KOMİSYON KONUŞMASI

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2016'dan bu yana dönemin Bakanı Berat Albayrak tarafından başlatılan yaz saati uygulaması nedeniyle çocuklarımız sabahın karanlığında uyanmak, vatandaşlarımız ise işlerine gitmek için büyük bir mücadele vermek zorunda bırakılıyor. Bu uygulamanın bedelini halkımıza ödetiyorsunuz. İhracat yapan firmalarımız bu uygulamadan olumsuz etkileniyor. Çocuklar uyanamıyor, gece ile gündüzün ayrımını yapamıyor, olumsuz etkileniyor. Erken işe giden kadınlar kendini güvensiz hissediyor, olumsuz etkileniyor. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği olumsuz etkileniyor; duymuyorsunuz. Bu yasalar kimin için var? Siz kimin için yasa yapıyorsunuz? Kimse memnun değil. İnsanların güneşten alması gereken vitamini tablet şeklinde ilaçla alır hâle getirdiniz. Sayın Bakan, sabahın karanlığında "Anne, sabah olmadı, biraz daha uyuyabilir miyim?" diyen çocuklarımızın sesini duyun artık ve bu uygulamadan vazgeçin lütfen.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Anadolu kaplanı" diye tarif ettiğimiz KOBİ'lerimiz, tüketimlerini karşılamak için güneş enerjisinden elektrik üretmek istiyor fakat kapasite tahsis edilmemesinden dolayı bu talepleri karşılanamıyor. Ülkemizde faaliyet gösteren üreticiler arasında haksız bir durum oluştu. Son iki senedir trafolardaki kapasiteler büyük tüketicilere tahsis edildi. GSM ve telekom şirketlerine 300-400 megavatlık GES kapasiteleri tahsis ediliyorken OSB'lerde faaliyet gösteren sanayicilerimize "Kapasite yok." deniliyor. 5.1.h başvurularıyla sayıları bir elin parmağını geçmeyen şirketlere ülkenin güneş enerjisi, kapasitelerin büyük çoğunluğu tahsis edilmişken Anadolu'nun kıyısında ayakta durmaya çalışan küçük sanayicilerimize "Kapasite yok." deniliyor. Büyük bir çelik firması 1.000 megavat lisanssız güneş enerjisi üretim izni almış, bir GSM şirketine 300 megavat kapasite vermişsiniz. Seçim bölgem Denizli'de ev tekstilinde marka olan Buldan ilçemizde sekiz yıldır 30 kilovat kapasite verilmedi. Buldanlı üreticinin ne günahı var Sayın Bakanım? Bu konuda küçük işletmelerin hakları korunmamıştır ve mağdur edilmektedir. Türkiye'nin güneş enerjisi kapasitesi -küçük tüketicileri de koruyacak biçimde- sınırlandırılamaz. Siz ve ekibiniz "2035 hedefimizi tutturduk." diyorsunuz; Anadolu'daki feryadı da duyun Sayın Bakan.

Bir diğer konu, ülkemizi 2012 yılında güneşle tanıştıran lisanssız GES üreticilerine yaptığınız haksızlıktır. Bu vatandaşlarımız sizin çıkardığınız yasayla on yıl boyunca dolarla sattılar diye yeni yasalar çıkardınız. Bu grup on yıl boyunca lisanslı güneş santral sahiplerine kıyasla 6 kat daha fazla sistem kullanım bedeli ödedi. Bunların on yıl boyunca ödediği bu bedel, lisans alma bedelinden katbekat daha fazla. "Bunlar elektriği piyasa fiyatından fazla bedellere satamayacak." diye 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı tarafından kanunlaşan yasayı tekrar değiştirdiniz. Bizim tüm direncimize rağmen bu yasayı değiştirdiniz; bunda, lütfen, düzeltme yapalım Sayın Bakan. Bundan on yıl önce bu ülkeyi güneşle tanıştıran ve sayıları 10 bine yaklaşan bu vatandaşlarımıza haksızlık yapmayalım diyorum.

Sunumunuzda "3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizle karşılar hâle geldik." dediniz fakat onun içinde maalesef Denizli yok. Seçim bölgem Denizli'de doğal gazı olmayan fabrikalar var. Daha geçen hafta ziyaretimize gelen bir vatandaşımız, hem de evi şehir merkezinde olmasına rağmen doğal gaz bağlantısının yapılmadığını söylüyor. Denizli'deki yatırımları arttırın ve insanların enerjiye ulaşmalarına kolaylık sağlayın.

Son sözüm de şu olsun Sayın Bakanım: Denizli olarak kayıp kaçak kullanımının en düşük olduğu illerin başında geliyoruz ancak bunun bir mükâfatını görmüyoruz. Mademki bizler kurallara uygun hareket ediyor, enerji kullanımında bilinçli davranıyoruz; o zaman bu çabanın da bir anlamı olmalı, en azından elektrik faturalarındaki yükümüz hafiflemeli ya da tasarrufun teşvik edildiği bir sistem kurulmalı. Aksi takdirde, dürüst davranan ve sisteme zarar veren arasında hiçbir fark kalmayacaktır. Denizli'nin emeğini boşa çıkarmayın, halkımıza hak ettiği adil muameleyi gösterin diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.