| Komisyon Adı | : | (10 / 2, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Hâkim Ömer Uğur Gençcan'ın, boşanma davaları süreci, uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 03 .03.2016 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, hâkim arkadaşlarımız -ben de Ankara'da yirmi beş yıl avukatlık yaptım, gördüm, aynı kanaatteyim- "Boşanma davalarını kural olarak gizli yapalım." diyorlar. Buradaki aleniyeti tersten uygulayalım. Şahsi önerim de, her iki taraf, davacı ve davalı aleniyet istemiyorsa kural olarak gizli olsun. Bu konudaki görüşünüz nedir?
İki, genel olarak "ihsası rey" kavramını medeni usul hukukumuzda yeniden tanımlayıp hâkime daha fazla sulh konusunda yetki verip, boşanmaları temyize de gitmeden çözmek konusunda daha fazla yetki versek nasıl düşünürsünüz?
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ÖMER UĞUR GENÇCAN - Üstadım, sizin avukat olduğunuza da çok sevindim, siz beni çok iyi anlamışsınızdır yani benim anlattıklarımı, hak da verdiğinize inanıyorum.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Genel olarak, zaten Komisyon aynı, bütün kanaatimiz aynı.
Bir de çocuk teslimini inşallah düzenleyeceğiz.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ÖMER UĞUR GENÇCAN - O zaman çok mutlu oldum çünkü ben o zaman kendimi anlatabilmişimdir.
Bu duruşmaların gizli olmasında, bunu kural hâline getirmeye gerek yok zaten duruşmayı gizli yapma konusunda Türk Medeni Kanunu'nda, 184'üncü maddede zaten o hüküm verilmiş. Önemli bir kısmında zaten -ben yirmi sekiz yıldır bu işle uğraşıyorum, ben de Yargıtayda duruşma yapıyorum, her pazartesi, salı günü duruşma yapıyorum- benim davalarımın önemli bir kısmında kapıları kapattıracak gibi bir dosyam olmuyor ama talep edilmesi hâlinde, ben zaten o işlemi yapıyorum. Yani kural olarak "Gizli olmalıdır." demelidir, denilebilir ama bu, zaten takdire dayalı, biz, bunu zaten... Pozitif hukukta düzenlemeye gerek yoktur, hem Medeni Kanun içerisinde hem de Usul Kanunu içerisinde zaten bu vardır. "Onu gizli olarak yapalım." dediniz mi zaten hiçbirini kimse "Açık yapacağım." demez çünkü, her an, hangi tanığın ne diyeceğini zaten kimse bilemez.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, biz, belki meslek hayatınızın büyük kısmı Yargıtayda geçti, duruşma tamam, tanık dinleme... Bilhassa tanıkların büyük kısmı ilk defa hayatında mahkemeye geliyorlar. Mahkemede bir korku, bir endişeyle oraya çıkıyor, hele hele Ankara'da çok şahit olduğumuz, hâkim bey de arızi çıkmışsa, hâkime hanım da arızi çıkmışsa... "Evet ne diyorsun, söyle." O, ondan soracağını bekliyor. Bir de utanma ve aile mahremiyetinin açıklanmasıyla ilgili tereddütler olunca, konu ortada kalıyor ve bildiği birçok şeyi söyleyemiyor. Dışarı çıktığınızda, "Şu, şu konular vardı, bunları niye söylemediniz?" "Bana hâkim sormadı ki söyleyeyim." Diğer dinleyicilerden rahatsız oluyor, avukat arkadaşlarımız, diğer bekleyenler. Prensibi düzeltsek sanki... Bana hâkimlerimizin önerisi makul geldi.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ÖMER UĞUR GENÇCAN - Ben, sizin söylediklerinize aynen katılırım yani oylama yapsanız ben şu an "evet" oyu veririm. Kural olarak gizli yapılmalıdırı ben gönülden desteklerim.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bir de burada o içtihadı birleştirme kararı gibi her dava açıldığı tarihteki kurallara göre değil de sanki aile hukukunda, bilhassa boşanmayla ilgili kısımlarda, boşanma süresince gelişen olayları bile biraz daha fazla dikkate almamız lazım. Burada, eğer bir sorun gelmişse, bu evlilik bitme aşamasına gelmişse, dava açıldıktan sonraki olaylar bile sonuca etkili olmalı.