KOMİSYON KONUŞMASI

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başkanım, ben biraz da çok üstenci gördüm arkadaşlarımızın bu tavrını. Sonuçta bu programlar izleniyor, hatta bizim ev ziyaretlerimizde ya da sahada karşılaştığımız hanımlar tarafından izleniyor, kadınlar tarafından izleniyor, onlarla bunun sohbetini de yapıyoruz. Demek ki bir kitle var, izleyen insanlar var ve bu programlar yapılıyor. Bu şekilde davranarak aslında bazı kesimleri yok saymak, kendini üstenci göstermek gibi bir mesaj da aldım ben, beni de çok rahatsız etti böyle, bu şekilde davranmaları.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Başkanım, biz buna sosyolojide "sosyal gerçek" diyoruz, bunun tanımlaması bu literatürde. Kötü bir şey olabilir ama varsa gerçektir, adı "sosyal gerçek." Bu toplumsal gerçeğin ne olduğunu araştırıyoruz Komisyon olarak, bireysel olarak başka konularda da herkes kendi alanında başka çalışma yapıyor.

Şimdi, buradan ayrılan bir vekilimiz, Özgül Saki -basında yer alan açıklaması, burada da söyledi, onlar yer almış basında- "Cinsiyetçi söylemlerde bulundu Zahide Yetiş." diyor. Bu, hakikaten, akıl durduran, mantık dışı, irrasyonel bir şey. Cinsiyetçi söylem de şuymuş: Hani gelin-kaynana örneğini verdik ya, kadının kadına şiddet uyguladığını söylemek cinsiyetçi söylemmiş. Açın bakın, sosyal medyada aynen var.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Evet, aynen öyle söyledi.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Böyle bir mantıkla nereye varacaksınız?

Bir de feminist geçinen insanlar kadınlara karşı şiddet uygulayabilir mi ya?

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başka bir kadına yaptıkları da çok ayıp.

RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILARI MESLEK BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI BANU GENÇ - Çünkü biz sizler gibi burayı tanımıyoruz. Biz buraya nasıl, ne şekil geldiğimizi de bilmiyoruz. Zahide Hanım'ı medyadan da tanırım, yapımcısı da arkadaşımdır. Ne diyeceklerini şaşırdılar çünkü hazırlıksız gelmişler, böyle kalkınca hepsinin morali bozuldu, bizim de moralimiz bozuldu burada, konsantrasyonumuz...

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Hayır, bizim bozulmadı, biz siyasetçiyiz, alışkınız da bunlara. Yani -ne derler- pekiştirilmiş direncimiz var bizim. Ama tabii, sizler yeni olduğunuz için, ileride vekil olursanız anlarsınız.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Yani hiç hoş olmadı hakikaten, gerçekten Başkanım.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Yani "Herkes kendisine yakışanı yapar." diye bir söz var, öyle...

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Evet, bu arkadaşlarımızdan beklenen aslında şuydu Başkanım: Ben zaman zaman söylüyorum, kimi akademisyen, kimi mesleğinde çok iyi ya da sivil toplum kuruluşlarında görev almış ve gerçekten kadın konusunda olsun, kadına yönelik şiddet konusunda olsun bayağı hayatlarının belli bir bölümünü harcamışlar, harcamaya devam ediyorlar ve aslında hepsinin fikirleri bizim için kıymetli. Yani hâlbuki burayı terk etmek yerine, bu şekilde tepki koymak yerine -ki tepki koydukları insan da sonuçta bir kadın; o da gerçekten bizi çok rahatsız etti, psikolojik anlamda gerçekten hoş bir durum değildi- kalıp fikirlerini söylemeleri... Dediğiniz gibi, kimi zaman eleştiriyoruz, kimi zaman belki de görünmeyen şeyler anlatıyoruz. Bilemiyorum, insanların kafasında, zihinlerinde de belki değişikliğe sebep oluyoruzdur Komisyon olarak diye düşünüyorum.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Kesinlikle.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Kaldı ki biz burada bir rapor yayımlayacağız, bu rapor çok kıymetli, belki birçok çalışmada istifade edilecek. Bu, anlamda kalmaları ve gerekli eleştirileri yapmaları ve hakikaten eleştirilerini de şu söylediklerini de burada söyleyerek... Çünkü bizler insanız ve iletişimle ancak birbirimizi ikna edebiliriz, bu şekildeki tavırlarla değil. Meclis çok yüce bir yer, kurum. Burada da yapılması gereken, hakikaten örnek olmak, iletişimle gereken şeyleri anlatmak.