Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Muharrem Kılıç'ın, Kurumun kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık konusunda görüşleri, kurumsal paylaşımları, faaliyetleri ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 09 .01.2025 |
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Başka iş birliği yaptığınız üniversiteler var mı? Maltepe var...
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - Eğitim konusunda Ankara Üniversitesiyle yoğun çalışıyoruz. Klinikler konusunda deprem sonrasında mesela bir deprem kliniği oluşturduk. O, Ankara Hukuk Fakültesinde, malumunuzdur, orada klinik çalışmaları yapılıyor ve ortaklaşa üniversiteyle şeyimiz var. Ama dediğim gibi eğitim konusunda Maltepe Üniversitesiyle yoğun bir şey hâlinde çalışıyoruz. Diğer üniversitelerle, Hacettepe Üniversitesi burada listesi var ama detaylı vaktinizi almak istemiyorum.
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Yok, kadına karşı şiddetle mücadele konusunda olanları sormuştum.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - Evet, daha özelde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesiyle ortak çalışmalarımız var, onların yürüttükleri çalışma ve projelere katkı sunuyorum. En son yine onların gerçekleştirdiği, afet dönemlerinde kadınların adalete erişimiyle ilgili gerçekleştirilen ulusal, anlamlı bir etkinlik vardı. Oraya da katkı ve katılım sağladığımızı ifade edeyim.
KDK'yle farklar... Buna da kısmen değinmiştim. Birincisi, kamu otoritesiyle, kamu idaresiyle birey arasındaki, yurttaş arasındaki idarenin hizmetlerinden kaynaklı eksiklikler, kusurlar, hakkaniyete dayalı olmayan şeylere ilişkin başvuru alıyor ve tek yaptırım niteliği itibarıyla de tavsiye kararı veriyor. Bu noktada bizim, az önce de söyledim, iki alanda başvuru alıyoruz. Ulusal önleme yetkisi görevi tümüyle bizim uhdemizde; Ayrımcılık, Eşitlik Kurumu tamamıyla bizim uhdemizde ve yaptırım boyutuna da değinmiştik zaten, o açıdan farklılığın olduğunu söyleyebilirim. Bazı ülke örneklerinde bütünleşik yapı var, daha doğrusu ombudsmanlık ile insan hakları kurumları, bazı ülkelerde mesela ben yine ona literatürde rastlamıştım, mesela Litvanya'da parlamento ombudsmanlığı ayrı, kadın hakları ombudsmanlığı ayrı gibi. Fakat genel trendin daha kamusal, bütünlüklü bir profil oluşması. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun da bu kurumsal profile, bütünlüklü profile uygun bir yapılanma olduğunu söyleyebilirim.
Akran kurumlarla çalışma ziyaretleri... Evet, gerçekleştiriyoruz. Bunu söyleyememiştim, GANHRI'nin global ölçekte bir network olduğunu ifade etmiştim. Bir de ENNHRI var, dört bölge, dünyada küresel ölçekte. ENNHRI Avrupa Ulusal İnsan Hakları Kurumları Ağının bir üyesiyiz, orada aktif bir şekilde ilgili komitelerde çalışma gruplarında, yapay zekâ çalışma grubu bunlardan bir tanesi, aktif görev alıyor arkadaşlarımız. Buranın üyesiyiz fakat şöyle bir şey var, bunu da bu vesileyle sizlerin de takdirlerinize arz etmek istiyorum, yasa değişikliği, bu noktadaki şeyimizi de tekrar ilginize arz etmek babında: A statüsünde akredite olmanın getirdiği birtakım avantajlar var. Mesela, diyelim ki ENNHRI işte genel kuruldaki seçim hakkı, oy hakkı gibi, aday olma gibi haklara sahip olamıyorsunuz, A statüsünde olmazsanız. İki statü var; B statüsü ve A statüsü. Bu noktada bir Paris Prensipleri'ne uyumluluk çerçevesinde alt komitenin önermiş olduğu yasa değişikliklerini biz gündeme taşımaya çalışıyoruz. Bu noktada, kıymetli katkılarınız, destekleriniz için şimdiden müteşekkir olduğumu arz etmek isterim.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Ne yapabiliriz biz o konuda Sayın Başkanım? Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak mesela katkımız ne olacaksa onu net olarak söyleyin, biz de onu düşünelim; uluslararası alan ayrı, burası ayrı. Mesela, ne yapabiliriz biz?
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - Bu noktada, kısa bir sürede bir çalışma gerçekleştirdik, Bakanlığımız ve mevzuat birimine havale edildi, bazı komisyon başkanlarımızla görüştüm. Bu noktada, bakanlarımızla, mesela Dışişleri Bakanımıza... İşin tabii, dışişleri anlamıyla o boyutu da var, oraya da ilettik.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sonuç olarak sizin uluslararası platformda söz sahibi olabilmeniz için bir düzenleme mi yapılması gerekiyor?
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - Evet, bir düzenlemenin olması gerekiyor.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Tamam, yapalım.
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Yasal düzenlemeye ihtiyaç var.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - İhtiyaç var.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Tamam, onu konuşalım, ayrıca yapalım.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - Yani çok geniş de bir paket değil Sayın Başkanım, hani 5-6 maddelik bir değişiklikle... Çünkü orada getirilen, bize sunmuş oldukları öneriler, tavsiyeler; bir, Paris Prensipleri doğrultusunda şu, şu, şu yasal değişikliklerin yapılması, bir de 2022'de uluslararası iş birliklerinin artırılması. Bu noktada, gerçekten -hani tevazu sınırlarını da çok aşmak istemiyorum ama- ciddi anlamda hem network olarak hem katkı ve katılım olarak kapasite geliştiriyoruz. Mesela, Ukrayna Ombudsmanlığı, Gürcistan Ombudsmanlığı, Azerbaycan Ombudsmanlığı, Makedonya, Vietnam, Katar, Azerbaycan Ombudsmanlıkları ya da ulusal insan hakları kurumlarıyla iş birliğimiz var. Mesela, ortaklaşa ulusal önleme ziyaretleri gerçekleştiriyoruz; Gürcistan'a gidiyoruz, oradaki hapishaneleri ziyaret gibi. Bu noktada, kapasite artırımına gitmek istiyoruz.
Dünyada son güncel veri 118 ulusal insan hakları kurumu var, 91'i A statüsüne, 27'si B statüsüne sahip. Bu veriyi de bilgiyi de sizlerle paylaşmış olayım.
Evet, önceki 3315 sayılı Araştırma Komisyonunun tavsiyelerini daha önce zikretmiştim, dikkatle onları da inceledik. Bu noktada, özellikle farkındalık artırıcı, bilinç artırıcı, kapasite artırıcı iki ana başlıkta aslında öneriler vardı, bu akreditasyon süreci de bu kapasite artırımı noktasında önemli.
Kurumun personel sayısına da işaret etmek istiyorum. Kurumumuza zatıalilerinizi, sizleri de bu vesileyle davet etmiş olalım. Kızılay'da Yüksel Caddesi'nde iki binadayız ve bu süre zarfında, yaklaşık üç yıllık süre zarfında kurum kapasitesini yüzde 60-70 oranında artırdığımızı söyleyebilirim. 200'ü aşan 210'larda bir sayıda personelimiz var ve yaklaşık bunların 93'ü ya da 95'i alanında uzman insan hakları ve eşitlik uzmanı ve uzman yardımcısı olarak görev yapmakta.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - İlave uzman sıkıntınız mı var?
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - Yok, artırıyoruz sayıyı sürekli ve buna ilişkin önümüzdeki yakın vadede de yine uzman yardımcısı alacağız. Çünkü şöyle bir şey, bunu da bu vesileyle tekrar ifade edeyim: Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme çerçevesinde kurumumuz Aile Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının koordinasyonu çerçevesinde ulusal izleme, ulusal önleme görevine benzer, mümasil bir şekilde tayin edildi, belirlendi ve ilgili komiteye kurumumuzun adı iletildi. İlgili komitenin "web" sayfasında da kurumumuz izleme organı. Bu da yeni bir kapasite geliştirmeyi gerekli kılıyor, onun için bu noktada taleplerimizi, hem bütçesel taleplerimizi hem personel taleplerimizi ilgili idari birimlere ilettiğimizi bu vesileyle ifade edeyim.
Çocuk evliliği konusu da gerçekten hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir konu çünkü kadına yönelik şiddetin görünen, daha doğrusu forma, içeriğe büründüğü fazlardan bir tanesini oluşturuyor. Bu noktadaki hassasiyetimiz kurumsal anlamda çok yüksek, bütün raporlarımızda neredeyse insan hakları ve ayrımcılık raporlarında buna ilişkin tespitlerimizi, bunu ortaya çıkaran, doğuran işte, kimi zaman istihdam, kimi zaman başkaca faktörler, eğitim süreçleri, eğitim süreçlerinin inkıtaya uğraması gibi, eğitim hakkı, işte pandeminin yarattığı durumlar gibi buna ilişkin de raporlamalarımız var ve etkinliklerimizin, panellerimizin gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz.
İhtisaslaştırılmış çocukevleri sitelerinde, cinsel suç mağduru çocukların barındırıldığı sitelere özellikle bayram şeylerinin dışında da ziyaretlerimiz gerçekleşiyor ama onun dışında ulusal önleme görevimiz çerçevesinde ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu noktada hem bir duyarlılık hem bir farkındalık yaratma adına bunu önemsiyoruz.
Özellikle İnsan Ticaretiyle Mücadele Eylem Planı'nın izlenmesi görevi de -az önce söylemiştim- tevdi edilmişti. Bu noktada da özellikle çocukların, kız çocuklarının istismarı, cinsel sömürü konusu olması konusunda da ilgili raporumuz yine kamuoyuyla paylaşılmış durumda; orada da tespitlerimizin, önerilerimizin, tavsiyelerimizin olduğunu söyleyebiliriz.
Başvuru sayısının arttırılması için farkındalık demiştim.... Gaziantep bürosuyla, özellikle -az önce söyledim- bu noktada da -mobil- orada yerelden başvuru alınması konusunda da girişimlerimizin olduğunu söyleyebilirim.
Atladığımız soru oldu mu bilmiyorum, çabuk bitti gibi geldi.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Galiba, yanıtladınız ama...
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Ben şeyi merak ediyorum, sivil toplumla iletişiminiz var mı? Yani onlardan, içinden de bilgi alıyor musunuz? Mesela, Kadının İnsan Hakları Derneği var ya da Eşit Haklar İçin İzleme Derneği var, onların size dair önerileri de var, iletişim hâlinde misiniz?
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - İletişim hâlindeyiz hatta yapmış olduğumuz bu komisyonda, Ayırımcılık Komisyonunda herhangi bir rezervasyon olmaksızın ilgili alanda aktivizm yapan bütün sivil toplum örgütlerini geniş paydaşlık ilkesi çerçevesinde komisyona davet ediyoruz, katılıp katılmamak kendi takdirleri. Mesela, hazırladığımız yıllık insan hakları ihlalleri raporlarında -isimlerini sıralamayayım ama- bildiğimiz, yıllardır aktivizm yapan, insan hakları aktivizmi yapan, mahkûm haklarına ilişkin aktivizm yapan sivil toplum örgütlerimize mutlaka veri almak, tespitlerini almak için yazıyoruz. Hepsi kayıtlı, hepsi raporlarda eğer bilgi, veri akışı olursa, paylaşılırsa bu gerçekleşecek.
Ondan sonra, bu yıl, mesela ulusal önleme bağlamında bir fon tahsis edildi; bu özellikle CPT ve SPT'nin ziyareti sonrasında, onların tespitleri doğrultusunda, özellikle bu alanda iştigal eden sivil toplum örgütleriyle temas noktasında bir fon talebimiz oldu, onlar da karşılandı. Bu doğrultuda, ulusal önleme bağlamında 2 defa STK temsilcileriyle görüşme gerçekleştirdik. Yine, dediğim gibi, bu noktada herhangi bir rezervasyonumuz yok çünkü biz görev olarak köprü vazifesi gördüğümüz için o bilgileri, verileri hem uluslararası komitelerde hem ulusal ölçekte yansıtmayı, aksettirmeyi önemsiyoruz. Bu STK temsilcileriyle görüşmeler, bu toplantının... Bu fonla oluşturduğumuz sistematik, aslında yılda 2 defa sivil toplum örgütleriyle görüş alışverişi... İşte, Türkiye Barolar Birliğinden var hem geri gönderme merkezi hem cezaevleri...
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Kadına karşı şiddetle mücadelede çalışan kadın örgütleri de var mı?
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU BAŞKANI MUHARREM KILIÇ - O ulusal önleme çerçevesinde değil ama Ayrımcılık Komisyonuna kesinlikle davet ediyoruz. O noktada, sivil toplum örgütlerinin listesini de "web" sayfamızda paylaşıyoruz, onların görüşlerini de bütün kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Bu kadına yönelik şiddet konusunda özellikle uluslararası kuruluşlardan UN Women'la etkin bir şekilde çalışıyoruz. Hem yapmış olduğumuz faaliyetlere katkı alma hem de o noktada, raporlama noktasında katkılarını alıyoruz. UNICEF'i ifade etmiştim. Mesela çocuk dostu bir raporlamanın yapılmasını yakın vadeli bir hedef olarak ortaya koyduk. Özellikle bu noktada UNICEF'in uzman ekibinden destek aldık, oryantasyon eğitimi gerçekleştirdik uzman ve uzman yardımcılarımıza. Bu istihdam konusunda ILO'yla da yine bir temasımız gerçekleşti.
Bir de IOM'in vaka yönetimi ekibiyle Gaziantep'te kadın odaklı bir çalışma için girişimde bulunduk, hatta bazılarıyla protokol hazırlığımız da devam ediyor; taslağı ilettik galiba, onu söyleyebiliriz.
Bir diğeri, ilk kez gerçekleştireceğimiz mahallî idarelerle, Gaziantep'te Şahinbey Belediyesiyle protokol şu anda teati aşamasında, sonuçlanmadı ama orada kadın çalışanlara yönelik olarak özellikle ayırımcılığa maruziyet noktasında bir eğitim programı geliştiriyoruz, çalışmamız hazır bizim. İş birliği protokolü gerçekleştikten sonra, bu noktada ilk mahallî idarelerle somut bir şeyimiz, eğitim programımız gerçekleşmiş olacak.