HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, iki üç tane sorum var ama 1'incisi, Millî Savunma Bakanlığı önemli.

Ben iki dönemi de, 99'da gerillanın sınır dışına çekilme sürecini de iyi biliyorum Şırnaklı olarak, geri çekilişte 500'ün üzerinde pusuya düşürülüp öldürülen gerilla oldu, çözüm sürecine benzer bir süreç doğdu ve ilk silahlı gerilla grubu Hakkâri'de, biliyorsunuz, Yüksekova'da gelip başlattığı zaman bu süreci orada bir tuğgeneral ve heyet kucaklaşmıştı. Yani o gün resimler, videolar, hepsi var, televizyonlarda yayınlandı. Herhâlde 99'un o fotoğrafları yayınlanırsa bugün de aynı haksız suçlamalar Türk Silahlı Kuvvetlerine yöneltilir diye düşünüyorum. Derler ki: "Habur rezaletinin öncesi de varmış." derler.

Ben yalnız bu son 2013'te, yeni, tekrardan bir çözüm süreci ve sınır ötesine geri çekilme konusunda, mutlak ateşkes konusunda hem PKK'nin hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüzde 99,9 bu süreci iyi işlettiğini gördüm. Yani tanıkladım, oradaydım. Yani gidiyordum Hakkâri'ye kadar, uzun Irak-Suriye sınırı boyunca, komutanlarla da zaman zaman yol devriyelerinde karşılaşıp konuşuyorduk. Belli ki 2013'te, Nisanda geri çekiliş başladığında ve bugüne kadar binde 1 istisnai bir iki vakıa dışında çatışma olmadı. Yani bu çözüm süreci açısından son derece tarihsel bir nokta. Buna uyum beraberinde sürecin güçlenmesini de sağlıyor beraberinde. Ancak siyasetin gerekli adımları atmadığını düşünüyorum. Yani, iki taraf, silahlı güçler uyarken iki seneyi boşuna kaybettiğimizi düşünüyorum, yani zaman kaybediyoruz, yani siyasetin üstüne düşen bazı görevlerin yapılmadığını düşünüyorum. Sizler de o kanaatte misiniz? Bunlar demokratikleşmedir, seçim barajları da düşünce... Hani, "Silahlar sussun, fikirler konuşsun." diyoruz ya demokratik siyasetin önünün açılması.

Bir konu daha: Yani, ben aslında burada her şeyin hakkının teslim edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir resepsiyonda Genelkurmay Başkanının, işte, "Benim çözüm sürecinden haberim yok." gibi bir sözü ben yadırgadım çünkü Millî Güvenlik Kurulunda sürekli konuşulan bir konudur ve tabii ki; Başbakana bağlı Genelkurmay Başkanı, sizin Bakanlığın dışında bir konumu var. Ama inanıyorum ki her ay mutlak görüşmelerde, on beş günlük görüşmelerde bu konu, istihbarat, Genelkurmay, Hükûmet görüşmelerinde dile getiriliyor. Bu süreci iyi değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum önümüzdeki zaman süreci açısından.

İkincisi Kıbrıs'taki petrol aramalarıyla ilgili. Deniz Kuvvetlerinden birkaç fırkateynin Güney Rum Kesimine doğru gittiğini biliyoruz. Avrupa Parlamentosunda Rum kesiminin de üye olması nedeniyle bir karar alındı. Millî Savunma Bakanlığı Kıbrıs'ın, yani KKTC'nin tanınmamış olmasıyla... 83'te ilan edildi. Bugüne kadar uzun bir dönem, otuz sene. Bunun çözülmesini çünkü orada kıta sahanlığı için, ada sahanlığı içinde kara suları var ve kara suları içinde çok ciddi bir doğal gaz petrolü var. Bu konuda bir çözüm düşünüyor mu? Angajman kuralı denizde de geçerli de, yani, ben şunu hakikaten merak ediyorum: Suruç'ta, Mürşitpınar sınır kapısında, gece oraları hep gezdim, zaman zaman da güvenlik güçleriyle, askerle, polisle, herkesle de konuştum orada nöbet tutanlarla, IŞİD'e karşı işlenmediğini angajman kurallarının söylediler. Yani, görüntüler yayınlandı televizyonlarda ama bu görüntülere Hükûmetin bir cevabı olmadığı söylendi.

MGK'da çözüm süreci şüphesiz konuşulduğuna göre sınırlarımızda Suriye ve Irak'ta Bakanlığınız -stratejik olarak diyorum, taktik olarak değil gelişmeye almam- Ortadoğu'da 40 milyon Kürt halkıyla beraber stratejik olarak tarihî dostluğu sürdürmenin mi daha kârlı olacağına, yoksa, toplama lejyon, vahşi, kafa kesen, kadınları köle ticaretinde satıp üstüne de camileri bombalayan bir azılı, vahşet, barbar terör örgütünün taktiksel ilişkilerinin ülke savunması açısından zararlı olacağını görüyor musunuz sizler de?

(Oturum Başkanlığına Kâtip İlknur Denizli geçti)

BAŞKAN - Sayın Kaplan...

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yani 40 milyon taa İran sınırına kadar -çok ciddi bir şey-Ermenistan sınırına kadar bir komşu Kürt halkı, Orta Doğu gerçeği konusunda, ilişkilerimiz konusunda ne düşünüyorsunuz?

Teşekkür ederim.