ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, bir konunun netleşmesi lazım, benim zihnimde o konu tam netleşmedi. Esin Hocama soruyorum: Şimdi, önceki toplantılarda ve siz de bugün söylediniz, İstanbul rakamları benim için önemli çünkü olay İstanbul'da oldu, Ankara'da veya başka bir ilde değil İstanbul'da oldu; demek ki problemin büyüğü İstanbul'da. İstanbul yenidoğan yoğun bakım sayılarını sormuştum ben Sağlık Bakanlığından Ertuğrul Bey'e, kendisi gönderdi, ben burada tekrar söyleyeyim: Üniversiteler yüzde 10'unu teşkil ediyor, Sağlık Bakanlığı yüzde 24, özel yüzde 65. Rakamlar bunlar, Sağlık Bakanlığı İstanbul rakamları. Şimdi, Sayın Vekilimiz Hasan Bey az evvel şey söyledi, kendisi de öncesinde Sağlık Bakanlığında çalıştığı için dikkatimi çekti. Şu konunun netleşmesi lazım; şimdi, Hasan Bey dedi ki: "Yani Japonya'da bu kadar yenidoğan yoğun bakım yok yani bizde niye kamuda artsın?" Şimdi, burada bir paradoks var. Evet, hakikaten bunu netleştirelim. Şimdi, bizde, evet, görüyorsunuz, İstanbul'da yüzde 65 gibi bir yenidoğan yoğun bakım var, kamu düşük. "Bunun çaresi kamuyu artırmak değil." diye bir iddia olabilir, belki Hasan Bey bunu söylüyor, değil mi? Evet, bunu bir tartışalım bence de. Gerçekten abartılmış bir durum mu var? Özel hastaneler bunu abartarak böyle buradan bir para mı kazanıyor? Sağlık Bakanlığının rakamları mı doğru olanı? Yoksa Esin Hocam yani "Biz Japonya değiliz kardeşim, biz Türkiye'yiz, bizde prematüre oranı çok, akraba evliliği oranı çok; o yüzden bu rakamlar normaldir ve özeldeki yenidoğan yoğun bakımlarının fazlalığını gidermek için de kamuya gerek yenidoğan yoğun bakım gerekse de uzmanı gönderilmelidir." mi diyor? Yani burada patoloji nerede Hocam? Anlatabildim mi?

TÜRK NEONATOLOJİ DERNEĞİ BAŞKANI ESİN KOÇ - Çok güzel anlattınız, biz de bunu düşünüyoruz zaman zaman. Haklısınız yani Türkiye her yönüyle farklı bir ülke, coğrafi olarak da farklı, biliyorsunuz, yer olarak da işte çok fazla, diğer ülkelerden gelenler var, gebelik takibi o kadar da iyi değil, akraba evlilikleri çok yani biz Japonya gibi az riskli bir ülke değiliz. O yüzden, daha fazla yoğun bakım ünitemiz olabilir ama yani yüzde 10'a, sizin söylediğiniz... Yani biraz bir dengesizlik olduğunda tabii ki söylemeden de olmaz, biri yüzde 10, biri yüzde 65 de olmasın. Yani İstanbul'da bir sıkıntı var tabii ki ama buradaki sıkıntıyı ben "Özel hastaneleri kapatalım." gibi değil de kamuda ya da özelde doğru düzgün bir denetleme yapıp üniversitelere biraz destek, neden destek? Hatta şehir hastanelerinde de son zamanlarda hemşire sayısı çok azaldı. Hemşire olmadan yenidoğan olmaz, hemşire olacak ve tabii ki sevk zinciri güzel olacak. Dediğiniz gibi, özeldeki kötüler kapatılacak, kamuya da biraz destek... Mesela, Ankara'da, açık söyleyeyim, ben böyle bir problem olduğunu kabul etmiyorum, yok. Ankara'da özel ve kamu çok dengeli gidiyor ve etik gidiyor. Biraz İstanbul, biraz Güneydoğu.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Yani "Bizim standartlarımız ayrı, biz Japonya standardının peşinde koşmayalım." diyorsunuz.

TÜRK NEONATOLOJİ DERNEĞİ BAŞKANI ESİN KOÇ - İkisinin ortasını bulacağız Sayın Vekilim, çok haklısınız. Biz daha iyi olacağız ama en iyi olmamız biraz zor yani bu dokuyla biraz zor.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkürler, sağ olun.