KOMİSYON KONUŞMASI

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Teşekkürler Başkan.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bakanlık bürokratlarına da hoş geldiniz diyorum.

Komisyon üyesi değilim, bugün Sağlık Bakanlığı olduğu için özel olarak katılmak istedik, takip etmek istedik. Açılan ön gündem de bizim açımızdan kıymetli bir gündem, önemli bir tartışma. Sonuç olarak, Suriye'de vekâlet savaşı başladığından bu yana orada ciddi bir suçlar bütününden bahsedebiliriz, özellikle kadına ve çocuğa suçlar bütününden bahsedebiliriz. Bu noktada, bir düzeltme yapma ihtiyacımız var. Şimdi, "mülteciler" diye bahsediyoruz ama Türkiye sadece Avrupa'dan mülteci kabul ediyor, Suriye'den gelenler ne yazık ki geçici koruma statüsünde; bu aslında bir statüsüzlük, çalışma hakkının kaybı. Hâliyle güvencesiz ve kaçak çalışmak zorunda kalıyorlar. Önümüzdeki günlerde Vezir Nourtani davası var, bunun bir örneğidir; organları çalınarak katledilmiş, yakılmış, canlıyken yakılmış bir işçi. Çalıştıkları iş yerlerinde güvencesizlik nedeniyle tacizle, tecavüzle karşılaşan, bunu şikâyet ettiğinde Geri Gönderme Merkezlerine gönderilen kadınlar var. Aslında, Suriye'den geçici koruma statüsüyle bu coğrafyaya gelen kadın ve çocukların güvenliği hem orada... Bizim açımızdan Baas rejiminin ne olduğu çok nettir, diktatörlük rejimidir. Eminiz ki çok büyük acılar yaşatıldı, büyük şiddetler uygulandı ve bu noktada da kadınların ve çocukların bilhassa güvenliğinin sağlanmasını önemsiyoruz. Suriye'ye muhakkak ziyaretler yapılabilir ama bu ülkede hâlen kamplar vardır, bu kamplara ilişkin çok ciddi iddialar vardır, Suriye'den gelip Geri Gönderme Merkezlerine gönderilen kadınlara dair de çok ciddi iddialar vardır. Bunları da bu Komisyonun -madem bununla ilgilenecek- gündemine alabileceğini düşünüyoruz, tabii ki Komisyon üyelerinin tartışma konusudur, biz fikrimizi ifade ediyoruz.

Bu noktada, bir şeyden bahsetmek istiyorum: Baas rejiminin suçlarını elbette konuşalım; bütün insanlığa, kadına, çocuğa yönelik suçları konuşalım, bunların hiçbirinden de hiçbir şekilde geri durmayalım fakat Özgür Suriye Ordusunun, Suriye Millî Ordusunun da suçlarından bahsetmek gerektiğini düşünüyoruz.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Bunlar bizim Komisyonumuzun konusunun dışında, askerî konular.

SÜMEYYE BOZ (Muş) - Devam etmesine izin verirseniz kadın konusuna bağlayacak zaten.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Kadın konusu, kadın konusu...

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Peki.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Mümbiç'te kadına yönelik şiddete karşı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı, erkek egemenliğine karşı mücadele eden kadınların örgütlülüğünü sağlayan Zenubiya Kadın Topluluğundan Kamar El-Soud, Ayşe Abdulkadir ve İman isimli -bakın, İman'ın soyadını bilmiyoruz- üç kadın katledildi. Suriye'de devam eden savaş, kadınlara ve çocuklara yönelik suçların tekrar tekrar öğretilmesidir, Kuzey ve Doğu Suriye de dâhil bütün coğrafyasında. Bugün, biliyorsunuz, İsrail Şam'a yaklaştı, Gazze'de işlediği suçları biliyoruz. Bütün coğrafyaya dair tutum almak, İsrail'in bütün destek kanallarını kesmek ve böylece kadına ve çocuğa yönelik suçları da engellemeye dair net tutum almak gerektiğini düşünüyoruz. En nihayetinde, açılan tartışma konusu doğrudan Komisyonun belki konusu değil ama bu Komisyon açısından önemli çünkü bu coğrafyada birlikte yaşadığımız kadın ve çocuklardan bahsediyoruz. Eğer onların güvenliği yoksa bizim de güvenliğimiz yoktur. Tamamının gündemde olmasını, tamamına dair bir dayanışma ve şiddetin engellenmesi sürecinin işlemesi gerektiği düşünüyoruz.

Bir de çok iyi niyetli olduğunu anlıyorum ama "kadın şiddeti" diye bir kavram kullanılıyor, bunun niyetini anlıyoruz ama "kadına yönelik şiddet" ya da "erkek şiddeti" kavramları bu anlamda hem alanda çalışan örgütler, dernekler, vakıflar açısından doğru kabul edilen hem de feministler açısından doğru kabul edilen, kadın mücadelesi açısından doğru kabul edilen kavramlar. Hani, bu anlamıyla da... Kadın şiddeti biraz daha anlam açısından kadınlar şiddet uyguluyormuş gibi anlaşılabiliyor.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Bizim Komisyonumuzda galiba "kadın şiddeti" kavramı kullanılmadı, "kadına şiddet" diye kullanıldı.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Biraz önce "kadın şiddeti" diye -dil sürçmesi olduğunu tahmin ediyorum, hani, diyorum zaten, niyet iyidir- dil sürçmesi oldu. Hani, bu tutanağa geçsin -bunun bir dil sürçmesi olduğunun farkındayız- tutanakta da belki düzeltme yapılabilir diye.

Teşekkür ediyoruz söz hakkı için.