KOMİSYON KONUŞMASI

ELİF ESEN (İstanbul) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Ben de öncelikle sunumunuza teşekkür ediyorum. Ayrıca, bir teşekkürüm de çocuklarla ilgili göstermiş olduğunuz hassasiyet, almış olduğunuz tedbirler. Bu tedbirlerin dijital platformda ekran üzerinde alınmış olması ve kademelendirilmiş olması da ayrıca çok olumlu, iyi bir evrede bu koruyucu ve önleyici tedbirleri almışsınız; teşekkürler. Ancak bir de ayrıca bir farkındalık, kapasite geliştirme eğitimlerinden bahsettiniz. Bu bahsettiğiniz eğitimleri de öğretmenler ve ebeveynlere vermiş olduğunuzdan bahsettiniz, iyi de bir sayıdan bahsettiniz. Ancak tabii, üye sayınızı tam olarak bilmediğimiz için bu üye sayısına erişmiş olduğunuz bu kitle yani çocuklar üzerinde etkili olabilecek, koruyucu, önleyici tedbirleri alabilecek bu kitle yüzdesel anlamda ne kadardır? Yüzde ne kadarlık bir kitleye çocukları koruyabilecek bir etkinlik sağladığınızı diyebiliyorsunuz. Bunu merak ediyorum.

İki: Kadına yönelik şiddet özellikle Türkiye'de günümüzde çok can yakar bir seviyeye erişti. Şiddeti özendirici görüntüler ne yazık ki dizilerde bolca yer alıyor, bunun belli bir satın alıcı kitlesi var diye anlıyorum ki işleniyor. Bunun sizin açınızdan tespit ettiğiniz bir sebebi var mı? Neden bu kadar çok şiddet öğesi yer alıyor? Müeyyideler yeterli gelmiyor mu bu alanda? Bunu sormak istiyorum. Yine, kadına yönelik şiddet ve şiddet pornografisine yönelik bir tavrınız, aldığınız bir ilke kararınız var mı?

Üçüncü sorum: Kapasite geliştirici eğitimler açısından bakıldığında asıl bu desteğin -öğretmenlere, ebeveynlere verilmesi önemli ama- dizilerin yapımından sorumlu olan kişilere verilmesi de önemli. Yani, bu kişiler şunlar olabilir: Hizmet verenler, yapımcılar, senaristler. Bu kitleyle ilgili bir farkındalık çalışmanız var mı ya da bunu düşündünüz mü hiç; bunu sormak istiyorum.

Yine, şirketinizin, Netflix'in öz denetim anlayışıyla belirlediği etik ilkeler dizini var mı; bunu sormak istiyorum size.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Teşekkür ederiz Vekilim, bu konu çok önemli.

Arkadaşlar, biliyorsunuz, biz buna "topluluk kuralları" diyoruz. Biraz önce de sordum, Netflix'in Türkiye toplum sözleşmesi var mı, sizin bir çerçeve metniniz var mı diye. "Etik kod" mu diyorsunuz, vekilimiz söyledi...

ELİF ESEN (İstanbul) - "Etik ilkeler dizini" dedim ben, evet, etik kod.

Bu anlamda, buna bağlayarak soruyorum: RTÜK'le iyi bir iletişiminizin olduğunu anlıyoruz sayın hocamın belirttiği üzere ama yine de sizin kendi açınızdan "Ya, şu alanda da engelleniyoruz ve hani, bu engelin kaldırılması için biz de şöyle iyileştirmeler yapıyoruz ya da mücadele ediyoruz." dediğiniz -farklı açıdan okuma yapalım- böyle bir kural ya da alan var mı?

Ve son sorum şu: Ben de katılıyorum bu eş cinselliğin çokça işlenmesine ve tekrar vurgulamak amacıyla giriyorum bu konuya. Eş cinsel ilişkilerin neredeyse bütün dizilerde var olduğunu görüyoruz, uyarılar olsa da izleyicilerin istemeden alıcı olarak, seyredici olarak karşısına çıkıyor; diziler bunlar, pornografik görüntüler. Yaşamın içine bunun sokulmasını sıkıntılı buluyorum. "Bunlar yaşamın içinden görüntüler." diye cevaplayabilirsiniz belki ama ben de size şunu soruyorum o zaman: Yaşamın içindense neden engelli bireyler bu kadar yer almıyor dizilerin içinde bu bakış açısıyla? Buna değinebilirim. Bunun bilinçli bir şekilde ve toplumsal bozulmaya sebebiyet verecek derecede var olduğunu düşünüyorum. Sizin bu konuyla ilgili görüşlerinizi ben de yine merak ediyorum.

Teşekkür ediyorum.