KOMİSYON KONUŞMASI

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başkanım, ben de güzel bir toplantı, verimli bir toplantı olmasını diliyorum. Hayırlara vesile olsun.

İstanbul Sözleşmesi'ne girmeye hiç gerek yok, her seferinde aynı şey önümüze getiriliyor. Orada alınan kararların, yapılan çalışmaların arkasındayız. Devletimizin ortaya koyduğu politikalar, Bakanlığımızın ortaya koyduğu politikalar buna gerek duymayan politikalardır. Bu anlamda, buna, her seferinde aynı konuya geçilmesi gerçekten aslında garip bir durum.

Onun dışında, ben Seda Hanım gibi açıkçası çok vâkıf değilim bu öncesindeki çalışmalara ama şöyle bakmak gerekiyor: Parlamentolararası Birlik Grubu Başkanı olarak da toplantılarımızda gözlemlediğimiz çok önemli bir husus var: İslam İşbirliği Teşkilatına ya da İSİPAB'a üye olan vekil arkadaşlarımızla, başka ülkelerden milletvekillerimizle bir araya geldiğimizde gerek siyasette gerek hayatın birçok alanında İslam ülkelerinde bir uyanış, bir aktif çalışma olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye olarak da gerçekten bu anlamda örnek olduğumuzun da farkındayız. Birçok anlamda gerçekten bu arkadaşlarımızla çok önemli çalışmalara imza atıyoruz. Hatta bazı ülkelerde, baktığımızda, özellikle temsil açısından, İslam ülkelerindeki siyasi temsil açısından Avrupa ülkelerini bile sonda bırakan ülkeler var. Mesela, benim hatırladığım kadarıyla Tunus, parlamentodaki kadın sayısı olarak ne yazık ki şu an ondan bahsedemeyiz belki ama çok güçlü bir temsil gösterdi ve gerçekten yanlış hatırlamıyorsam başkentin belediye başkanı da bir kadındı. Bunun gibi nice gerçekten önemli işler var ve bunlar çok kıymetli bence. Ben önemli olan Bakanlığımız olsun, gerek bütün siyasi anlamda söz sahibi olan arkadaşlarımız olsun, bu konuda mesafe katedeceğimiz çalışmalara imza atacağımızı düşünüyorum. Bu olaya böyle bir açıdan bakmak gerektiğini düşünüyorum. Daha da iyi bir aşamaya eminim hem dil olarak hem politikalar olarak getirilebilir. Önemli olan bunun içinde yer almak, ne olursa olsun yer almak ve bunu da devam ettirmektir. Ben şöyle baktım, ister istemez hepimizin kafasında şu var, hepimiz farkındayızdır diye düşünüyorum: Artık İslam birçok anlamda özellikle Batılı ülkelerde karşıt ve düşmanca algılanan bir pozisyonda, her şeyin karşısında yani ve "yükselen sağ" dediğimiz bir durum var, bir kavram var ve hızla yükseliyor, hızla hakikaten karşımıza çıkıyor birçok anlamda. Bu anlamda en çok da hedefinde olan da kadınlar. İslamofobinin merkezinde, İslam düşmanlığının merkezinde de kadınlar yer alıyor. O yüzden, bunun bu Teşkilatta yer alan bu kısmın yani düzenlemelerin ya da birlikte yapılacak işlerin ben çok kıymetli ve çok önemli sonuçlar... Özellikle de kadınların Avrupa'da... Yani her gün çok rastladığımız şeyler bunlar. Kadınlara yapılan saldırılar, başörtüsüyle ilgili Avrupa ülkelerinde, Batı ülkelerinde yapılan engellemeler, saldırılar, suçlar inanılmaz bir boyutta. Ben açıkçası bu açıdan baktığımda çok kıymetli görüyorum ve çok önemli işlere imza atacağını düşünüyorum. Onun için diyorum ki şöyle bir dilek ve temenni olarak: İnşallah, Türk Devletleri Teşkilatı olarak da bu tarz bir yapılanmaya gidilir diye murat ediyorum. Başkanım, sizin de inşallah, takdirlerinize sunuyorum.

Teşekkür ederim.