HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgiler için. Gerçekten, Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuda yaptığı çalışmalar takdire şayan.

Ben de katkıda bulunmak hem de önerilerinize destek verme adına söz aldım. Ben on bir yıl Van'da hekim olarak çalışmış bir kardeşinizim, özellikle de müftülük kurum hekimliği yaptım yedi yıl. Dolayısıyla, sizlere yabancı değilim, kuruma yabancı değilim. Dolayısıyla, biraz önce sayın vekilimizin ve sizlerin de vurguladığı gibi, oradaki çalışmaların, aileye yönelik olan çalışmaların başarıyla devam etmesi ve gerçekten, terörün önlenmesiyle ilgili de bu konuda yapılacak çalışmaların bize çok büyük katkılar sunacağını söylemek istiyorum.

Bir projeden bahsettiniz buna bağlı olarak, Kardeş Aile Projesi. Eğer bu proje sonlanmışsa tekrar başlatılması konusunda çok büyük ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Hele de şu anda oradaki kardeşlerimizin hem psikolojik hem sosyolojik hem maddi olarak da desteklenmesi, batıdaki bir kardeşimizle her türlü ihtiyacının giderilmesi, moral verilmesi hususunda da bu projenin büyük değer katacağına inanıyorum.

İkinci olarak da yine bu projeye ek olarak, aslında bizim doğudaki kardeşlerimizle etnik üzerinden konuşmak yerine, bizi bir arada tutan değerin din olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum çünkü ben on bir yıllık yaşantım boyunca, oradaki her düşünceden insanın, en uç görüşte bile olsa namaz vakti geldiğinde şadırvana koşup abdest aldığına ve camiye girdiğine bizzat şahit olmuş biri olarak, bu din vurgusunun özellikle o tarafta bizi bir araya getiren değer olarak vurgulanarak bunun üzerinden çalışmaların yapılmasına inanıyorum.

Bir de bu camiye gelip gelmeme, hani müftülüğe gelip gelmeme konusunda ben yedi yıl içinde bulunmuş bir kişi olarak da şunu söylemek istiyorum: Aslında, orada, Kutlu Doğum Haftası'nda biz de çalışmalara katılıyorduk veya sağlıkla ilgili bir çalışma olduğunda bizden de katkı isteniyordu hem kurum personeli olarak hem hekim olarak. Orada insanların, aslında, kadınlarımızın, kızlarımızın buralara gelmekten değil de yapılan programlara iştirak etme hususunda istekli oldukları, yeter ki onlara bir şeyler götürülsün, verilsin; inanılamayacak derecede camilere, salonlara sığmayacak, böyle yerlere otururlardı o kültür merkezinde veya camiye geldiklerinde dışarı taşarlardı o programlarda. Aslında bunların sık sık yapılması, ardı arkasının hiç kesilmemesi, sadece Kutlu Doğum Haftası'yla kalınmaması, bu gibi çalışmaların devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Biz oraları inşallah hep beraber kucaklayacağız.

Teşekkür ediyorum.