmetin kalitesi önemli. Burada mesela...

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Küba'da kaç para veriyorsunuz Sayın Vekilim?

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Ulaşabilirlik arttı.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Peki, Küba'da ne kadar ödüyorsunuz?

Niye Amerika'yı örnek veriyorsunuz? Küba'yı örnek verin.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Siz, Küba...

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Küba, tüm dünya ülkeleri...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, şöyle bir şey var ama siz de...

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Küba'yı örnek verin. Niye Amerika'yı örnek veriyorsunuz?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Siz Küba'yı örnek verin ama Küba gibi yaşayın, tamam mı?

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Keşke.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yalnız Küba gibi yaşamıyorsunuz, Amerika Birleşik Devletleri gibi yaşıyorsunuz, Küba'yı örnek veriyorsunuz, en büyük hatanız orada.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Siz yaşıyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri gibi. Küçük Amerika'ya çevirdiniz ülkeyi be!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bakın, Birleşik Devletler'de doktor sayısı 260, 100 bin kişiye.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Konuşuyorsunuz oradan, öyle şey olur mu?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kanada'da 273; çok yüksek değil, orada bir tek Yunanistan'da o kadar yüksek. Japonya'da 251; bizden çok fazla, çok aşırı derecede yüksek değil. Önemli olan, verdiğiniz hizmetin kalitesidir.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Tablo söylüyor her şeyi, tablo Sayın Vekilim.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bakın, arkadaşlar, doktor...

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Evet, Sayın Vekilim, toparlayalım.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Sağlık sistemimiz sınavını verdi ve geçer puan aldı.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Tablo her şeyi söylüyor.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Nasıl aldı?

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Pandemide.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Tablo her şeyi söylüyor, siz ne anlatırsanız anlatın.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Doktor dağılımına bakıyoruz.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Ben anlamadım ki hekim mevzusu mu...

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Tabloyu incelediyseniz sıkıntı yok.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Okuyoruz Hocam, okuyoruz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşım, müsaade ederseniz...

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - 100 bin kişiye düşen toplam hekim sayısı en sonda.

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Evet, karşılıklı konuşmayalım lütfen.

Sayın Vekilim, toparlayalım.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Okuyamıyorsun.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Neyi okuyamıyorum?

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - İçini iyi okuyamıyorsun, bak, yazıyor burada.

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Tabloda ne yazdığını okuyayım mı size?

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Evet, Sayın Vekilim, siz devam edin, buyurun.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hasan Bey, bir dakika...

Bakın, arkadaşlar, şimdi, şöyle bir şey var: Bizim 2002'de...

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Toparlayalım Sayın Vekilim.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - ...en kötü, doktor sayısı yönünden en az olan yer ile en iyi olan arasında 16 kat fark vardı arkadaşlar; bu 2'ye düştü. Bakın, 2'ye düştü doktor dağılımı açısından.

Şimdi, geçen hafta sonu beni bir vatandaşımız aradı, dedi ki: "Biz bir ziyaret için Zürih'e gitmiştik, orada akrabalarımız var, çocuğumuz hastalandı, yoğun bakıma yattı ve gerçekten de orada iyi hizmet alamıyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık." ve kendileri dediler ki: "Biz Türkiye'ye geleceğiz." Türkiye'de bir şehir hastanesine geldiler arkadaşlar yani Zürih'ten İstanbul'daki bir şehir hastanesine geldiler, durum bu kadardı yani bu kadar Türkiye'deki sağlık hizmeti...

ALİ KARAOBA (Uşak) - Kıskanıyordur bizi kesin.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya kardeşim, sen oraya gidip de...

Şimdi, ben size bir tane daha örnek vereyim: Yani belki sizin de tanıdığınız bir kişi, Covid döneminde Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan, orada özel sigortası olan bir vatandaşımızın, ekonomik durumu da çok iyi olan sosyal demokrat bir vatandaşımızın çocuğu "Ya, biz orada hiçbir hizmet alamıyoruz ve Türkiye'ye geldik." dediler. Türkiye'ye geldiler, dediler ki: "Bizi Gölbaşı'nda bir yurda yerleştirdiler, orada bizim tüm imkânlarımızı sağladılar ve Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olmaktan dolayı gurur duyduk."

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Bütün sağlık sorunları çözüldü, o arkadaş Türkiye'ye geldi ve bütün sağlık sorunları çözüldü Türkiye'nin.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - ... ve "Böyle sağlık hizmeti verilen bir ülke biz görmedik." dediler arkadaşlar.

Şimdi, şöyle bir şey arkadaşlar...

ALİ KARAOBA (Uşak) - Aynı ilin vekiliyiz, ben valla senin anlattıklarına şok oluyorum ya!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, şimdi şöyle bir şey: Sağlıkta...

ALİ KARAOBA (Uşak) - Gözlerim yaşarıyor valla, ağlayacağım neredeyse!

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Mendil vereyim mi?

ALİ KARAOBA (Uşak) - Ver, ver.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sağlıkta arkadaşlar, bugün...

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Sayın Vekilim, son bir dakikanız, buyurun lütfen.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sağlıkta bugün randevu sisteminde bazı sorunlarımız olabilir ama 2002'de Ali Bey'le beraber SSK hastanelerinde pencereleri açık olan ameliyathanede ameliyat yaptığımız günleri unuttular arkadaşlar. Bugün gelinen noktayı da...

ALİ KARAOBA (Uşak) - Bir ameliyat için iki yıl beklemeyi, beş yıl beklemeyi unutmuyoruz İsmail Bey.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, şöyle bir şey: Arkadaşlar...

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Ya, bırakın Allah'ınızı severseniz ya! Hiçbir şey yapılmadı demiyoruz ki sorunlar çözülmedi diyoruz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, ben şunu söylüyorum: Yani iyi olan şeylere iyi demeyi öğrenin arkadaşlar, iyi olan şeylere iyi demeyi...

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Her zaman diyoruz. Taş üstüne taş koyan insandan Allah razı olsun.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bizim ülkemizle gurur duymaktan da çekinmeyin arkadaşlar, bu hepimizin ülkesi. Eksik olan şeyleri eleştirebilirsiniz, burada bunlara tamamen açığız ama "İyi olan şeyleri başkası yaptı, kötü olan şeyleri siz yaptınız." Bunları asla kabul etmiyoruz.

Hocam, çok teşekkür ederim, çok sağ olun.