Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Profesör Doktor Naci Gündoğan'ın, yükseköğretimdeki kadın akademisyenler ve kadın öğrencilerle ilgili veriler, üniversitelerdeki kadınlarla ilgili çalışmalar, kadına şiddet veya bu çerçevede değerlendirilebilecek karşılaşılan bazı olaylar ile bunlara yönelik tedbirler hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 04 .02.2025 |
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Çok teşekkür ederim.
Ben, Özgül Vekilimizin bir açıklamasına karşı çıktığım için kayıtlara geçmesi bakımından söz aldım.
Şimdi, Sayın YÖK Başkanımızdan kendi alanlarıyla ilgili olmayacak bir talepte bulundular, işte, Rojin'in ismi verilmek suretiyle, diğer cinayete kurban gitmiş öğrencilerin ismi verilmek suretiyle. Elbette ki hepimiz yurttaş olarak bu cinayetlere duyarlıyız ve çözümünü arzu ediyoruz. Ama bir Sayın YÖK Başkanının ve YÖK teşkilatının görevi bu değil, bir kez, Anayasa'mızın ilgili hükümlerinin dışına çıkarak faaliyet gösteremezler. Bu, Emniyet teşkilatının, İçişleri Bakanlığının, Adalet Bakanlığının yerine getirmesi gereken görevler. Bakın, Anayasa’nın 6'ncı maddesi var: "Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetki kullanamaz." YÖK'e verilmiş Emniyet teşkilatına ait bir yetkiyi kullanma hükmü Anayasa'da veya mevzuatta yok. Dolayısıyla duygusal motiflerle, olmayacak taleplerde bulunmayalım, yetki karmaşası doğar. O takdirde YÖK, YÖK olmaktan çıkar; bu birinci gerekçem.
İkincisi: Şu ana kadar birçok kurumun anayasa reformu çalışmasında yer aldım. Sayın YÖK Başkanımızı ve buradaki diğer bürokratları tenzih ederek konuşuyorum. YÖK dediğimiz Kurul, 12 Eylül yönetiminin üniversiteler ve üniversite gençliği üzerinde vesayet denetimi yapmak üzere oluşturduğu bir kurul ve giderek hantallaşan, iş kapasitesi giderek artan ve aslında üniversitelerde kalite denetimiyle sınırlanması gereken misyonun ötesine geçen çok zor bir fonksiyonu icra ediyorlar. Katıldığım bütün anayasa reformu çalışmalarında YÖK'ün çalışma sahasının daraltılması gerektiği, bir kalite denetim rolü üstlenecek pozisyona getirilmesi gerektiği savunulmuştur. Dolayısıyla, YÖK'ü bir polis teşkilatına dönüştürme arzusunu çok yanlış bulduğum için söz aldım.
Müsaadeniz olursa bir küçük soru soracağım konumuzla bağlantılı: Şimdi, birtakım mekanizmalar değişiyor, yanlışım olabilir, ben beş yıldan beri üniversitenin dışındayım. Evvelce, Yükseköğretim Kurulunun yurt dışı bursları olurdu, akademik çalışma yapmak için gönüllü olan gençlere. Bu burslar devam ediyor mu ve ediyorsa o bursların dağılımı içinde kız öğrencilerin oranına ait bir istatistik var mı?
Çok teşekkür ederim.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Çok teşekkürler.
Buyurun Başkanım.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Sayın Vekilim çok güzel bir soru gerçekten. Artarak devam ediyor burslar, öyle söyleyeyim ve bursları da çeşitlendiriyoruz. Nasıl çeşitlendiriyoruz? Sizler de akademisyen olduğunuz için gayet iyi bilirsiniz. Bir sefer "kısa ve uzun süreli burslar" diye bir ayrıma gidiyoruz. Yani doktora öğrencisi mesela çocuk, gidecek üç ay, dört ay teziyle alakalı bazı kaynakları görüp dönmek istiyor. Bu burs sayılarını ciddi bir şekilde artırdık. Daha uzun süreli mesela bir proje üzerinden diyelim bir üniversiteyle anlaşıyor "Ben falanca konuda çalışma yapmak istiyorum, bir sene kalmak istiyorum." diyor, bu da uzun süreli burslar kapsamına giriyor. 3, 6, 9 aylık ve 12 aylık Sayın Vekilim burslarımız var. Bu bursları da şöyle yapıyoruz: Biz Yükseköğretim Kurulu olarak fazla işin içine girmek istemiyoruz. Bu konuda bütün müracaatları üniversitelere yapmalarını istiyoruz ve üniversitelerden kabul edilen burslara, daha doğrusu tekliflere biz burs veriyoruz. Dolayısıyla, bizimle çocuk temas etmeden üniversitesini ikna etmişse bu bursları alıyor.
Peki "Burs miktarı ne kadar?" diye soracak olursanız, gerçekten orada çok cesur bir adım attık. Ayda 1.200 dolar burs veriyoruz ve karşılıksız bu, para istemiyoruz. Sadece diyoruz ki: "Git, istediğin çalışmaları yap, bunları üniversitene rapor et. Üniversite raporunu kabul ediyorsa sorun yok." Artı, bir şey daha veriyoruz, bir de gidiş-dönüş uçak ücretlerini de biz veriyoruz, sırf teşvik etmek amacıyla. Yani bir, uçakla gidip gelecek, o bizden artı her ay da 1.200 dolar bizden alıyor. Şöyle bir hesap yaptık: Evet, maaşlar bugün tartışma konusu, akademik meseleler falan ama herhangi bir araştırma görevlisi mesela Amerika'da bu bursla maaşının da desteğiyle rahatlıkla üç, altı, dokuz veya on iki ay kalabilir diye düşünüyoruz. Artı, uzaması durumunda da yani çocuk dedi ki: "Hocam, benim biraz daha işlerim var." Ona da biz ekstradan bir üç ay veya altı ay uzatma imkânı da temin ediyoruz. Ne var ki -şimdi, sorunuzun ikinci kısmına geliyorum- bütün kampanyalarımıza ve reklamlarımıza rağmen maalesef burslarımızın tamamını veremiyoruz. Yani bir yılda ayırdığımız paranın az bir kısmını ancak verebiliyoruz. Yani belki pandeminin etkisi, bilemiyorum, bir araştırma yapmak lazım.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Yani biz veriyoruz, alan mı yok?
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Kontenjanı maalesef dolduramıyoruz.
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Biz size aracılık edelim.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Lütfen.
Yani şöyle, biz karışmak istemiyoruz Sayın Vekilim. Yani YÖK olarak biz diyoruz ki: Kaynağı biz ürettik, alın üniversiteler, siz bunu kullanın. Çünkü öbür türlü hani YÖK girse işte "Onu seçti, öbürünü seçmedi yok, öbürünü gönderdi, öbürünü göndermedi." gibi tartışmalar yaşanıyor. Bu imkânı üniversitelere verdik. Oran açısından bakıldığında size rakam verememekle beraber eşite yakın olduğunu arkadaşlarımız bana söylüyorlar. Yani kadın-erkek bakımından burslardan istifade etmek noktasında eşit düzeydeler ama kontenjanı dolduramıyorlar. Yani aslında daha fazla kişiyi biz şu anda gönderebiliriz diye düşünüyorum.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Şimdi, bu, yüksek lisans ve doktora için mi Hocam?
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Yok, bu söylediğimiz yüksek lisans veya doktora için.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Peki, Türkiye'de şöyle bir algı var, siyasetçiler genellikle ekranlarda da, burada Mecliste de söylüyor: "Türk gençleri Avrupa'ya gitmek istiyor, kaçmak istiyor." Para veriyorsunuz gidin diye gitmiyormuş, nasıl oluyor bu?
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Şöyle: Biz aslında o gidişleri de başka bir toplantıda onu da sizlerle paylaşırız. Yani akademisyenler Avrupa'ya ne kadar gidiyor ki bu konuda TÜİK'in de biliyorsunuz yaptığı çalışmalar var, biz de takip ediyoruz, akademisyenlerin Avrupa'ya ve/veya dünyaya gidiş dönüş oranlarını yakından izliyoruz şu anda. Akademik dünyaya giren arkadaşlarımız -yani bu çalışılmaya müsait bir konu- bu Covid-19 salgını sonrasında böyle bir hareketsizlik hâlâ devam ediyor. Avrupa Birliği, Sayın Komisyon Başkanım, 2022 yılından itibaren Avrupa'daki öğrenci ve akademisyen hareketliliğini artırabilmek için geçmişle mukayese edilmeyecek ölçüde bir fon yarattı. 2025 yılına geldik, Avrupa'da da hâlâ öğrenci ve akademisyen mobilitesi arzu edilen düzeylere çıkmış değil ama biz bunu teşvik etmeye devam ediyoruz.