HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Birincisi: Yani, iç mevzuat konusu olarak ifade etmedim. Bu iki ülkenin de bu konuda sicilinin bozuk olduğunu söyledim. Yani, bu "sicili bozuk" kavramından benim kendi adıma siyasal idamı kabul etmediğimi, bu tip siyasal durumlarda insanların farklı şekillerde cezalandırılmasını kabul etmediğimi bir defa ortaya koymamız gerekir. Yani, "İç mevzuat meselesidir, ben karışmam." diye bir hadise, AK PARTİ'nin temel böyle bir yaklaşımı asla ve asla söz konusu değil.

İkincisi: İdama karşı olmakla birlikte Mısır'daki konu, tabii, başlı başına farklı bir konu. Orada çok ciddi bir darbe yapıldı, askerî bir darbe gerçekleştirildi. Halk oyuyla seçilmiş, demokratik yöntemle seçilmiş bir partinin lideri sadece bir tek idam bile değil, belki yıllara sarih bir şekilde... Çünkü, Mısır'ın tarihinde ilk defa böyle bir seçim yapılmış ve bir sene bir buçuk sene içinde siz tekrar bunu farklı bir yöne çekiyorsunuz. İnsanların sokağa çıkma temel gerekçeleri de buydu. Orada çok daha ciddi, çok daha farklı bir siyasal boyutu da bizi çok yoğun ilgilendiren bir durum söz konusuydu. Bunu göz ardı etmeyelim, bu toplam bir özgürlük savaşıydı, bir insan hakları savaşıydı. Tek bir kişinin idamın da bahsetmiyoruz Mısır'da. Yani, bir ülkenin komple emperyalizme feda edilmesinden, kendi iç yapısı içerisinde bunun sürdürülmesinden bahsediyoruz ve biz elbette ki bu konuda çok daha fazla hassasiyet gösterdik, göstereceğiz de yani bundan sonra biz Mısır'daki tutumumuzdan geri adım... "Aman yanlış yapmışız." diyecek hâlimiz yok. Mısır'daki tutumumuz çok netti. Biz Mısır'ın özgürlüğünü savunuyoruz. Mısır halkının kendi liderlerini seçme, kendi demokratik ortamlarını oluşturma hakkını savunuyoruz. İşte, diğer ülkelerde olan tarzda hukuksuz veya siyasi manipülasyonlar sonucunda farklı idamlar veya farklı insan hakları ihlalleri olmasın. Temel gerekçe budur. Çok daha büyük, farklı bir gerekçedir. Sadece idama karşıtlık veya idam karşıtı olmak, o apayrı bir konudur.

Saygılar sunuyorum.