HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, aslında bazı kısımlarda anlamadığım noktalar da var, onlarda düzeltme de yapabilirsiniz, soru olarak da belki algılayıp cevap da verebilirseniz sevinirim.

Şimdi, aslında burada maddenin on üçüncü fıkrası, orada bir "Elektrik enerjisi miktarını mevcut sözleşmeler kapsamında karşılayamaması durumunda yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerini işleten şirketler temin eder." diye bir ibare var. Şimdi, bu, aslında bizim bütçe tartışmalarında şimdiye kadar yürüyen tartışmalar içerisinde sizin özellikle belirttiğiniz, işte Cumhurbaşkanı Yardımcısı da bahsetti, enerjiden siz de bahsettiniz ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bahsetti. Yeşil dönüşümle ilgili olarak yeşil dönüşüm stratejinizle, hedefinizle uyumlu mu yani burada aldığınız karar? Şimdi, neden? Biz bunu sıkça görüyoruz zaten. Bir strateji belirliyorsunuz, bir hedef ama pratikte getirdiğiniz kanunlar ve yasalar aslında bunun tam tersi. Neden diyoruz bunu? Şimdi, 2053'te net sıfır emisyon hedefiniz var. Kömür yakıtları da biliyoruz, kömür yakıtlar en kirli yakıtlar olarak ve fosil yakıtları terk etmediğimiz sürece de bu sıfır emisyona ulaşma şansımız yok. Şimdi, bu durumda kömür santrallerini teşvik ettiğiniz, yatırımı teşvik ettiğiniz gibi bir sonuç da açığa çıkıyor çünkü kömür santralleri zaten teşvik ediliyor yatırım amaçlı olarak ve burada aslında bir de EÜAŞ üzerinden pazarı da sağlanmış oluyor yani, değil mi? Böyle bir sonuç da aslında açığa çıkıyor.

Yine, atlamayalım, yerli yakıttan bahsediliyor. Kömür yakıt zaten kirli. "Yerli yakıt" dediğimizde yerli kömürden kastımız herhâlde linyittir çünkü Türkiye'de en çok çıkarılan kömür linyit kömürü olarak düzeltme yapabilirsiniz. Taş kömürünün az olarak çıkarıldığını biliyoruz, değil mi? Ve linyit kömürünün de aslında emisyonu en yüksek olan kömür cinsi olduğunu da biliyoruz, neredeyse taş kömürünün 2,5 katı kadar emisyonu var ve bu yeşil dönüşüm strateji hedefinize ne kadar uyumlu? Açıkçası bunu merak ediyorum.

Şimdi, bir de 12'nci madde var. Bunu hiç anlamadım bu maddeyi. Şimdi, burada "Dağıtım şirketi genel aydınlatma ile teknik ve teknik olmayan kayıplarından dolayı enerji ihtiyaçlarını EÜAŞ'tan temin eder." demişsiniz. Şimdi, Türkiye'deki dağıtım şirketlerinin görevi ne? Önce bunu tanımlamak lazım. Bir, dağıtmadan sorumlular; iki, bakım ve onarım diye biliyorum. Ötesini siz ekleyebilirsiniz. Peki, bu bakım ve onarım meselesinde üzerlerine düşeni yapıyorlar mı? Şimdi, burada gazete haberleri var. Çıkarıp açıklamayalım. Gediz Elektrikten başlarız, yaz boyunca süren elektrik kesintilerine kadar bu uzar gider. Yani aslında dağıtım şirketleri üzerlerine düşen görevi yerine getirmiyorlar. Şimdi, buradaki kayıptan kastımız ne? Bu kayıp neden EÜAŞ tarafından karşılanıyor? "Daha önce nereden karşılanıyordu?" "Kim karşılıyordu bunu?" ve "Nasıl karşılanıyordu?" gibi bunlar bilgi eksiklikleri olarak buradan çıkaramadığımız şeyler olarak olabilir. Bunları açıklamanızı istiyorum. Bu düzenleme neden getiriliyor bu durumda? Burada şirketlere bir destek mi sunuluyor, bir istisna mı getiriliyor? Bunu da açıkçası merak ediyorum. Bunu niye soruyorum? Dağıtım şirketleri deyince aklımıza direk Cengiz Holding geliyor çünkü. 4 dağıtım şirketinin neredeyse yüzde 50 hissesine sahip ve ülkedeki yüzde 30'luk dağıtımı sağlıyorlar.

Bu sorularıma cevap istiyorum.

Teşekkür ediyorum.