KOMİSYON KONUŞMASI

MURAT ÇAN (Samsun) - Evet, çok teşekkür ediyorum.

Kıymetli bürokratlarımıza ve akademisyenlerimize hoş geldiniz diyorum, şeref verdiler.

Ben tabii, birkaç eleştirimi, tepkimi söylemek için söz aldım. Bizim buradaki varlığımızın, bu Komisyonun oluşmasındaki varlığın sebebi, toplumun bu elim hadisedeki yaşadığı mağduriyetin bir nebze olsun giderilmesine dönük araştırmalar, incelemeler, varsa eksiklikler, ayrıca varsa kanuni boşlukların telafi edilmesine dönük görüşlerimizi sunmak; bunu yapabilmemiz için öncelikli olarak bizim belli bir program dahilinde, çalışmamızın ve birbirimizle istişare içerisinde şeffaf bir şekilde olmamızın çok önemli olduğunu ilk toplantımızdan itibaren vurguladım. Ancak şöyle bir sorun var: Toplumda son dönemde ortaya çıkan bu tür elim hadiselerin ana sebebi; denetimsizlik, şeffaf olamama, ölçülebilir olamama hâli; bunu bir hafta önce yaşadığımız Bolu yangınında da gördük ama konuşmalarımın bir tanesinde "Devlet piramidini ters çevirdiniz." dediğimde arkadaşlarım alınmıştı. Burada da benzeri bir şey var yani Bolu yangınında, aynı yenidoğan çetesinde ve bebek ölümlerinde olduğu gibi denetimsizliğin üzerinin bir şekilde örtülmesine yönelik, dönük müthiş bir gayret var Hükûmet tarafından ve Komisyonda iktidar milletvekilleri ya da ittifak milletvekillerinin de buna dönük bir çabası var. Bundan bir an önce kurtulmamız lazım. Neyi, nasıl yapacağımızın önceden planlanarak birbirimizle şeffaf bir şekilde istişare edilerek kendi planlarımızın da buna dönük yapılmasının önemini çok defalar, hatta her toplantıda söyledim. Şimdi, elimde, on beş dakika önce benim odama gelen bu hafta yenidoğan çetesi Meclis Araştırma Komisyonunun İstanbul'da yapacağı toplantının programı geldi. Ya, bu böyle mi olmalı? Bunu böyle konuşmadık ki. Dün yaptığınız yazışmada 14.45'te bir ilan yaptınız "Böyle böyle İstanbul'da araştırma, inceleme için bir program hazırladık." diye ama hiçbir milletvekilinin haberi yok. Sonradan öğreniyoruz ki kendi aranızda kurduğunuz ayrı bir grupla kendiniz bir istişare yapmışsınız, kararlar almışsınız ve 15 milletvekilinin...

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Öyle bir şey yok.

MURAT ÇAN (Samsun) - Bir dakika, kesmeyin kardeşim.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Öyle bir şey yok kardeşim.

MURAT ÇAN (Samsun) - Onu anladık ama...

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Öyle bir şey yok.

MURAT ÇAN (Samsun) - Yani verdiğiniz işaret...

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Ama hakkımızda...

MURAT ÇAN (Samsun) - Ben Komisyon Başkanımızla konuşuyorum.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Bakın, bize hakkımızda iftira atıyorsunuz ama "Aranızda konuştunuz." diyorsunuz, konuşmadık.

MURAT ÇAN (Samsun) - Verdiğiniz işaretlerden şunu anlıyoruz: Sizler kendi aranızda bir konuşma yapıp karar almışsınız...

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Hayır, hayır, öyle bir şey yok, yanlış bilgi almışsınız.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Yapmadık, doğru değil.

MURAT ÇAN (Samsun) - Ben kendi danışmanıma sorduğum sorunun cevabını size olduğu gibi, bana gelen hâliyle gönderdim. 15.50'de aranmışız.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Biz de aynı şekilde.

MURAT ÇAN (Samsun) - "Böyle bir program var, milletvekili buraya katılacak mı, katılmayacak mı?" diye sorulmuş.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Bize de aynı şekilde soruldu.

MURAT ÇAN (Samsun) - Bizim WhatsApp grubumuzda böyle bir programın varlığından üç gün öncesinden, beş gün öncesinden haberimiz olur, ona göre de bizler bu denetleme görevimizi etkili bir şekilde yapabilmemiz için hem partimizin etkili kurullarını bilgilendirir onlardan izin alırız hem de kendi faaliyet programımızı ona göre yaparız. Elimde, dediğim gibi, on beş dakika önce uçak programının ve İstanbul programının bizlere getirildiği ve sunulduğuna dair... On beş dakika önce, ya, bu böyle mi olmalı? Araştırdığımız konunun önemine binaen bu özen, bu itina buraya mı indirgenmeli? Bunu her defasında size söyledik ve yine söylüyorum: Toplumda bizim denetim eksikliğini gidermemiz için, özellikle bu boşluğu anlamamız için kurulmuş bir Komisyon. Artık öyle bir şey oluyor ki bu elim hadiseden sonra ortaya çıkan, doğal ya da doğal olmayan felaketlerde bir bakan diğerini örnek gösteriyor. "Sağlık Bakanı istifa etti mi ki ben istifa edeyim?" diyor. Bu kadar mı laçkalaştı? Devlet piramidi bu kadar mı ters çevrildi? Buna, bu Komisyon marifetiyle sizler de bizler de alet olacak mıyız? Bundan bir kere kurtulalım. Yani önce kendi aramızdaki iletişimi, kendi aramızdaki istişareyi lütfen oturtalım. Buradan bir türlü bir sonuç elde edemeyiz.

Mahkemenin nasıl şekilleneceğine dair bu yenidoğan çetesiyle ilgili hepimizde kanaatler yavaş yavaş oluşuyor. Dar bir çerçevede, yeni bir araştırmaya, özellikle kamu bürokrasisini tetkik etmeye dönük bir eylemin içerisinde olmadığını çok net bir şekilde okuyoruz. Sağlık Bakanlarının geçmiş dönem, bu dönem Sağlık Bakanının gelip burada kendini ifade etmemiş olması işin nereye gideceğini gösteriyor ama bu Araştırma Komisyonu belki mahkemenin de ötesinde bir şeye vesile olacak, olmalı. Amacımız buydu, siz de böyle anlattınız. Kanunda varsa boşlukları değerlendirmeye dönük bir şeye hizmet etmeliyiz. Bu, bu yöntemle devam ederse olmayacağı açık. İki ayı doldurdu, Meclis Komisyonumuz, Araştırma Komisyonumuz iki ayı doldurdu. Biz, şimdi, sizin kendi aranızda verdiğiniz kararlarla bir yere çekiştirilmeye, bir yere itiştirilmeye çalışılıyoruz. Bundan vazgeçmenizi, bunu kabul etmeyeceğimizi ve açık bir şekilde eleştirilerimi size burada söylemiş olayım.

Teşekkür ederim.