KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

Ben geç kaldığım için üzgünüm. Hoş geldiniz. Şimdi, yaptığınız sunumun belli bir bölümüne yetişebildim. Teşekkürler sunumunuz için.

Kadına yönelik şiddete ekolojik yaklaşımla ilgili bölümde mesela bireyden, toplumsal ilişkilere ve tabii, toplumdaki eşitsiz ilişkiler, kültürel yapı, inanç yapısı, ekonomik ve sosyal ilişkiler ve aslında bir yandan da devletin politikaları, sosyal politikalar da söz konusu yani dolayısıyla şunu buradan da görebiliyoruz: Bu sadece bireyle ilgili bir şey değil yani bireyin sağlık sorunuyla, aile yapısıyla, nasıl yetiştiğiyle ilgili değil, içinde bulunduğu toplum ve yaşadığı devletin ürettiği politikalarla, hatta inanç sistemiyle de ilgili bir sorun dolayısıyla bu, bize bunu anlatıyor esasında. Bu nedenle ben şuraya getireceğim sorumu: Mesela, sonuç bölümünde boşanma sürecinde arabuluculuk meselesi... Bir kere biz aile hukukunda arabuluculuk meselesinin olmaması gerektiğini hem uluslararası sözleşmelerden hem de iç hukukumuzdan biliyoruz. İç hukuka uygun değil bir kere, İstanbul Sözleşmesi de zaten bu konuda yasak getirmişti. Neden? Çünkü boşanma sürecinde yani Türkiye'de ve Türkiye gibi pek çok ülkede, şiddetin yüksek olduğu ve özellikle az önce Aliye Hanım'ın da belirttiği gibi şüpheli kadın ölümlerinin çok yüksek olduğu ülkelerde boşanma sürecinde kadınlar öldürülüyorlar yani boşanmak istedikleri için öldürülüyorlar esasında. Dolayısıyla, kadınların boşanma sürecinde arabulucu atanması ya da arabuluculuk mekanizmasının devreye konulması kadınlar açısından dezavantajlı bir durum. O evliliğin içerisinde şiddetin olup olmadığını bilmiyorsak ve kadın ısrarla boşanmak istiyorsa oraya ara buluculuk sistemini biz entegre edemeyiz, etmemeliyiz. Bu asla kabul edilemez bir şey. Evet, orada 6284 sayılı Yasa var, o yasaya uygun şekilde ilerlenilmeli. Bu aile hukukunda yani aile hukukunun tamamında ara buluculuk mekanizması olamaz. Diyelim ki bir miras davasında yani toplumsal kodlar zaten kadını... Yani eşitsiz ilişkiler söz konusu bizim toplumumuzda, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve toplumsal roller çok güçlü yani bu, bundan kaynaklı, cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı. O nedenle, oraya atanmış kişi avukat da olsa, bu konuda ehil kişi de olsa bu kodlardan azade olmadığını biz tespit edemeyiz, kimse tespit edemez. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili hem bunun burada olmaması gerektiğini ifade ediyorum ve sizin de ne düşündüğünüzü merak ediyorum.

Şimdilik bu kadar. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Kaya, aslında daha faydalı olması için diğer hocamız sunduktan sonra çünkü hukuk fakültesi hocası o.

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Yok, tamam, bu kadar.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - O hocamıza soralım, Sayın Ergün'e soralım o soruyu.

PROF. DR. EMİNE ÖZMETE - Sadece şunu ben eklemek isterim müsaadenizle.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Buyurun.

PROF. DR. EMİNE ÖZMETE - Aslında oradaki ara buluculuk virgül arkasından saygın bir boşanma yani ara buluculuk derken "boşanmasın" şeklinde değil, kadını koruyan bir ara buluculuk sistemi.

Ayrıca, boşanma sürecinde gerçekten farklı uzmanlardan da görüş alınması gerektiğini... Ben dediğim gibi hukukçu değilim, hocamız anlatacak o kısmını ama örneğin bir sosyal hizmet uzmanının aile mahkemelerinde değerlendirme yapması, hâkimin bu görüşleri toplaması ve değerlendirmesi, kadın lehinde bunu kullanması yani ara buluculuktan kastımız, "Boşanmasın, hadi devam etsinler." şeklinde değil. Kadını koruyucu bir sistemle ara buluculuğun belki yeniden düşünülmesi ve saygın bir boşanma süreci yani çekişmeli ve uzun süren boşanma süreçlerinde -onu söyledim- şiddete uğrama olasılığı, hatta yaşam hakkının sonlanması daha çok rastlanan bir durum.

Teşekkür ederim.