| Komisyon Adı | : | MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU |
| Konu | : | Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve Antalya Milletvekili Atay Uslu ile 133 Milletvekilinin Siber Güvenlik Kanunu Teklifi (2/2860) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .01.2025 |
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, bu 8'inci maddenin (5)'inci fıkrasında hâkimlerce yapılması gereken bir iş ve işleyişi idareye devreden bir maddeden bahsediyoruz. Şimdi, açıkça ifade edelim, bugünün de tarihini not alalım; eğer bu madde bu hâliyle yani bu yetki hâkimlerin ve savcıların yapması gereken bir iş ve işleyişin idareye devredilmesinden kaynaklı Anayasa Mahkemesine giderse Anayasa Mahkemesi tarafından bu iptal edilir. Neden? Çünkü açık bir şekilde, her zaman söylediğimiz bir şey; usul esastan önce gelir. Eğer biz usulü hukuka uygun bir hâle getirmeden doğrudan kamunun zararı veya herhangi bir zararı önceleyip böylesi bir işlemi yaparsak bu hukuku baştan sakat doğurmuş oluruz ve hukuka tamamen aykırı olur. Devamında şunu ifade edelim: Yıllardır hukuk literatüründe olan bir tabirimiz var: "Zehirli ağacın meyvesi zehirlidir." Yani biz burada usulü ihlal edersek, bu kanun maddesi iptal edilirse bir daha karşımıza gelecek ve bu Komisyon bir daha bu durumu konuşmak zorunda kalacak. Şimdi, değişiklik önergesine de baktık, orada şöyle bir ifadeden bahsetmişsiniz: "Veya" demişsiniz, demişsiniz ki: "Cumhuriyet başsavcısı veya başkanın yazılı emri" Şimdi "veya" ile "ve" hukukta çok önemli iki kavramdır. "Veya" ne demektir? Yani eğer cumhuriyet başsavcısı yoksa başkan da yapabilir. "Ve" ne demektir? Hem savcı olacak hem başkan olacak yani oradaki o kelimenin bile önemi var burada.
Şimdi, az önce Sayın Başkan ifade etti "Savcı izin vermezse bu işlem olmaz." diye. Kanunun lafzından böyle bir şey anlaşılmıyor. Bir hukukçu, bir hâkim, bir savcı veya bu işe bakan yani soruşturma sırasında bakan biri bu maddeye baksa böyle bir anlam çıkmaz bundan, lafzında da böyle bir şey yok. O yüzden buradaki "veya" kavramı; daha doğrusu, başkana yani idare kurumuna böylesi bir yetkinin verilmesi tamamen hukuka aykırıdır; usul açısından da Anayasa Mahkemesine gitmesi durumunda iptal olacağı çok nettir. Neden bunu söylüyoruz, neden buna ihtiyaç duyuluyor diye aslında tekrardan ben de Başkana sormak istiyorum.
Şimdi, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde -ki CMK'de de bu vardır- eğer bir iş ve işleyişte gecikmesinde sakınca bulunuyorsa orada bile yetki bir idareye, bir idare erkine verilmez; kime verilir? O iş ve işleyişi yapan kolluk emirine verilir böyle bir yetki. Onda da "Yirmi dört saat içerisinde savcı ve hâkimlikten izin almak şartıyla yapabilirsiniz bunu." der. Yani orada bile yetki yine idareye verilemez; hukukun emredici kanun hükmünü koyan dışında bir idareye bunu veremezsiniz. Bunun sebepleri vardır. Nedir bunun sebepleri? Elbette ki burada bir kötü niyet anlamında söylemiyoruz ama bu durum keyfî olarak kullanılabilir. Nasıl kullanılabilir? Diyelim ki bu saldırının gerçekleştirildiği yer veya herhangi bir şekilde... Ülkede başımıza çok fazla böyle şeyler geldi, çeşitli şekillerde bu kanun boşluklarının kullanıldığını da gördük. O yüzden, bu maddenin tamamen kanun metninden çıkarılması gerekiyor. Eğer bir düzenleme olacaksa bu yetkinin kesinlikle ve kesinlikle idareden Başkanlığa verilmesinin kanun metninden çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz.