| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü c) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu d) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu e) Nükleer Düzenleme Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .11.2024 |
CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, Komisyonun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, sunumunda yenilenebilir enerjide 2035 haritasını duyurdu. Buna göre, 2035'te rüzgâr ve güneşte 120 bin megavatlık kurulu güce ulaşmayı hedeflediklerini belirttiler. İlk etapta da 2024 yılı için RES, GES, HES ihaleleri için lisans vermede ÇED süresinin de yirmi dört ayın altına düşürüleceğini söylediler. Acele kamulaştırma imkânı getirileceğini de vadetti. Hemen burada, dört gün önce acele kamulaştırma kararının nasıl yapıldığına bir bakalım: 14 Kasımda Resmî Gazete'de yayımlanan karara göre enerji nakil hatlarının yapımı amacıyla Çankırı, Gaziantep, Hatay ve Konya'da bulunan bazı taşınmazlar elektrik dağıtım yerleri mülkiyeti şeklinde hat emniyet sahaları irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ tarafından acele kamulaştırılacak. Sayın Bakanın vadettiği 120 bin megavatlık kurulu güce ulaşmak için tarım alanları, sit alanları yağmalanacak, zeytin alanları başta olmak üzere tarım arazilerine, üreticinin geçim kaynağı üzerine GES ve RES'ler kurulması için kamulaştırma başlayacak.
Diğer taraftan, Bakan Bayraktar, ayrıca, Şırnak Gabar'da petrol, Karadeniz'de bulunan doğal gazla ilgili de 3,5 milyon hanenin ihtiyacının kendi doğal gaz üretiminden sağlanacağını söyledi. Bu vatandaşın cüzdanına nasıl yansıyacak, yurttaşın faturalarına ne kadar indirim olacak? 2025 yılında zam yapılmayacak anlamına mı geliyor? Cevap verirlerse seviniriz.
"Karadeniz'de bulduk." dediğiniz doğal gazla "Faturalar yarıya inecek." denildi ama maalesef inmiyor, bilakis artmaya devam ediyor; dar gelirliler, asgari ücretliler, emekliler, esnaf için artık faturalar ödenemez noktaya geldi. Son iki yılda da doğal gaz zam oranları neredeyse yüzde 80 ile 90 arası yükseldi. Oysa aynı dönemler içinde asgari ücretliye, emekliye öngörülen zam oranları hepimizin malumudur. Tasarruftan bahsediliyor, elinizi vicdanınıza koyun lütfen, tasarruf etmek için vatandaşımız lambalarını mı yakmasın, fişini prize mi takmasın, kombisini mi açmasın, ocağını mı açmasın, çözüm bu mudur? Vatandaş yüksek zamlar ve düşük ücretler karşısında inim inim inliyor, dar gelirlinin hakkı sermayeye peşkeş çekiliyor. Biz şunu söylüyoruz: Türkiye açısından enerji politikaları yerli ve kamusal bir anlayışla ele alınmalıdır. Projelerde çevresel faktörler ele alınmalı, ne kadar çevreci olursa olsun geniş bir perspektifte çevre halkının onayı alınarak tarım alanlarına zarar vermeyecek şekilde planlanmalı, insanı, doğayı, tüm canlıların yaşam alanları yok edecek politikalardan uzak durulmalıdır.
Sayın Bakan, yine, konuşmanızda elektrikte sessiz bir devrim yaptığınızı söylediniz. Yoksulun, ihtiyaç sahibinin elektrik ihtiyacını tamamen ücretsiz yapın; biz ona devrim diyelim. Hatta sessiz de yapmayın, övüne övüne yapın. Bu arada devrimler de sessiz yapılmıyor. Maalesef bu ülkede darbeler sessiz yapılıyor ki darbenin her türlüsüne lanet olsun.
Yine, aynı şekilde, soru önergelerimizle çok soruyoruz "Yaz saati uygulamaları tasarruf sağlıyor." diyorsunuz. Ne kadar sağlıyor? Yoksa bu özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine imtiyaz sağlamak için mi -kamuoyunda çok büyük tartışmalar var- bu çerçevede, bunun için mi yapılıyor? Kış aylarının büyük bir çoğunluğunda gecenin zifirî karanlığında okula gitmek zorunda kalan çocukların, işe gitmek için erkenden kalkan çalışanların yıllardır sürdürdükleri itirazlarını neden dikkate almıyorsunuz? Bakınız, özellikle çocukları kış günlerinin soğuğunda ve karanlıkta okula gidiş gelişler nedeniyle yaşadığı psikolojik travmalardan kurtarmak, ailelerin bu zorluğu yaşamalarının önüne geçmek, aynı zamanda, işe gitmek için sabahın karanlık saatlerinde trafik nedeniyle erken yola çıkmak zorunda kalan işçilerin sorunlarını hafifletmek gerek. Gerek ısınma gerekse de aydınlanma giderlerinin düşürülmesi için tekrar kış saati uygulamasına geçilmesini öneriyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.