Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2858) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .01.2025 |
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkanım, çok değerli milletvekillerimiz, Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız, sivil toplum örgütlerimizin çok değerli temsilcileri ve basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun teklifimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Tabii ki bu kanun teklifinin ana maddesi emeklilerimizin en düşük maaşının 12.500 TL'den 14.460 TL'ye çıkarılması. Tabii, bu yüksek mi? Yüksek değil. Dolayısıyla da gönül ister ki daha da fazla olsun. Şimdi, şuna bakmak lazım: 2002 yılında Türkiye'deki emekli sayısı 6,5 milyon, bugün emekli sayısı tam 16,6 milyon; artış, aşağı yukarı 2,5 kat. Nüfus artışı 2002 yılında 65 milyon, bugün 85 milyon; artış 1,3 kat. Yani dünyanın hiçbir ülkesinde, nüfus artışı böyle olduğu hâlde, bu kadar sürede emekli sayısının bu kadar artması mümkün değil.
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sorumlusu?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tabii, burada sorumlusu hepimiziz arkadaşlar ve dolayısıyla da EYT...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sorumlusu Satılmış Bey, Satılmış Bey!
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Neticede, dünyanın hiçbir yerinde bayanlarda 39 yaşında, erkeklerde 43 yaşında emekli olan bir ülke varsa onu da bize getirin. Bütün bunlara rağmen, bakın, bütün bu kadar sayı artmasına rağmen, biz emeklilerimizin satın alma gücünü korumuş muyuz, korumamış mıyız, ona bakmamız lazım.
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Ya, patronlara verdiğiniz teşviklerin sözünü kimse etmiyor, hâlâ emeklilere yük muamelesi yapıyorsunuz ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Güneş, bir saniye...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Heyecan yok, heyecan yok arkadaşlar.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye Sayın Güneş.
Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, Komisyonumuzun tecrübeli milletvekilleri; her biriniz görüşlerinizi ifade ettiniz, Sayın Güneş de görüşlerini ifade ediyor. Lütfen, Sayın Milletvekilimiz...
VELİ AĞBABA (Malatya) - İfade ediyor da biraz fazla atıyor!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ya, şimdi, Sayın Ağbaba, yani siz girişte...
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Ayıp ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye değerli arkadaşlar, ben şey yapıyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Alım gücü arttı mı Sayın Güneş?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye Sayın Ağbaba.
Sayın Güneş'in görüşlerine saygı duyun lütfen, o da görüşlerini ifade ediyor.
Sayın Güneş, buyurun lütfen.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, Veli Ağbaba, siz de bakın, NEFES gazetesi diye bir gazetede diyor ki: "O eski hâlinden eser yok şimdi." Ben size anlatacağım. Demiş ki: Dolar eskiden 1,57 liraydı, şimdi 35-36 lira, doların artışı -nominal değerlerden vereceğim hepsini- 22,51 kat. Tamam mı? Demiş ki: Benzinin fiyatı 1.64 liraydı, şimdi 43-44 lira; artışı 26,7 kat. Bak, sizin gazeteden veriyorum arkadaşlar, yanlış yazmışlarsa bunlar yazmışlar. Demiş ki: Kıymanın fiyatı 4,5 liraymış, bugün 470 lira; artış 10 kat. Yani hadi diyelim ki Veli Ağbaba'nın dediği gibi olsa, diyelim ki 600 lira olsa artış 15 kat, kıymanın fiyatı. Ekmeğin fiyatı 20 kuruşmuş, 12,5 liraymış, artış...
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Matematik yanlış.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Başkan, tıp doktoru kendisi, matematiği nasıl yanlış olur, olur mu?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Matematiğe girmemiş, o derse girmemiş, o dersi kaçırmış!
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ha, kıyma 100 kat, tamam, kıyma 100 kat, orada bir hata yapmışız, 100 kat.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, dil sürçmesi olur.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, arkadaşlar, biz buradan asgari ücrete bakalım: Asgari ücret kaç liraymış? 164 liraymış. 22.104 lira ve 134 kat artış. Yine en düşük memur maaşının artışı 111 kat, en düşük BAĞ-KUR emeklisinin maaşı 188 kat, en düşük SSK emeklisinin -mesela en çok mağdur olan kesim- bunların artışı 56 kat. Dolayısıyla da bu açılardan baktığımız zaman, bugün en düşük emekli maaşı 14.460 lira. Bu, düşük ama...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Durum iyi mi? Emeklinin, asgari ücretlinin durumu iyi mi?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dolayısıyla, döviz bazında...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi pazara çıktığında teyzeler seni terlikle döverler, terlikle!
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Veli Ağbaba, şimdi, fikirlerimi fikirlerinle çürütemediğin için bana sataşıp durma, tamam mı, bana sataşıp durma! Bu açıdan baktığınız zaman, önemli olan arkadaşlar, satın alma gücü, satın alma gücü dolayısıyla da...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Senin satın alma gücün artmış olabilir!
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Başkanım, rahat konuşturmuyor... Başkanım da beni dinlemiyor!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkan derin muhabbette, karışma, karışma Başkanıma!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hayır, size müdahale ediyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, insicamı bozmayalım, lütfen.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, dolayısıyla arkadaşlar, şöyle bir şey, önemli olan Türkiye'nin gayrisafi millî hasılası kaç para? 328 milyar dolar. Bugün gayrisafi millî hasıla kaç? Aşağı yukarı, 2024 yılında tahmini 1 trilyon 300 milyar dolar. Bu şu demek arkadaşlar; döviz bazında yaklaşık 3-4 kat, hatta bazılarında 5-6 kat bizim kazancımız olmuş. Diyelim ki asgari ücret o zaman, daha önce de söyledim, 130 dolardan 628 dolara çıkmış, bu son yıllarda biraz ekonomide, özellikle enflasyon fazla arttığı için alım gücümüzle azalma oldu, biz bunu biliyoruz, hissediyoruz ama "Bu eskiye göre kötü." derseniz, yanlış söylersiniz arkadaşlar.
VELİ AĞBABA (Malatya) - İyi mi?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Eskiye göre, 2002'ye göre tabii ki iyi, 2002'ye göre tabii ki de satın alma gücü paritesi bakımından.
Arkadaşlar, ben size şunu söyleyeyim: Biz bu ekonomiyi, 2025 yılında gayrisafi millî hasılamızı 1,5 trilyon dolara çıkaracağız ve neticede arkadaşlar, fert başına millî gelirimizi de ilk önce 15 bin dolara, arkasından da 17 bin dolara... Bu yıl 13 bin dolarlarda arkadaşlar. Bunun anlamı şudur: Siz ne kadar çok üretirseniz, ne kadar çok istihdam ederseniz bu emeklilerimize, çalışanlarımıza o kadar da refah payı verebilirsiniz; bunları yapmadan, herhangi bir çözüm önerisi koymadan, sadece "verelim" demekle olmaz. Bunu sadece bütçeden verirseniz, bütçedeki açığınız şimdikinin 2-3 katı olur.
Diğer taraftan, şöyle bir şey var: Burada, tabii, bir maddede işveren prim desteğinin verilmesi... Tabii ki 1999 yılında kurulan İşsizlik Fonu var. Dolayısıyla da bu fonların amacı ne arkadaşlar? Bu fonun amacı, işsiz kalan kardeşlerimizin buradan belli bir süre ücret alması, mağdur olmaması. Peki, bu İşsizlik Fonu nereden gelir elde ediyor? Yüzde 1 çalışandan, yüzde 1 devletten, yüzde 2 de işverenden elde ediyor. Bu İşsizlik Fonu'nun amacı sadece işsiz kaldığında onlara para vermek değil arkadaşlar, aynı zamanda hem yeni istihdam oluşturmak hem de var olan istihdamı korumaktır. Biz burada diyelim ki 700 TL'den bin TL'ye çıkardığımız asgari ücrette işverene prim desteğinde şartlarımız var arkadaşlar. Diyoruz ki burada: "Sen eğer istihdam ettiğin kişinin sayısını korursan ben bunu veririm." Buradaki temel amaç, birilerine kıyak geçmek değil arkadaşlar. Neticede -zannedersem, yanlış söylemeyeyim- 2019'daki istihdam ile bugünkü istihdam sayısında aşağı yukarı 3 milyondan fazla artış olmuştur. Diğer taraftan, 2002'deki istihdamımız 19 milyonken bugün 32,7 milyon olmuştur. Dolayısıyla da arkadaşlar, önemli olan bizim istihdam sayımızı artırmamız, buna bu çerçeveden bakmak lazım.
Diğer taraftan, arkadaşımızın, "Vergi harcamalarını yapmazsanız..." Sanki biz buradaki vergi harcamalarının hepsini birilerine kıyak çekiyoruz gibi bir algı oluşturursunuz, bu da yanlış arkadaşlar. Şöyle bir şey var: Şimdi, biz asgari ücret kadar tüm çalışanlardan vergiyi kaldırdık mı? Kaldırdık. 850 milyar TL. Yine, aynı şekilde, basit usuldeki esnaftan vergiyi kaldırdık mı? Kaldırdık, kaldırdık arkadaşlar.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bunları bir gözden geçirelim, bunları daraltalım.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yani bakın, farklı algı yaratmanın bir anlamı yok. Yani biz bir taraftan tabii ki vatandaşlarımızı düşünüyoruz, özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı, bir taraftan da istihdamın artmasını destekliyoruz, bir taraftan da ülkemizin teknolojik anlamda, yeni teknolojik yatırımlar yapması için işverene de destek çıkmamız lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Güneş, buyurun.
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Ya, hep işverene destek çıkmışsınız, 100 vermiş işveren, 220 geri almış İşsizlik Fonu'ndan; işçi 100 vermiş, 28 geri alamamış ya, nasıl bir destek!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, Sayın Güneş, milletvekili, görüşlerini ifade ediyor, lütfen...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, öyle olur mu Allah aşkına? Şimdi, İşsizlik Sigortası Fonu'nda ben yanılmıyorsam herhâlde 360 milyar TL şimdi nakit para var. Yani, verdiğinden fazlasını alsa zaten yüzde 2'sini işveren veriyor bunun. Şunu da unutmamak lazım: Biz, en çok İşsizlik Fonu'nu nerede kullandık? Covid sırasında işsizlik olmasın diye ve kısa çalışma ödeneğinde kullandık arkadaşlar ve yine de 360 milyar TL bizim şeyimiz var. Dolayısıyla da arkadaşlar şunu söyleyeyim ben: Biz bu emeklilerimizin, çalışanlarımızın satın alma gücünü daha da artıracağız arkadaşlar. Şunu göreceksiniz: 2025'te ekonomi daha iyi olacak, 2026'da daha iyi olacak ve dolayısıyla da arkadaşlar, refah düzeyini şimdiye kadar nasıl biz artırdıysak, nasıl bizim dönemimizde insanlar ev sahibi, araba sahibi olduysa bunu biz sağlayacağız.
Arkadaşlar, şunu da söyleyeyim: 2024 yılında Türkiye'de 1 milyon 248 bin araç satılmış; bakın, bu da önemli bir rakam arkadaşlar. Dolayısıyla da ekonomimiz her geçen gün büyüyor. Bizim temel amacımız vatandaşımıza hizmet etmek; inşallah, ilerleyen dönemlerde bu alım gücünü, özellikle de emeklilerde alım gücümüzü daha da artıracağız diyorum.
Ben bu kanun teklifinin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, herkesi saygıyla selamlıyorum.