KOMİSYON KONUŞMASI

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında sorudan çok bir değerlendirme yapmak istiyorum çünkü gördüğüm kadarıyla hem Genel Kurulda hem de sosyal medyada bizim bugünkü Komisyon çalışmamız bir gereksiz tartışmaya konu oldu. Şimdi, Anayasa Genel Kurula bir konuda araştırma komisyonu kurup kurmamak konusunda yetki tanıyor ve Genel Kurul da böyle bir yetkiyi kullandı, bu Komisyonun kurulması yönünde çok isabetli bir karar aldı, biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve Meclis İç Tüzüğü'nün 105'inci maddesi çerçevesinde çeşitli konukları davet ettik, kimi zaman onları eleştirdik, kimi zaman öneriler sunduk vesaire. Bu ortaya çıkan tartışma hem davet ettiğimiz konuklarımızı rencide etti hem de bizleri rencide etti. Oysa Genel Kurulun araştırma komisyonu üzerinde hiyerarşik bir üstünlüğü yok yani bizim kimleri davet edeceğimiz, kimlerle nasıl bir çalışma yapacağımız konusunda böyle bir yetkisi yok. Kayıtlara geçmesi için bunu özellikle ifade ettim ve Twitter hesabımda da bu paylaşımı yaptım. Meclis İç Tüzüğü'nün 105'inci maddesini okuyan herkes, okuma yazma bilen herkes bunu anlayabilecektir. Nihayet konuklarımız gerçekten lütfettiler, geldiler, bizim çok sert eleştirilerimize burada nezaketle karşılık verdiler. Bir sorunu çözmek için uğraşıyoruz ve burada konuklarımızı rencide edecek bir tutumun olmaması gerekiyor. Ben onlara teşekkür ediyorum cesaretleri ve özverileri dolayısıyla ve nihayet bununla bağlantılı bir hususa işaret edeceğim. Burada hepimiz şunu önerdik: "Programların formatı değişsin." dedik toplumdan aldığımız birtakım tepkiler sebebiyle. Bu formatın değişebilmesi için bizim Araştırma Komisyonu olarak raporumuzda buna ilişkin bir öneride bulunmamız gerekiyor çünkü sonuç olarak biz sebepleri, sonuçları orada inceleyeceğiz ama Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu bir yasal tasarrufu kabul ederse bu kolaylaşır. Şimdi, rakip televizyon kanalları ve rakip programlar bu formatı sürdürdükleri takdirde sadece Zahide Hanım'ın ve ekibinin formatlarını değiştirmesi bir sonuç üretmeyecek, zaten değiştiremeyecekler, realite böyle çünkü rekabet ortamındayız. Dolayısıyla belki bir kanun teklifi hazırlanmasına vesile olabiliriz.

Ve nihayet son bir nokta, sizler muhakkak ki mesleğiniz dolayısıyla biliyorsunuz, Tayfun Atay'ın "Görünüyorum O Halde Varım" isimli bir kitabı var, içinde bulunduğumuz yüzyılın aslında marazi bir davranış kültürüne işaret ediyor. Bu programların devamında faktörlerden biri de konukların görünmek ve görünerek var olmak istemeleri. Belki bununla ilgili de birtakım değerlendirmeler yazabiliriz raporumuza, o sebeple söz aldım.

Teşekkür ederim.