ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, bütün bürokratlar, salonda bulunan bütün milletvekillerini, gazetecileri, basınımızın temsilcilerini; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Yirmi yılı aşan AK PARTİ hükûmetleri döneminde temel iddiamız ve hedefimiz hep Türkiye'yi her alanda kalkındırmak, ülkemizi her alanda bağımsız, kendi kendine yetebilir bir ülke hâline getirmek ve bütün bunları yaparken de bölgesel gelişmişlik farklarını ortadan kaldırarak Ankara'da ne hizmet varsa buna Erzurum'daki insanlarımızın da ulaşmasını sağlamak, İstanbul'da ne hizmet varsa buna Mersin'in yaylalarındaki insanlarımızın da ulaşmasını sağlamak; doğudan güneye, kuzeyden batıya, her tarafta, sağlıktan tutun da yola kadar, havalimanına kadar, üniversiteye kadar, doğal gaza kadar, herkesin devletin sunduğu imkânlara erişimini sağlayacak altyapıyı ve hizmet kalitesini oluşturmak oldu.

Şimdi, AK PARTİ dönemlerinde kara yolundan tutun sağlığa kadar, hava yolundan tutun sanayiye, ihracata kadar, savunmaya kadar her alanda olduğu gibi enerji alanına baktığımız zaman da görüyoruz ki gerçekten sessiz sedasız çok tarihî, çok devrimsel işler yapılmış ama muhalefete bakıyoruz, gerçekten aklımız duruyor. Bir taraf her şeyi tersinden okuyup her şeyi ranta, yandaşa yorma meylindeyken, diğer bir taraf da yine her şeyi tersinden okuyarak, her işi bir şekilde getirip bir etnik yaklaşıma dayandırarak oradan bir temelleme yapma gayreti içerisine giriyor. Dolayısıyla biz yaptıklarımızı anlatmaya, bu ülke için, bu ülkenin insanları için neler yaptığımızı ortaya koymaya devam edeceğiz. Bir taraf "Dağlarımıza, sularımıza, toprağımıza karşı bir sömürü yapılıyor." diyor. Biz diyoruz ki: "HES'te şuradan aldık ülkeyi buraya getirdik." Bir taraf "Kime peşkeş çektiniz, hangi adamlarınızı zengin ettiniz?" derken...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Cengiz Holding...

ORHAN YEGİN (Ankara) - ...diğer taraf bir şehirde yapılan HES'i Kürt'ün tarihine küfretmek olarak değerlendirecek kadar olayı etnik bir noktaya taşıyabiliyor. Bir taraf "Kayıp kaçağı bitirmediniz. Siz orada oy avcılığı yapıyorsunuz, keserseniz oyunuz biter diye bunu yapmıyorsunuz." diye bizi oy avcılığı yapmakla suçlarken diğer bir taraf kayıp kaçağı burada savunup ayrımcılık siyaseti olarak bunu yorumluyor, dünyada kayıp kaçak ortalamalarını verip, bizde aslında makul bir kaçak seviyesi olduğunu söyleyip bir halkı aşağılamak olarak yorumluyor bu konuda söylediğimiz cümleleri. Olmaz, bu muhalefet anlayışıyla kimse doğru bir yere varamaz, bu ülke doğru bir yere varamaz diye söyleyerek...

(Gürültüler)

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Sizde hiç hata yok yani!

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Siz nasıl doğru yere vardınız? Biraz o doğru yeri görsek. Devrimci oldunuz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz "Tam bağımsız Türkiye" diyoruz ve biz her alanda olduğu gibi enerjide de tam bağımsız bir Türkiye oluşturmak için mücadele ediyoruz. Bugün Sayın Bakanımız, ondan önce diğer eski bakanlarımız AK PARTİ hükûmetleri döneminde bugün Cumhur İttifakı'yla beraber bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Kaynakları tespit etmeye, bunları ekonomiye kazandırmaya, doğayı koruyarak çevreci bir yaklaşımla üretimi artırmaya, tüketimi tabana yaymaya, arz güvenliğini ve arz çeşitliliğini artırmaya gayret ediyoruz. Risklere karşı önlemler almak için planlama yapan bir anlayışla, enerjide depolamayı yapan, çeşitlendirmeyi yapan bir öngörüyle ve yerli ve millî kapasiteyi arayarak, aramayı nihayete erdirerek yerli ve millî kapasiteyi inşa ettirme derdinde olan bir anlayışla bugün enerji politikalarımız yönetiliyor. Kendi kendine yetebilen, enerjide bağımsız bir ülke inşa etmeye uğraşıyoruz. 300'den aldığımız elektrik üretim tesis sayısını bugün 11 binin üzerine çıkarmış durumdayız.

Üretimde maden çeşitliliği sırasında geçen sene burada dünyada 8'inci olduğumuz söylenmişti, bu sene 7'nci sıradayız ve gayrisafi yurt içi hasıla oranına baktığımız zaman, 65 milyar TL olan hacmini neredeyse 4 katının üstüne çıkarmışız ve gayrisafi yurt içi hasılaya katkısını 2023'te 270 milyar TL'ye çıkarmışız, hamdolsun.

Yurt dışında arama ve üretim faaliyetlerimiz var. Bugün, kendi sınırlarının, alanının dışına çıkmış ve dünyada arama yapan bir hâle gelmiş bir Türkiye'yiz. "Altın üretemiyoruz." deniliyordu, sıfır olan altın üretimimiz geçen yıl 40 tonun üzerinde gerçekleşmişti arkadaşlar.

Enerji ihtiyacımız her geçen gün artıyor, "Yıllık yüzde 4,4." dedi Sayın Bakan. 133 milyar kilovatsaatten bugün 335 milyar kilovatsaate gelmişiz. Ülkemiz büyüyor, 38 milyar dolardan aldığımız ihracat bugün 300 milyar dolara koşuyor.

YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Hiç ithalatı konuşmuyorsunuz ama.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Koşuyor, her şeye koşuyor.

YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Yok, yok, ithalatı konuşmuyorsunuz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yurt sayısından tutun, hastane yatak kapasitemize kadar, kullandığımız teknolojik ürünlere, elektronik aletlere kadar...

(Gürültüler)

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Yurtlarda yer bulamayan öğrenciler intihar ediyor ya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - ...kurulan fabrikalara, yapılan peyzaj alanlarına, ışıklandırılan sokaklara, parklara kadar her geçen gün her alanda enerji ihtiyacımız artıyor ve bunu artırmak, bu artışa karşılık vermek için büyük bir çaba sarf ediyoruz.

Peki, bütün bunlar olurken, enerji ihtiyacı artarken biz ne yapmışız? Bakın arkadaşlar, şunları iyi dinleyin: Elektrik kurulu gücümüzü yaklaşık 32 bin megavattan bu sene yüzde 70'ini -geçen sene bu yüzde 66'ydı- yerli kaynaklardan sağlayarak...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Neden yüzde 389'lardan...

ORHAN YEGİN (Ankara) - ...bunun yüzde 60'ını da yenilenebilir kaynaklardan -bu, geçen sene yüzde 55'ti, bak, bir senede yüzde 60'a çıkarmışız- olmak üzere 3 katından daha fazla artırarak bugün 135 bin megavata çıkarmayı başarmışız; bu, geçen sene 106 bindi arkadaşlar. Böylelikle toplamda ürettiğimiz enerjinin yenilebilir kaynaklı kısmını da devraldığımız günden, yüzde 26 oranından bugün yüzde 60 seviyesine getirmişiz. Bu yüzde 60, geçen sene yüzde 42'ydi.

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Yenilmiyor, o yenilmiyor, yenilenebilir Sayın Yegin. Yiyecek değil o, her şeyi yiyorsunuz ya.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dilim sürçmüş olabilir, bilmiyorum yani alay etmenize gerek yok. Sözümü kesiyorsunuz, o yüzden hızlı konuşmaya devam ediyorum.

Sayın Bakanım, bunu HES projeleriyle yapmışsınız, bunu rüzgâr türbinleriyle, bunu bir tanesi Avrupa'nın en büyüğü olan bin megavat kapasiteli Karapınar GES'i olmak üzere irili ufaklı birçok güneş santralleriyle başarmışsınız. Avrupa'nın ilk ve tek entegre güneş paneli fabrikasını ülkemize kurarak buradan üretilen panellerle başarılmış bunlar. Daha nice teşvik, destek, denetim, takip ve uygulamalarla ülkemiz yenilenebilir enerjide kurulu gücüyle Avrupa'da -arkadaşlar, iyi dinleyelim- 5'inciliğe, dünyada 11'inciliğe -geçen sene bu 12'nciydi, yükseltmişiz- ve çevreden bahseden arkadaşların, yeşil enerjiden bahseden arkadaşların bunlar birer veri olarak gönüllerine, kulaklarına ulaşsın inşallah.

Hidroelektrik enerji kurulu gücünde Avrupa'da 2'nci, dünyada 9'uncu sıraya gelmişiz. Jeotermal enerji kurulu gücünde Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü sıraya gelmişiz ki jeotermalde dünyada kurulu gücün yüzde 10'undan fazlası bizde. Rüzgârda enerji kurulu gücünde Avrupa'da 7'nci, dünyada 12'nci sıraya gelmişiz. Güneşte kurulu güçte Avrupa'da 8'inci, dünyada 16'ncı sıraya gelmişiz. Bugün günlük...

(Gürültüler)

ORHAN YEGİN (Ankara) - Vallahi, biz bu ülkenin rakamlarını veriyoruz, siz nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sadece rakam veriyorsunuz, gerçeğe gelin biraz, gerçeğe.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, bak, dinleyin.

2002'de 17 milyar metreküp doğal gaz tüketimimiz var 5 ilde, 50 merkezde; bak, iyi dinleyin, 5 ilde, 50 merkezde.

Değerli arkadaşlar, bugün 50 milyar metreküp 81 ilde ve yaklaşık 885 yerleşim yerine, 222 OSB'ye bunun yanında doğal gaz ulaştırıyoruz. 20 milyonun üzerinde aboneye din, dil, renk, mezhep, etnik köken, gelir, yaş, emekli, zengin, fakir ayrımı yapmaksızın, hiç kimseyi ayırt etmeden, bize oy vermiş-vermemiş bakmadan bugün 885 yerleşim yerine...

(Gürültüler)

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Vallaha lütfettiniz ya, lütfettiniz ya!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, ya, ya, siz sizden olmayana ekmek vermezken, su vermezken biz, bize oy vermiş mi vermemiş mi bakmamış, her yere doğal gaz götürmüşüz.

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Biz size yine oy vermeyeceğiz ama.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bugün, 50 milyar metreküp doğal gaz tüketimi ancak 80 milyar metreküp doğal gaz arzı sağlayan bir ülke konumuna gelmişiz. Sınırı olan Bulgaristan ve Yunanistan'a değil sadece, sınırı olmayan Sırbistan, Kuzey Makedonya, Romanya ve Macaristan'a da gaz ihraç eden bir ülke olmuşuz. Yarın öbür gün bir sıkıntı olur diye depolamayı da yapalım, bir sıkıntıyla karşılaşmayalım diye Tuz Gölü'ne, Silivri'ye ve denizlere kuracağımız depo alanlarıyla 12 milyar metreküp doğal gazı da depolayacak hâle gelmişiz.

Petrolde ne olmuşuz? Geçen yıl 23 bin varil iken sadece bugün Gabar'da üretim 57 bin varile çıkmış.

RIDVAN UZ (Çanakkale) - 100 bindi bu sene.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Gabar, yurt içi ve yurt dışı üretimimizle beraber toplam 155 bin varil petrol üretir hâle gelmişiz. Bunları nelerle yapmışız, bu gazları arkadaşlar? Bir zamanlar kiralanıp, dünya kadar paralar ödenip "Yok bir şey." deyip kapatılıp gidilen ve sadece kira paralarını ödediğimiz rakamların çok daha altına, 2 tane sismik gemi, bugün 4'e ulaşmış derin sondaj gemimizle ve diğer destek gemilerimizle dünyanın en modern arama ve üretim filomuzla, kendi araçlarımızla, kendi mühendislerimizle, kendi siyasal irademizle -bakın altını çiziyorum- kendi siyasi irademizle hiç kimsenin meydan okumasına bakmaksızın petrolümüzü aramışız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Millet sıcak suyla abdest alamıyor.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - "Size onu arattırırlar; ararsanız, buldururlar; bulursunuz, size onu kullandırdılar." diye burada dalga geçilen bütçe konuşmalarının içerisinde biz bunları aramışız, bulmuşuz, o siyasi iradeyi koymuş ve bugün onların hatlarını bağlamışız.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Haydi be...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, bugün "Haydi be!" diyorsunuz ama o gün şöyle diyordu arkadaşlarınız: "Ararsınız, bulursunuz, getirirsiniz de görürüm, size izin verirler de görürüm." Hanımefendi, bugün size de tuhaf geliyor ama o gün tutanaklara bakın, arkadaşlarınız bu cümleleri kuruyorlardı.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Nereden nereye.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Bana tuhaf gelmiyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunu, biz başarmışız, hep beraber başarmışız; bürokrasisiyle, siyasetiyle, vatandaşıyla, bu ülkenin geleceği için ter döken, dua eden bütün 85 milyonuyla başarmışız ama "Yeter." demiyoruz. Biz bunları başardık, "Yeter." demiyoruz. Ne diyor bugün Bakan? Bakan diyor ki: "Almanya ve Fransa'nın peşinden elektrik talebinin en yüksek olduğu 3'üncü ülkeyiz. Bugüne kadar yaptığımız yatırımın 3 katını, bugüne kadar yaptığımız sürenin yarısı sürede yapmamız lazım ey Meclis, bize destek olun." (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Orhan Bey, teşekkür ediyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım...

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Birer dakika veriyoruz, uzatmayalım.

Son teşekkürünüzü yapın.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Öyle güzel anlattın ki zaten "Tamam." diyeceğiz!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, teşekkür ederiz.

Nükleerde bugün nükleeri 3 katına çıkarma deklarasyonunu imzalayan ülke sayısı 30'a çıkmış ama bugün burada işte, nükleerin hâlâ olumsuzluğundan bahseden arkadaşlar var. Kim ne derse desin ülkeyi büyütmeye, bu büyümeyle beraber ihtiyaç duyduğu her şeye, insan kaynağına, enerjiye, fabrikaya, istihdama, tesise, her şeye yatırım yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin büyümesinden gurur duyan insanların yüreğini böyle gururlandırmaya devam edeceğiz; bundan rahatsız olanların da boynunu bükmeye, canını sıkmaya devam edeceğiz.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederiz.