BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yalnız, Sayın Sakik, bir şeyi müsaadenizle...

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Yine bana Anayasa, bilmem ne...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yok, Anayasa'yı hatırlatmayacağım size.

Şimdi, Sayın Sakik, burada şöyle bir şey söylediniz, ben bir şeye açıklık getirmek durumundayım, nihayetinde siz de söylediniz, tutanaklardan bahsediyorsunuz, kanunlardan bahsediyorsunuz: Anayasa'mıza göre devletin dili Türkçedir yani resmî dilimiz bu. Dolayısıyla bu Parlamentoda isterseniz Kürtçe bir ifade kullanın, isterseniz Fransızca bir ifade kullanın; tamamı "Türkçe dışında bir dil" olarak geçer. Bu, Kürtçeye veya başka bir dile karşı yapılan bir tutum değildir çünkü resmî dilimiz Türkçe olduğu için... Mesela, ben şimdi "..."(*) desem "Sizi seviyorum." desem; yine, bu, tutanaklara "bilinmeyen bir dil" olarak geçecek.

ERHAN USTA (Samsun) - De bakalım, ne geçecek?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Türkçe dışında bir dil olarak geçecek. Dolayısıyla sizin "Sizi seviyorum." demenizin Kürtçe ile İngilizce arasında... Birazdan bakalım kayıtlara, ikisinde de "Türkçe dışında ifadeler" diye yazar. Bunu lütfen düzeltelim.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, bir...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, Sayın Sakik, bunu düzeltmemiz lazım.

Bir de bakın, ben bütün hatiplerin görüşlerine önem veriyorum ve kendilerini ifade etme noktasında hiç müdahalede bulunmam; yalnız, bazı şeylerde de birbirimize haksızlık etmememiz gerektiği kanaatindeyim. Dile getirdiğiniz bazı meseleler var, Türkiye'nin tartıştığı bazı sorunları var, Türkiye'nin çözmesi gereken bazı meseleleri var fakat burada "Kürt dediğimiz için ceza aldık." Sayın Sakik, bu biraz ağır bir ifade oluyor çünkü "Kürt" dediği için kimse ceza almıyor. Ben de bu ifadeleri kullandım, diğer arkadaşlarımız da kullanıyor, diğer milletvekilleri de kullanıyor. Kimse Parlamentoda "Kürt" dediği için bir ceza almadı, ceza almaz. Dolayısıyla bunları düzeltmemize müsaade edin.

Teşekkür ediyorum Sayın Sakik.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Ben bir...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Böyle bir usulümüz yok.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Bir tek...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.