KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ KARAOBA (Uşak) - Ben de teşekkür ediyorum sunumlar için.

Esin Hocamın sunumundan çok feyzaldığımı belirtmek istiyorum. Şöyle: Aslında burada amacımız birazcık yargılamaktan çok bu sorunlar bir daha yaşanmasın diye. İlk konuşmamda da söyledim, yani özel hastane gerçeğini bu ülkede şu an yadsımak akıl tutulması olur. Bu kadar çok yatırımın yapıldığı, bu kadar çok gerçekten ödül alan hastanelerin olması... Ama bu şunu da gerektirmez: Hani denetleme diyoruz, bizim de bir tıp merkezimiz var, anlayasınız diye söylüyorum, ben kadın doğumcuyum, denetleme için bir kâğıtla geliyorlar, çekoskop soruyorlar bana. Siz bilirsiniz, belki siz bilirsiniz, ben bilirim, yeni neslin biri bilmez arkadaşlar. Kenarda 4 boyutlu ultrason var, bana "Çekoskop var mı?" diye soruyor. Çekoskop dediğimiz şey tahtayla kalp dinlemek, bebeğin kalbini.

SEVAN SIVACIOĞLU (İstanbul) - Amerika'da bazı eyaletlerde kullanılıyor, biliyor musunuz?

ALİ KARAOBA (Uşak) - Oraya gönderelim denetime Vekilim o zaman onları, bize gelmesinler vallahi. Çünkü şunu anlatmaya...

SEVAN SIVACIOĞLU (İstanbul) - Hayır, ne kadar ileride olduğumuzu söylemek istiyorum.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Çok güzel.

Yani şöyle arkadaşlar: Biraz reel olalım, aynı yüzde 200 gibi. Yani bugün sektörün temsilcileri burada. Ben sizi kutluyorum, çok açık sözlü konuştunuz, gerçekten öyle. Yani söylediğiniz her şeyin altına imza atıyorum, gerçekçi olalım. Yani "Bu SUT fiyatlarını ya artırın ya da vatandaştan biz alırken de bizi eleştirip durmayın." diyorsunuz, doğru söylüyorsunuz. "Bize yenidoğan kadrosu verin." diyoruz, vermiyorsunuz, sonra da "Niye uzman çalıştırılıyor?" diyorsunuz. Tabii, biz de doğal olarak soruyoruz: Üçüncü basamakta yenidoğan neonatoloji uzmanlarının çıkarılmasını yüzde 90 özel hastaneler sağlamıştır. Sizin lobiniz buna sebep olmuştur. Bu bir gerçek. Yargılamak adına söylemiyorum, tespit adına söylüyorum. 180 tane davası olan hastanenin sahibi bugün Cumhurbaşkanıyla birlikte aynı uçakta Amerika'ya gidiyorsa oturup bazı şeyleri de sorgulamak gerekir.

Arkadaşlar, sağlığımız güzel, hekimlerimiz dürüst, iyi, onu da anlatırız isterseniz, yasal şeyi var, onu da sorarsanız eğer. Burada alacağınız şeyler, şimdi, kimler ölüyor diye bakıyoruz, "Prematüreler ölüyor." diyoruz. Peki, bunu nasıl önleyeceğiz diye hiç soruyor muyuz? Bakın, ülkede ikili üçlü testleri artık devlet karşılamıyor dörtlüyü. "NIPT" testi diye bir test çıktı, anomali taraması için bugün devlet karşılamıyor, özelde yaptırmak isterseniz 15 bin liradan aşağı değil. Niye bu örneği söylüyorum? Siz akraba evliliğini azaltamıyorsanız oluşabilecek konjenital anomalileri önceden yakalayıp en azından bu sınıflamayı baştan belirleyebilirsiniz. Bugün Hocam kardiyoloji uzmanı, yirmi ile yirmi dördüncü haftası arasında bu ülkede kaç tane taşrada gebeye EKO yaptırabiliyorsunuz? Bakın, yok yaptırabilen. Bugün, taşrada birini EKO'ya gönderdiğinizde 6-7 bin liradan aşağı yaptıramazsınız. Belki daha düşük yapan yerler de var ve ulaşamazsınız da, çok kolay değil. Bunları göz ardı etmeyelim.

"Sezaryen oranları" deniyor. Şimdi, rakamları artırmışlar. Sezaryene 4.100 lira ödüyor, normal doğumu 14 bin lira yapmışlar sizin verdiğiniz SUT fiyatlarında.

Arkadaşlar, bakın, sezaryene 1 kadın doğumcu giriyor, 1 anestezi uzmanı giriyor, 2 hemşire giriyor, 1 personel giriyor, 1 ebe geliyor, 1 çocuk uzmanını çağırıyoruz, 1 personel de getiriyor, götürüyor; 8 kişi. 4.100 lira para ödüyor. Siz, hastadan para almadan ayakta duramazsınız. Ülke gerçeğini göz ardı ederseniz gerçekçi tespitler de yapamazsınız. Ha, benim şahsi fikrim bütün sağlık hizmetinin bedava olması yönünde. Ben solcuyum, az önce söylediniz, sol taraf olarak bunu düşünüyorum. Hatta, bugün biz söylüyoruz, kırmızı kart bile gösteriyoruz size.

Şimdi, gelelim şeye, Sayın Hocam güzel bir şey söyledi, Gülçin Hocam dedi ki: "Ya, 2002'den sonra kayıtlar çok düzgün toplandı falan ama işte her yerde de..." Aslında siyasete bir adım gibi düşündüm ben bunu, 2002'den önce zaten buzdolabı da yoktu!

MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANESİ GENEL MÜDÜRÜ GÜLÇİN TÜRKMEN SARIYILDIZ - Teşekkür ederim.

Bana teklifte mi bulunuyorsunuz anlayamadım yani.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Yok, biz teklifte bulunmuyoruz. Bu kadar özel sektörün içine girmiş kişileri almıyoruz.

MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANESİ GENEL MÜDÜRÜ GÜLÇİN TÜRKMEN SARIYILDIZ - Siz de özel sektörden geldiniz. Aylin Hanım yirmi beş sene Güven Hastanesinin yöneticiliğini yaptı.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, kendisinin tıp merkezi var ya.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Sakin olun ya, ya bir sakin olun, bir şey anlatacağız arkadaşlar.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hocam, kendisinin tıp merkezi var.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Ya, İsmail Ağabey, bir dur ya. Sen Uşak'a bir hastane daha yaptır önce. Ancak konuşuyorsun burada. Uşak'ın tek hastanesi var, randevu alınmıyor, "Radyoterapi var." diyor Hocam, ses bile çıkarmıyorsun, ayıptır ya. Neyse girmeyelim bak Uşak kavgasına.

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Sayın Vekilim...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Biz sağlığın piyasalaştırılmasına karşıyız ama özel hastane açmaya karşı değiliz.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Uşak devlet hastanesi yok daha.

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Sayın Vekilim, lütfen toparlayalım.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Ama çok müdahale ediyorlar, yanınızdaki Başkan Yardımcısına söylerseniz çok daha iyi olacak.

Ama iç içe geçti, şöyle söyleyeyim: "Hırsızlar tarafından itibarı çalınmış insanlarız." dediniz Bahat Bey, güzel bir cümle ama ülkenin her tarafı biraz böyle. Yani toplumun çoğunda itibar gitti ama ben bunların hepsinin içinde en çok önemsediğim şeyi söyleyeyim: Neonatoloji uzmanları az ama doğuda neredeyse yok. Biz belki İstanbul'u denetliyoruz, açığa çıktı, bilinç düzeyi daha yüksekti, doğuda, güneydoğuda yaşayan insanlarımıza haksızlık yaptığımızı düşünüyorum. Onunla ilgili mutlaka atama kriterlerini getirmemiz gerekir. Neonatoloji uzman sayısını artırmamız gerekir. Yine, erken yakalamak için kadın doğum açısından perinatoloji uzmanlarının mutlaka her ile birer tane yapılabilirse tabii, bunu nasıl yapacaksak, teşvik edeceksek teşvik, ya da malpraktislerle ilgili ciddi sıkıntılar yaşanıyor, bununla ilgili Sağlık Bakanlığının vereceği destekler önemli.

"Yetersiz yerlere sevk, yetersiz bakım" dediniz, bence tarihî bir cümle. Biz doğru yerlere sevk edersek, doğru bakım yapan insanları bulursak bizim çocuklarımız ölmeyecektir ama ölüm bir gerçek, sonuçta bunlar yaşanabilir. Bugün doğurganlık oranımızın 1,51'e düştüğünü, Suriyelilerin doğurganlık oranının 5'e çıktığını düşünürseniz ben bu yenidoğan ölüm oranlarının çok daha artacağıyla ilgili kaygı duyuyorum. Belki Türk çocukları değil ama göçmen çocuklarının burada daha çok kaybedileceğini düşünüyorum. Sağlığa ulaşımları belki daha zor olur. Çok doğum yaptıkları için, multipariteye bağlı prematüreleri yaşayacakları için bunlar daha sıkıntı olacaktır.

"Hemşire" diyoruz diyoruz ama hiç yetiştirmek için çaba sarf etmiyoruz. Yani aslında en önemli parametrelerden bir tanesi ama şöyle yapılıyor: "3 yatağa 1 hemşire" deniyor ama sayıyı denkleştiriyorlar, hemşireyi başka yerde çalıştırıyorlar çünkü başka türlü ayakta kalmak mümkün değil. Siz 2 hastaya 8 hemşire hesabı yaptınız, çok doğru bir hesaptı, kâr etme şansınız yok. Sağlık artık parasallaştığı için kâr edilmeyen hiçbir iş yapılmayacaktır, bu bir gerçek. Yani dikkat ederseniz, baypas ameliyatları çok fazlayken ödenen miktarlar azalınca belli merkezler haricinde yapılmamaya başlandı. O açıdan, bunların planlaması baştan yapılmalı.

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Vekilim, çok teşekkür ediyoruz.

Soru yoktu zaten burada, genelde yorumdu.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Yok, üçüncü basamaktaki yenidoğana lobiniz mi engel oldu diye bir soru sordum Bahat Bey'e.

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Yani o da bir yorum gibiydi ama.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Kayıtlara geçsin.