ELİF ESEN (İstanbul) - Sayın Başkan, buraya geçmeden şunu sormak istiyorum.

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Buyurun.

ELİF ESEN (İstanbul) - 2'nci maddede "Erişimden sonra oryantasyon." dediniz.

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Evet.

ELİF ESEN (İstanbul) -

Bu kısmı biraz açabilir misiniz? Neyi kastediyorsunuz?

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Elbette, şu: Şimdi, çocuklar liseyi bitirip geliyorlar, üniversite ortamı gerçekten liseyle mukayese edilmeyecek bir ortam. Yani çocuklar bir bakıyorlar işte, sınıf öğretmeni yok, okul müdürü yok; istedikleri gibi giyiniyorlar, işte derse giriyor, girmiyor, öğretmen "Niye girmedin?" diye hemen peşinden gitmiyor; kantinde oturabiliyor, işte orada ne bileyim birtakım alışkanlıklara yönelebiliyor veya eğitim öğretimle alakalı olmak üzere çocuklar bazen bocalayabiliyorlar. Hazırlıklı öğrencide sıkıntı yok, mesela büyükşehirlerde bunlar çok büyük sıkıntı değil değerli vekillerim yani onlar zaten hakikaten hazırlıklı geldiği için böyle hemen oturup işte... Ama düşünün ki ilk defa kendi ilinin dışında, ailesinden uzak eğitim ortamına giren bir kadın veya erkek düşünün -fark etmez yani- şimdi orada ciddi bir şey var. Yani bizim üniversitelerden istediğimiz, rektörlerden bizzat ben kendim takip ediyorum her sene kayıt döneminde kayıt yaptıran öğrencilerle bölüm düzeyinde ilgilenme hususunu. Bu oryantasyon çalışması yani öğrencileri yükseköğretime yöneltme ve alıştırma yani sorunsuz bu eğitime geçişi kastediyoruz.

ELİF ESEN (İstanbul) -

Başlangıç dönemine hitap eden...

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Tabii, doğru ancak kayıt yapanlar.

ELİF ESEN (İstanbul) - Öğrencinin sürdürülebilirliğini desteklemek üzere bir mekanizma var mı ya da konuşmanızın ilerleyen safhasında gelecek mi?

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - "Sürdürülebilir" derken?

ELİF ESEN (İstanbul) - Yani öğrencinin, özellikle kız öğrencilerin üniversitede kalmaları ve o üniversiteyi başarılı şekilde...

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Akademik anlamda.

ELİF ESEN (İstanbul) -

E, tabii yani çünkü eğitimden kopma daha çok kız öğrencilerde gerçekleşiyor, onunla ilgili bir destek mekanizması...

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Var, var.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Esen, sorularınızı Komisyon üyelerinden sonra alsak olur mu?

ELİF ESEN (İstanbul) - Başkanım ama bu apayrı bir soru değil o cevabın devamı niteliğindeydi, o yüzden sordum, kusura bakmayın.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU -

Doğru, tabii, estağfurullah.

YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Şöyle: Çok hızlı hemen cevap verebilirim. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık merkezlerimiz de aslında tam olarak bu amaca hizmet ediyor. Biz, bu merkezlere personel kullanım izinleri veriyoruz Sayın Vekilim. Bu gerçekten o kadar kıymetli ki çocukların ailelerinden uzak bir ortamda herhangi bir derdini bilimsel anlamda kendisini açabileceği yegâne birimler aslında buralar oluyor yani rehberlik ve psikolojik danışma merkezleri ki bu bizim açımızdan da fevkalade önemli.

Bunların dışında bütün üniversitelerimizde kadına şiddet konusunda, başta rektör ve rektör yardımcıları olmak üzere, yönetim kurulu ve senato üyelerinin daha doğrusu ciddi bir farkındalık geliştirmiş olduğunu ifade edebilirim. Araştırma geliştirmeye yönelik, daha doğrusu araştırma kısmına da eğitim öğretim dışında değinmek lazım. Biraz önce, mesai arkadaşım Naci Bey de ifade etti, akademik anlamda baktığınız zaman aslında gerek yayın sayıları gerek tez sayıları fena değil, bunu ifade etmek lazım, belki bunların daha fazla yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. Yükseköğretim Kurulunun dışında da hiç şüphe yok ki ilgili bakanlıkların vermiş olduğu çok ciddi destekler var; Gençlik ve Spor Bakanlığı başta olmak üzere, Aile Bakanlığımızın içinde de üniversitelerin içine yönelik destek programlarının ve birimlerinin olduğunu söyleyebilirim sizlere.