KOMİSYON KONUŞMASI

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Kıymetli Bakanım, çok Kıymetli Başkanım; ben sözlerime başlamadan çok kısa bir tavsiyede bulunarak başlamak istiyorum. Belki de biz kendi aramızda, Komisyon olarak Komisyonu nasıl çalıştıracağımıza yönelik bir istişare, tartışmaya yönelik bir istişare yapabiliriz. Bence çok etkili ve bundan sonraki çalışmalarımız için önemli olacağını düşünüyorum.

Kıymetli Bakanım, oldukça zorlu bir görev üstlenmiş bulunmaktasınız, ben kolaylıklar diliyorum. Bize de bir milletvekili olarak sahada birçok anne ve babanın dertlendiği ve bizden çözüm beklediği alanların başında eğitim geliyor. Hatta size de anlatmıştım, seçim otobüsümüzün önüne atlayan bir hanımefendiden bahsetmiştim. "Ablacığım hayırdır, nedir derdin?" dedik, onun da "Şu okulları düzelttin, çocuklarımızın millî, manevi yönlerden güçlendirin." dediğini anlatmıştım. O sebeple uygulamalarınızın, yaptığınız projelerin bence vatandaşlarımızın beklentilerini gerçekleştirmek için önemli olduğunu düşünüyorum ve bu beklentileri gerçekleştirmek de boynumuzun borcudur.

Sayın Bakanım, kurumlarımızda, ilkokul, ortaokul, lisede çalışmış bir öğretmen olarak ben de söz aldım. İletişim çok önemli. Bence toplumda her anlamdaki şiddetin, kadına yönelik şiddet olsun, akran zorbalığı, öğretmenlerin yaşadıkları, öğretmenlerin öğrencilere yaşattıkları şiddet konusunun da -bunun da altını çizmek gerekiyor, ben bir öğretmen olarak bunu söylemek isterim tanık olduğumuz şeylerden dolayı- temelinde iletişim eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Açıkçası, özellikle bu akademinin de çok önemli olduğunu vurgulamak isterim ama hizmet içi eğitimlerin ve stajyerlik döneminde öğretmenlerimizin aldıkları eğitimlerin içinde mutlaka iletişimle ilgili yani etkin iletişim yöntemleriyle ilgili mutlaka uygulamaların, projelerin yer alması gerektiğini düşünüyorum. Öğretmenliğe ilk başladığımız yıllarda, Rukiye Vekilim de belki diğer öğretmen arkadaşlarımız da bilir, insanın çocuklara yaklaşımı olsun, başka konulardaki iletişim becerilerinde etkisiz kaldığımızı ve yetersiz kaldığımızı hepimiz hissettik.

Şöyle bir anımı da anlatmak istiyorum: Oğlum özel bir okula gidiyordu ve başka bir özel okulun sınavına girdi. Sınav çıkışı oğluma sordum "Oğlum nasıl geçti? Nasıl buldun okulu?" diye, "Anne, öğretmenler çok kibardı." dedi. Yani bu benim için çok önemli bir soru ve sonra o okulun ismini vermeden araştırdım. Bu okul, hizmet içi eğitime çok önem veren bir okul, öğretmenlerini gerçekten çok besleyen bir okul. Bu anlamda da bence öğretmenlerimize bu çok önemli bir destektir yani iletişim anlamında belli projelerle onları hem çağımıza uygun hem de iletişim becerileri anlamında gerçekten onları güçlendirmek. Mesela "şefkatli iletişim" diye bir iletişim ekolü konuşuluyor şu anda, eminim hocalarımız da duymuştur. Şefkatli iletişim özellikle anne-baba, ebeveynlere çok ilgi çeken ve çok faydalı olduğunu düşündüğüm bir modül, yabancı bir kurucusu var. Mesela bu öğretmenlerde de belki -modül modül çünkü uygulanan bir uygulaması var- uygulanabilir diye düşünüyorum.

Ben bütün gösterdiğiniz çaba için, emek için çok teşekkür ediyorum.

Saygılarımı sunarım.