Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Başkanı Profesör Doktor Özlem Tekşam'ın, Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneğinin faaliyetleri, çocuk popülasyonu, çocuk ölümleri, istatistiki bilgiler, mevzuat, çocuk acil tıp ve yoğun bakım alanındaki sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .02.2025 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Hocam, teşekkür ederiz kıymetli sunumunuz için, istifade ettik.
Şimdi, sunumumuzdan çıkan sonuç şu: Ahmet Yağmur Baş Hocamızı da dinlediğimizde zaten tablo belliydi, yenidoğanda da tablo ortada, çocuk acil ve çocuk yoğun bakımında da tablo ortada; uzman sayısı son derece yetersiz, hemşire sayısında sıkıntı var ve yeni uzman yetişme ihtimali oldukça düşüyor. Bu, çok kötü bir durumu gösteriyor. Bu ne demek? Bu, yeni skandalların veyahut da büyük hataların kapısının açılması anlamına gelecek. Yani sağlıkta... Bu Komisyon kurulduğu zaman bazı arkadaşlarımız "Ya bu münferit bir hadisedir, bazıları yanlış yapmış." falan dedi ama öyle değil işte, bir sistem sorunu bu; dev bir sistem sorunu, çok büyümüş bir sistem sorunu var karşımızda ve bir an evvel bunun giderilmesi gerekiyor. Çok bile geç kalmışız, bir patlamayla ortaya çıkmış ve sizin sunumunuz da bunun ne kadar önemli bir gereklilik olduğunu gösteriyor. Mecburi hizmet süresi olsun, asistanların özlük hakları, uzmanların özlük hakları; çok haklısınız -ben de bir hekim olarak biliyorum, sahayı biliyorum, çok haklısınız- bir an evvel Komisyonumuz raporunda da bunun altını kalın bir şekilde çizmemiz gerekiyor çünkü sorunun kaynağında çok net bunlar görünüyor.
İkincisi, yanlışsam düzeltin lütfen, zamanında -İngiltere'de sanırım- çocuk hemşiresi bir hata yapıyor ve o hatasını bir şekilde kapatmış sürekli. Bir müddet anlaşılamayan ama daha sonra ortaya çıkan bu durumu "Nasıl giderebiliriz?" diye sağlıkta önemli bir yeniden yapılanma oluşturuluyor ve şu ortaya çıkıyor: Birisi hata yaparken diğerinin yani diğer uzmanın bunun farkına varabileceği bir ortam sağlanması gerekiyor. Bu konuda ne dersiniz? Türkiye'de işte bu çıktı ortaya, yeni vakalar olabilir. Zaten bizim Komisyonumuz hep de söylüyoruz, bir yargı makamı değil fakat sistemin yeniden yapılandırılması ve yeni skandalların ortaya çıkmaması için Meclis olarak biz ne yapabiliriz? O yüzden siz sayın hocalarımızı dinliyoruz. Buna yönelik bir şeyler söylerseniz sevinirim.
Ayrıca, son olarak da bir "İstanbul piyasası" lafı ortalıkta dolaşıp duruyor. Şimdi her il farklı bir de İstanbul farklı açıkçası. Bu skandalın patladığı il İstanbul. Biz İstanbul'a da gittik evet ama yani İstanbul ayrı bir ülke gibi açıkçası. Ne oluyor bu İstanbul'da? "İstanbul piyasası" diye bir laf dolaşıyor, ne dersiniz Hocam? Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Meseleyi çözmek için uğraşıyoruz, hepimizin niyeti bir şeyi çözmek. Bu konuda sizler ne derseniz?
Teşekkür ederim.
TÜRK ÇOCUK ACİL TIP VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ÖZLEM TEKŞAM - Sayın Vekilim, çok teşekkür ederim sorularınız için.
Şimdi, uzman sayısıyla ilgili ben de yeterince sanırım yaptım ama çok daha fazla yapmamız lazım sizin de dediğiniz gibi. Uzman sayısı... Ben de sunuma gelirken Komisyonun toplanma nedenini de bildiğim için hani "Bütün bunlar nasıl duracak, ne olacak?" dedim. Sonuçta ben de ileride olacak olası potansiyel problemleri öngörerek, bunu göz önüne alarak bir sunum hazırlamaya çalıştım. Dolayısıyla, aslında bunların hepsi için tabii ki mikro düzeyde, makro düzeyde veya yönetimsel düzeyde yapılacak birçok şey var. Dolayısıyla, mevzuat konusu tabii ki çok çok önemli, o konuya -kendi alanım dışında- çok hâkim olmasam da ancak uzmanların sayısıyla ilgili eksikliklerin kapatılması konusunda gerçekten çok ciddi tedbirler alınması gerekiyor. Biz, tarafımıza, alanımıza biraz pozitif ayırımcılık olması, bu eğitimlerin mutlaka tamamlanması konusunda ve ilgili merkezlerde çalışan...
Şimdi, bir çocuk yoğun bakımda çalışan bir hemşireyi düşünün, bir hekimi düşünün; bu hekim oraya nasıl gider, bu hemşire oraya nasıl gider, bunun şartları neler olmalıdır, nasıl yetkinliklere sahip olması gerekir? Siz de hekim olduğunuz için söylediğiniz gibi hepimiz tıp fakültesinden mezun olduğumuzda birçok beceriyi aslında pratik hayatımızda karşılaştığımız zaman "Bunu okumuştum." "Bunu yapmıştım." belki diyoruz ya da yapmadığımız çoğu şeyle de karşılaşıyoruz; dolayısıyla aslında o alanı oluştururken... Aslında toplantıya gelmeden önce şöyle bir cümle okudum: "4 duvar, yoğun bakım kurmak anlamına gelmez." Yani gerçekten 4 duvarın olması bizi ne çok iyi bir acil yapar ne çok iyi bir yoğun bakım yapar; oraları acil yapan, oraları yoğun bakım yapan, oraları hastane yapan aslında içindekilerdir; öncelikle, hekim, hemşire, sağlık personeli sonrası da şey. Dolayısıyla, aslında dediğiniz gibi, siz de üzerinden geçtiniz, uzman sayısı ve burada çalışan hemşirelerin kalifikasyonu gerçekten çok çok önemli. Eğer biz bu alanlarda gerçekten... Hatta gönüllü çalışan insanları da güçlendirirsek, onları da cesaretlendirirsek o zaman bazı sorunların tabii ki önüne geçebiliriz. Bu konuyu asla münferit bir olay olarak adlandırmamak gerekiyor.
İstanbul'la ilgili dediğiniz şey de yani öğrenciliğimizden beri İstanbul hep duyduğumuz, bildiğimiz bir şeydir doğrusu. Ancak popülasyonun da kalabalık olması sanırım önemli faktörlerden bir tanesi yani 85 milyonun 15 milyonunu İstanbul'da yaşıyor olması da oradaki organizasyonun ne kadar daha etkin ve daha kapsamlı olması gerektiğini gözler önüne seriyor. Tabii, kontrol mekanizmaları çok çok önemli. Burada Sağlık Bakanlığı en önemli kurum ama bizlerden de akademisyenlerden de bu noktada gerçekten -belki alınıyor, yapılıyor, ben yoğun bakım adına bir şey söylemek istemiyorum ama- öyle bir desteğin alınması gerekiyor. Bence bizlerin daha okullardan itibaren erdemli, ahlaklı, dürüst insan yetiştirme konusunda ne yapacağımızı düşünmemiz gerekiyor. Toplum başka bir yere gidiyor; sosyal medya, görsel...
BAŞKAN İSHAK ŞAN - En önemlisi de buydu Hocam sanki.
TÜRK ÇOCUK ACİL TIP VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ÖZLEM TEKŞAM - Sanırım her şey buradan geçiyor yani aklımın tasavvur edemeyeceği kadar kötü bir olay bu olay; o yüzden yorum yapmakta da gerçekten çok zorlanıyorum. Ama bizler erdemli insanları, ahlaklı insanları, yalan söylemeyen insanları, vicdanlı insanları nasıl yetiştireceğiz, ona bakmamız lazım herhalde.