ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başkanım, ilk toplantımızda da söylemiştim. Hiç kimsenin burada siyasi anlamda duruşuna, sözüne bakmadan "Yaramız olan kadına yönelik şiddette ne yapabiliriz?" diye hep beraber konuşalım, dinleyelim çünkü çok kıymetli insanlar var dedim.

Ama eğitimcisiniz değil mi Sayın Vekilim?

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Öğretmenim.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ben de öğretmenim.

Ama öğretmenlerimizin, bazen, maalesef -öz eleştiri olarak söylüyorum- bu siyaset batağına girip her şeye o gözlükle bakmasını çok güzel sergilediniz.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Siyasete "batak" demeyelim ama... "Siyaset batağı" demeyelim.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Onlarınki batak, bizimki değil, normal anlamdaki siyaset değil. Tamam, yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Cevap verelim ama Sayın Bakanımızın karşısında değil, oradan cevap bekliyoruz, biz kendi aramızda konuşuruz ama...

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Lütfen sözümü kesmeden, bazen at gözlükleriyle...

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Tamamlayın, buyurun.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Pardon, özür dilerim.

At gözlükleriyle baktığınızı çok güzel gösterdiniz. Maalesef, bakın, eğitim bu şekilde yaklaşılacak bir konu değil. Şu yaklaşımınız da... İnanın, ben şahsen burada Başkanımıza ısrarla söz vermemiz gerektiğini söylediğim için pişmanlık duyacağım bir yaklaşım sergilediniz. Meslektaşım olarak gerçekten ben de yadırgıyorum.