KOMİSYON KONUŞMASI

TALİH ÖZCAN (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu toprakların altından zenginlik fışkırıyor. Doğal kaynakların ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ancak geleceği düşünmek zorundayız. Dünyada yenilenemeyen enerji kaynakları tükenme riskiyle karşı karşıyadır, ayrıca bu enerji kaynakları çevreye büyük zararlar vermektedir. O nedenle, gelişmiş ülkeler geniş enerji rüzgârı, hidrolik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar yapmaktadır, Türkiye'nin de bu yolda olması son derece önemlidir. Örneğin, Düzce'nin tarımsal ve hayvansal atık kaynaklı biyogaz ve gübre potansiyeli çok yüksektir. Bu potansiyel iyi değerlendirilmelidir. Eğer bu konuda daha fazla bütçe ayrılırsa ve daha çok yatırım yapılırsa Düzce çok daha zengin bir şehir hâline gelecektir. Biz rantın olmadığı, halkın yararına yapılan işleri destekleriz. Düzce'deki katı atık işleme ve enerji üretim tesisine yapılan yatırımları da bu nedenle destekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Türkiye son yirmi iki yılda maden sahasına döndü. TEMA Vakfının hazırladığı raporlara göre çalışma alanı içindeki ormanların yüzde 50'sine, tarım ve mera alanlarının yüzde 63'üne maden arama ruhsatı verildi. Bu rakamlar giderek yükseliyor. Gereğinden fazla dağıtılan maden ruhsatları doğa katliamına yol açıyor. Tarımsal üretim alanları, ormanlar, doğa koruma alanları, su havzaları, tarihî ve kültürel varlıklar tehdit altında. Bunun bir örneğini Düzce Akçakoca'da yaşıyoruz. Sarıyayla İçme Suyu Barajı'nın olduğu Kaplandede bölgesine maden arama ruhsatı verildi. Bu bölgede insanlarımız yaşıyor. Kurukavak, Sarıyayla, Karatavuk ve Kırkharman köyleri bu bölgede bulunuyor. O bölgede köylerin içme suyu havzaları var, tarım alanları var, ormanlarımız var, insanlar hayvancılık yapıyor. Köylerde yaşayan vatandaşlarımız endişeli. Bu bölgeyi korumamız gerekiyor. Bu bağlamda, Sayın Bakana sormak istiyorum: Kaplandede bölgesinde su havzaları, tarım alanları ve köylerimiz varken neden maden ruhsatı verilmiştir? Bilim insanları önümüzdeki yüz yıl içinde su kaynaklarımızın yüzde 30'unun yok olacağını söylüyor. Siz bu tehlikenin farkında mısınız? Lütfen su kaynaklarımızı riske atmayın, doğa katliamına yol açmayın.

Değerli arkadaşlar, bir diğer önemli husus Düzce'de açılmak istenen taş ocağı konusudur. Düzce'nin Gümüşova ilçesinde 900 dönüm orman alanı içinde taş ocağı açılması planlanıyor. Halkımızın çabasıyla bu çalışmalar şimdilik durduruldu. Eğer taş ocağı açılırsa burada ağaçlar kesilecek, dinamitler patlayacak, Gümüşova tozla kaplanacak, o tozlar içme sularına karışacak, tarımla uğraşan yurttaşlarımızın mahsulleri zarar görecek, hastalıklar artacak; Gümüşova halkı bunları yaşamak istemiyor. Düzce hava kirliliğinde Avrupa'da ilk 5 şehirden biri. Halkımızın daha fazla tozlu havaya değil temiz oksijene ihtiyacı var. Düzcelilere kirli havayı layık görmeyin. Sadece bugünü değil geleceği de düşünün. Gelin hep birlikte doğa katliamını değil yaşamı savunalım. Su havzalarını, havayı ve çevreyi koruyan bütçe yapalım.

Teşekkür ediyorum.