KOMİSYON KONUŞMASI

PELİN YILIK (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sunumlar için teşekkür ediyorum. Özellikle mesleki olarak özlük haklarıyla ilgili birtakım sıkıntılar olduğunu zaten gördük. Belki bunlarla ilgili bir düzenleme, farklı bir çalışmanın konusu olacak.

Yine, sunumunuzda "sağlık hizmetlerinde yolsuzluk" başlığında bahsettiğiniz sizin -tırnak içinde- cümlenizi okuyorum: "Yolsuzluk türlerinin sürekli olarak değişmekte olması..." İkincisi de "Son yıllarda sağlık sektöründe yaygın hâle gelen yolsuzlukların nedenlerinden biri de sağlık hizmetleri içinde özel sektörün payının artmasıdır." gibi iki tane -tırnak içinde- sizin kullandığınız cümleyle ilgili biraz daha açıklayıcı bilgi rica edeceğim çünkü SGK'nin ödeme payı içinde özel sektörün payı yüzde 9 yani dolayısıyla yüzde 91'lik bir pay kamuya ayrılmış. Daha öncede burada, bu Komisyonda defalarca bahsettik. Yine, mesela bu kadar fazla müfettiş var, hukuki düzenlemelerin olması... İşte, yine aynı şekilde, belki hekimlerin sizlerin bünyesinde istihdam edilmesi, bunların hepsi bir problem, bir ekonomik gider. Bunun yerine özel hastanelerde şöyle bir şey belki gündeme gelebilir: Muayenelerin, tetkiklerin ödeme kapsamından çıkarılması, özel hastanelerin bu konuda serbest bırakılması, yazdıkları reçetelerin ya da raporların geçerli hâle gelmesi ve anlaşmanın sadece cerrahi işlemler üzerinden yapılması bir çözüm olabilir. Dolayısıyla, burada ne bu kadar fazla müfettişi istihdam etmek, bu faturaların kontrolü için tek tek uğraşmak söz konusu olur ne de öbür taraftan baktığınızda süreçte bir suistimal söz konusu olur. Bugün diyoruz ki, sağlık hizmetlerinde taşeronlaşma, evet, problemin en büyük çıkış noktası bu ama bugün gidin, özel hastanelere bakın, bütün hekimler BAĞ-KUR'lu olarak çalışıyorlar ve alt sözleşmeyle hastanelerde çalışıyorlar yani bu herkesçe bilinen bir gerçek.

MURAT ÇAN (Samsun) - Bu taşeronlaşma o değil.

PELİN YILIK (Çankırı) - Bu da onlardan bir tanesi veya bölümlerin işletmeye verilmesi mesela, o zaman kontrolden çıkıyor.

MURAT ÇAN (Samsun) - Hayati kırılma noktası orası.

PELİN YILIK (Çankırı) - Ama bir hastane sistemi içinde hastanenin sahibinin, yöneticilerinin, başhekimlerinin orada işleyen sistemden haberdar olmamaları gibi bir şey yok, mümkün değil böyle bir şey.

MURAT ÇAN (Samsun) - Müezzinoğlu "Haberim yoktu." diyor.

PELİN YILIK (Çankırı) - Yani ben kimin ne şekilde açıkladığını bilemem ama hastane sistemi içinde -ben de yıllarca bir hastane grubunda genel müdürlük yaptım- böyle bir şey mümkün değil.

Dolayısıyla, burada aslında kirlenen şey, insanların bakış açısı, bozulan konu da bence o ve çok flu alanlarda suistimal olduğunu görüyoruz. Yani çok teknik bir cerrahi işlemde, çok dikkat çekmeyen ya da işte yenidoğan çetesinin yaptığı da o. İşte, yenidoğan yoğun bakım yatağına gecelik ödenen rakam onlar için cazip hâle gelmiş, bunu görüyoruz. Dolayısıyla, buradaki düzenlemeler üzerine bence konuşmak ve değerlendirme yapmak daha sağlıklı olacak.

Bildiğim kadarıyla, sizin içinizde hukukçu yok yani her meslek grubundan, daha doğrusu iktisadi idari bilimler mezunları da sınavlara girebiliyor.

SOSYAL GÜVENLİK MÜFETTİŞLERİ DERNEĞİ BAŞKANI AYŞE ÖZER ULU - Hukukçu var.

PELİN YILIK (Çankırı) - Ama olması zorunlu değil anladığım kadarıyla.

İşte, yine, konulan kanunlar çerçeveyi koyuyor, evet ama alt yönetmelik düzenlemeleriyle bu uygulamalar hayata geçiyor. Dolayısıyla, bu konularda özel sektör ya da kamu ayrımı yapmadan, bu tarz yolsuzlukların bence her ortamda olabileceğini göz önünde bulundurarak biraz daha detaylandırmanızı rica edeceğim.

Teşekkür ediyorum.