| Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Başkanı Profesör Doktor Özlem Tekşam'ın, Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneğinin faaliyetleri, çocuk popülasyonu, çocuk ölümleri, istatistiki bilgiler, mevzuat, çocuk acil tıp ve yoğun bakım alanındaki sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 12 .02.2025 |
AYLİN YAMAN (Ankara) - Özlem Hocama çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Gerçekten akademisyenlerin sunumları farklı oluyor, biz de çok faydalandık, çok teşekkür ediyorum.
Ben birkaç tane soru soracağım.
Öncelikle çocuk acillerin doğru kullanıldığını düşünüyor musunuz Türkiye'de? Genellikle biz acil servislerin doğru kullanılmadığını hep iddia ederken ağırlıklı olarak erişkin acilleri konuşuruz hep biliyorsunuz yani bazı hastanelerde, taşrada zaten böyle ayrım da yok ama acil servislerin neredeyse yüzde 70-80'i gerçek acillerden oluşmuyor. Biraz da hani muhalif olarak da söyleyelim: Bu, biraz Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın da getirdiği, polikliniklere ulaşamayan hastaların acil servisleri kullanma yöntemidir. Çocuk acillere spesifik bu durum nasıl acaba, onu merak ediyorum ben. Erişkinde biliyorsunuz nüfusundan daha fazla acil servise başvurma durumu var. Acaba çocuk acil nüfusu için de bu söylenebilir mi? Yani çocuk nüfusundan daha fazla bir acil servis başvurusu var mı diye merak ediyorum.
İkincisi, çocuk dal hastanelerinin kapatılması konusunda ne düşünüyorsunuz? Ankara özelinde konuşacağım; Sami Ulus gibi çok köklü bir hastanenin kapatılıp şehir hastanesine konması; bu, birçok şehirde var. Genel olarak genel bilgimiz dal hastanelerinin hakikaten odaklanmış hizmetiyle çok özellikli bir iş yaptığı ve birçok hocamızın da -sizler nerede yetiştiniz bilmiyorum ama- mesela çocuk hastalıkları anlamında Sami Ulus'tan yetişmiş olması ve çok değerli hekimlerin çıkmış olması, sadece hekim değil hemşirelik, diğer sağlık personeli açısından da hep iddia ettiğimiz konuydu. Dal hastanelerinin şehir hastanelerinin dev yapısına alınması sizce doğru mu hem çocuk uzmanı hem de yan dal uzmanı olarak? İkinci sorum o.
Üçüncüsü, birinci basamak sağlık hizmetlerindeki aksaklıkların size nasıl yansıdığını düşünüyorsunuz? Çünkü çocuk hastalıkları sizinle çok ilintili. Son dönemde birinci basamakta yaşadığımız aşı tereddüdü, aşı reddi gibi durumlar çocuk gelişimi açısından son derece önemli ve acil servislerin büyük bir çoğunluğu da biliyoruz üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla dolu; hele şu dönemde, kış döneminde. Birinci basamak kullanımının daha efektif olması acil servisleri rahatlatacak bir durum mudur sizin açınızdan, onu merak ediyorum. Örneğin, çok artan kızamık vakalarını konuşacak olursak ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Şunu merak ediyorum, ara ara ben yıllarca yöneticilik yaptığım için o sıkıntıyı yaşamışımdır: Tam olarak hangi üst sınırı alıyorsunuz, 16 mı, 18 mi? O hep arada olan bir konudur. "Neden?" derseniz bazen 16-18 yaş arasında mesela yoğun bakıma alma konusunda tereddüt olur "Onu erişkine mi alalım, çocuğa mı alalım?" şeklinde ve o yaş grubu arada kalan yaş grubudur. Kimine göre 16, kimine göre 18. Sizin ne düşündüğünüzü, akademik olarak tam doğrunun ne olduğunu merak ediyorum.
Bir de -iki sorum daha kaldı- çocuk yoğun bakımcılar kadar çocuk yoğun bakım ve çocuk acil hemşirelerindeki sıkıntı, atanmamaları, artık tercih edilmemesinin gerçekten bu özel bölümlerin işleyişinde çok ters etki yaptığını düşünüyoruz biz yani birçok sağlık meslek grubu son dönemde atanmıyor ama hemşirelik krizi... Özellikle yoğun bakım hemşireliği ve acil servis hemşireliğinin hem tercih edilmemesi hem de bu kişilerin atanmaması çok büyük bir sıkıntı. Bu yan dalı olan kişilerin standart işlerde de çalıştırılıyor olması, hekimlikte böyle değildir muhtemelen ama hemşirelikte özellikle gerçekten bu bölümlerin seçilmesine çok ters etki yapıyor. Bu konuda da ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Son olarak, erişkinde acil tıp uzmanlarına bir programla yoğun bakım yan dalı alma hakkı tanındı, biliyorsunuzdur diye düşünüyorum. Aynı durum çocuk için de var mı? Yok değil mi? Yani çocuk acilcinin bir programa katılarak yoğun bakım, aynı zamanda çocuk yoğun bakım hekimi olması gibi bir durum yok çünkü erişkinde -hocam belki buradadır bilmiyorum- böyle iki farklı ekol var orada -hocam orada- onu o zaman da kendisine sormuştum. Ya, acil tıp uzmanının erişkin yoğun bakımına bir programla dâhil olması doğru mudur, değil midir ama siz de zaten yok anladığım kadarıyla.
EROL KELEŞ (Elâzığ) - Çok özür diliyorum, sözünüzü böldüm.
AYLİN YAMAN (Ankara) - Estağfurullah.
EROL KELEŞ (Elâzığ) - Ama artık erişkinler için de böyle bir durum söz konusu değil artık erişkin acil uzmanları için de yan dal açıldı değil mi?
AYLİN YAMAN (Ankara) - İşte onu söylüyorum zaten.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Şöyle bir de Aylin Vekilim, acil tıp ana dal ama diğeri çocuk acili yan dal.
AYLİN YAMAN (Ankara) - İşte onu söylüyorum zaten.
EROL KELEŞ (Elâzığ) - Ama bu program bir sertifika programı falan değil.
AYLİN YAMAN (Ankara) - Hayır, hayır, sertifika programı değil tabii, onu yanlış ifade etmiş olabilirim. Bir programdan geçerek oluyorlar yani her acil tıp uzmanına yoğun bakım yan dalı verilmiyor, o programı almak zorunda; onun için söylüyorum.
EROL KELEŞ (Elâzığ) - O program için de sınava girmesi gerekiyor.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Tabii, tabii.
AYLİN YAMAN (Ankara) - Tabii, tabii sınav da var ama yani o programı da almak zorunda. Ya, öyle bir şey var mı çocuk için de, onu merak ettim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Vekilim.
Sema Hocam, buyurun.
PROF. DR. SEMA TURAN - Merhabalar sayın vekillerim, Sayın Başkanım; Özlem Hocama çok teşekkür ediyorum. Çocuk yoğun bakım ve acil de olsa, erişkin ya da çocuk fark etmez yoğun bakım konusu bizim için çok kıymetli.
Sayın vekilimin sorduğu sorunun cevabı aslında çok net: 2011 yılında yoğun bakım bir yan dal oldu, erişkin yoğun bakım. 6 tane ana daldan arkadaşlarımız sınavla yan dal eğitim hakkını aldılar ve üç yıllık eğitimleri sonrasında da yan dal uzmanı olarak atandılar. Geçtiğimiz yıl içerisinde bu bahsi geçen sorunlar nedeniyle yani yan dalın tercih edilmiyor olması, kişi sayısının az olması gibi sorunlar nedeniyle acil derneklerinin de başvurusu üzerine Bakanlık ve Tıpta Uzmanlık Kurulu bunu onayladı; artık acilciler de bir yan dal sınavına girerek yan dal yapma hakkına sahip oldular ama evet, tüm acilci arkadaşlarımıza yoğun bakım şeyi verildiği gibi bir durum söz konusu değil.
EROL KELEŞ (Elâzığ) - Süre yine üç yıl değil mi?
PROF. DR. SEMA TURAN - Evet, üç yıl, zaten...
AYLİN YAMAN (Ankara) - Çocukta da böyle bir durum var mı, esas onu soruyorum ben?
PROF. DR. SEMA TURAN - Şöyle: Pediyatri ana dalı üzerine yapılan bir durum, burada benim anladığım -Özlem Hocam daha iyi cevap verecektir- acili ayrı, yoğun bakımı ayrı yapılıyor ve burada herhâlde sizin derneğinizin yapısı gereği acil ve yoğun bakım bir arada; tek farklılık belki de bu, şu anda aslında -Özlem Hocam herhâlde çocuk acil hocası- bir de çocuk yoğun bakım hocaları var.
Birliktesiniz diye düşünüyorum.
TÜRK ÇOCUK ACİL TIP VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ÖZLEM TEKŞAM - Evet, öyle.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Bülent Hocam, buyurun.
DOÇ. DR. BÜLENT ERBİL - Şimdi, konu gelip gidip zaten hep bu yan dal meselesine bağlanıyor. Bildiğimiz gibi, bu, bir eğitim hakkı yani yapılan şey bu aslında bakarsanız. Hani işleyiş, hizmetin üretim şekli veyahut da hizmetin planlama şekli farklı. Burada erişkin acil tıp, daha doğrusu acil tıp uzmanlığı, bir erişkin acil tıp uzmanlığı değil sıfırdan tüm yaşa, organdan tüm bedene tanımlanır ve bu şekilde hizmet verir.
AYLİN YAMAN (Ankara) - Mesela Hacettepe'de yok.
DOÇ. DR. BÜLENT ERBİL - Şöyle Hocam, onu da söyleyeceğim: Şu an acil servislere, özellikle ikinci basamakta, bazı hastanelerin üçüncü basamaklarında hatta üçüncü basamakların çoğunda çocuk travmalara acil tıp uzmanları bakar. İkinci basamaklarda da yeterince hem pediyatrist hem de çocuk yan dal uzmanı olmadığı için zaten acil tıp uzmanları bakıyor. Bu kavram üzerinden -bugünün tartışma konusu değil ama- bu akademik süreçlerde işte "Çocuk yan dal acil tıp uzmanlarına da tanımlanır mı, tanımlanmaz mı?" meselesine getirmek istediniz anladığım kadarıyla. Dünyada bunun örneği var; acil tıbbın ilk kurulduğu yer olan Amerika'da bu şekilde başlanmış ve orada da çocuk acil yan dala sonra acil tıp uzmanları da dâhil edilmiş, onlar da orada alıyorlar. Orada ortak ikili program yürütülüyor; hem pediyatriden hem de acil tıp uzmanlarından çocuk acil yan dalına geçiş sağlanabiliyor. Benzer şey Avrupa modellerinde de var. Bazı modeller farklı, Avrupa'da bazı yerler daha farklı yapabiliyor, sadece pediatri kabul edebiliyor ama şu an Amerika'daki özellikle o model çok ciddi bir şekilde çalışıyor ve işliyor da. Hani ileriki dönemlerde... Acil tıp uzmanlarının şu an baktığınızda sayısı 7 binin üzerinde, 8 binlere varmak üzere -Sağlık Bakanlığı istatistiği- bu, çok ciddi bir insan kaynağı aslında bakarsanız. Uzmanlık alanlarının, özellikle yan dal uzmanlık alanlarının kesişen noktalarında, acil tıpla kesişen noktalarında dünyada acil tıp uzmanları özellikle bu iki alanda, bazı yerlerde travma, toksik halojen de var -onları ben çok söylemiyorum- spor hekimliği de var acil tıbbın içine verilen, mesela Amerika'daki programlar dâhilinde var. Belki bunları hani konuşabiliriz ama özellikle iki yan dalın, daha doğrusu yoğun bakım yan dalın ve çocuk acil yan dalın Amerika'da çok ciddi bir şekilde tanımlandığını ve program olarak işletildiğini biliyoruz, kullanıyorlar ve çok da başarılı. Hocalarım kızmasınlar, onları çok seviyoruz.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Evet, teşekkür ediyoruz Bülent Hocam.
Sayın Hocam, buyurun.
TÜRK ÇOCUK ACİL TIP VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ÖZLEM TEKŞAM - Ben teşekkür ederim sorularınız için gerçekten. Ölümler açısından bakınca aslında bunlar bizim zaten çarpıcı şeylerimizdir hep sunumlarda.
Son şeyden başlayayım. Söylendiği gibi, benim de söylemeye çalıştığım gibi, yan dal uzmanlık sınavına giriliyor ve yan dal uzmanlık sınavında artık çocuk acili seçiyorsak çocuk acil, yoğun bakımı seçiyorsak yoğun bakım. Biz bir yan dalız yani pedayatrinin üzerine, bir ana dalın üzerine yan dal yapıyoruz ancak erişkin acil tıp uzmanlığı bir ana bilim dalı. Dolayısıyla onlar TUS'la, Tıpta Uzmanlık Sınavı'yla, pediatriye girerkenki girdikleri şekliyle giriyorlar. Bu getirdiğim rakamlar içerisinde örneğin Amerika'daki şey var: 3.493 çocuk acil hekimi varken, erişkin acil menşeli olan 382 kişi var 2023 iş gücü raporunda. Dolayısıyla aslında orada da erişkin acilcilerin bu konuda bir isteksizliği olduğunu biliyoruz ama tabii ki hani ülkemizde de gelişmiş ülkelerde de çocuklara erişkin acillerde bakılmak durumunda kalınıyor hiç istemesek, arzu etmesek de. Dolayısıyla ana daldan çıkan bir uzman sayısı ile tabii bizim yan daldan çıkan bir uzman sayısı da farklılık arz ediyor.
Önce Sami Ulus sorusundan başlayayım çünkü bu konuyla da ilintili. Sunumum sırasında da vurgu yapmaya çalıştım; çocuklar, çocuklar için ayrılmış özel ortamlarda... Aslında Sami Ulus da bunun bence -orada çalışmadım ama- önemli örneklerinden bir tanesi. Keşke tabii ki bu yapı bozulmasaydı ancak böyle bir durum söz konusu çünkü orası her alanda -kalp damardan kardiyolojiye bildiğim kadarıyla- yapılanması olan, hani her açıdan çocuklar için hazırlanmış bir ortamdı.
Acil servis başvuruları; ben ölümler açısından baktığım için, aslında tabii en başında belki ona da bir cümle söylesem olabilirdi. Nüfusunun 2 katı başvurusunun olduğu tek ülkeyiz sanırım; 85 milyon nüfusumuz var, 150 milyon acil başvurusu var. Yine, konuşmamın başında söylediğim gibi, biz burada çocukların savunucusu olarak bulunuyoruz demiştim. Dolayısıyla aslında tüm istatistiklerde çocukları bile kendi içinde yani örneğin 1 yaş altı diye bir şey yoktur bizim için, 0-1 ay vardır, 1 ay-1 yaş vardır. Orada bile bu kadar irdelenirken hani büyük bir popülasyonda eğer çocuğun ne kadarı bu popülasyonu oluşturuyor? Ama yine Amerika için konuşacak olursam 350 milyon nüfusa yıllık 30 milyon çocuk başvurusu var, o zaman yaklaşık yüzde 10 gibi bir şey diyecek olursak bizim de yıllık aslında 8,5 milyon gibi bir başvurumuzun olması gerekiyor ama bu 150 milyon, çocuk başvurusu değil tabii, bütün erişkin ve çocuklar. Dolayısıyla aslında istatistiklerimizi bizim bu konuda irdelememiz de gerekiyor gerçekten.
AYLİN YAMAN (Ankara) - Burada onun için sordum. Ne kadarı çocuk acaba?
TÜRK ÇOCUK ACİL TIP VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ÖZLEM TEKŞAM - Evet, girdiğimiz her ortamda, açıkçası bu konuyla ilgili, örneğin şu anda yaptığımız bir çalışmada -detaylarını şey yapmayayım ama- bu bağlamda çocukların istatistiklerini de çıkartmaya çalışıyoruz.
Birinci basamak, sizin de dile getirdiğiniz gibi tabii ki bizim işimizi çok çok kolaylaştıracak ancak eğitimin de çok çok önemli olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum. Tabii, akademik bir kurumda ve dernek olarak en önemli faaliyetimiz eğitim olduğu için ben sunumum sırasında hep eğitimi vurgulamaya çalıştım ancak birinci basamakta... Çünkü bazen gün oluyor ki aynı gün 5 hastane gezen bir hastayla karşı karşıya kalıyorsunuz ve diyorsunuz ki: "İyi ki geldi bu hasta, iyi ki geldi." Tabii, bu hasta kaç tane hastanın kaçıdır ama bazen o hastayı yakalayabilmek için önündeki 100 hastayı belki de görmeniz gerekiyor. O yüzden, gerçekten çocuğa özel eğitim almamış bir kişinin birinci basamakta bile zorlanacağı bazı noktalar olmakla birlikte elbette ki bu konudaki desteği, eğitimi ve şeyi artırmak da önemli şeylerden biri olması lazım. Şu anda herkes istediği sayıda, istediği kadar hastaneye -hatta bu bir üniversite ya da işte bir şehir hastanesi bile olabiliyor- başvurabiliyor.
Yaş sınırı 0-18. Çok eskiden 0-16'ydı ancak uzun uzun yıllardır biz 0-18 olarak kabul ediyoruz. 18'ini doldurduktan sonra erişkine devrediliyor. Birleşmiş Milletlerin tanımı bu şekilde, 18 yaşından küçük, gün almamış... 18 yaşını dolduran herkes erişkin kabul ediliyor.
AYLİN YAMAN (Ankara) - Mesela 16 yaşındaki birine erişkin yoğun bakım da bakabilir mi?
TÜRK ÇOCUK ACİL TIP VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. ÖZLEM TEKŞAM - Yok, hayır, böyle bir şey olmaması lazım. Eskiden oluyordu böyle şeyler ama şu anda hani en azından benim tanık olduğum böyle bir durum söz konusu değil, olmaması da gerekiyor.
Onun dışında, hemşire sayısını sormuştunuz. Hemşire sayısı... Yine, sunumum sırasında gösterdiğim slaytlardan bir tanesinde yoğun bakımlar için önerilen bir şey vardı, her iki yatağa -onu çok vurgulamadım o sırada- bir hemşire şeklinde. Bizim derneğimizin 2002 yılında yaptığı bir çalışmada -yine bunun da sorulacağını düşündüğüm için rakamları yazmıştım- 4,4 hastaya 1 hemşire şeklindeymiş ancak şu anda 2020 yılında yapılan bir çalışmada 1'e 2, 1'e 3 dağılım; tabii, bu, bütün yoğun bakımları kapsamıyor ama çalışmaya katılan 58 merkezin verisine göre eskiye göre daha bir düzelme olduğunu söyleyebiliriz. Önerilen de bu konuyla ilgili 1'e 1, 1'e 2 benim bildiğim kadarıyla, yoğun bakımcı hocalarımız adına da konuşmuş olacak olursam. Dolayısıyla hemşire sayısı tabii, çok önemli. Hani aciller için ne yazık ki böyle bir rakamsal bir şey yok. Yoğun bakım, çocuk yoğun bakım biraz daha eski bir bilim dalı acile göre, çocuk acile göre ama çocuk acil dünyada da biraz daha yeni, 1980'lerden sonra tırmanmaya başlayan bir bilim dalı. Ülkemiz aslında bu anlamda da iyi bir konumda çünkü şu anda Avrupa'da birçok ülkede çocuk acil yan dal değil -ben yine uluslararası derneklerin yönetim kurulunda bulunuyorum- dolayısıyla İsrail, Macaristan -yeni oldu- Türkiye ve İngiltere'de çocuk acil pediatrinin bir yan dalı; daha Fransa değil, daha İspanya değil, daha İtalya değil yani aslında Avrupa'da o noktada ama tabii, hani iyi olmamız sayımızın yeterli olduğu anlamına gelmiyor. Bizim de bu konuda kendi adımıza üzerimize düşen vazifeler elbette ki var.
Sanırım sorularınızı cevapladım.
Çok teşekkür ediyorum.