Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç'un, Komisyon Başkanı Mehmet Muş'un Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit'in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerindeki konuşmasıyla ilgili yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 18 .11.2024 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani her seferinde yeni bir şey söylemek ve yaratıcı olmak istiyorum yoksa sıkıcı olur.
Ben de çok kısa bir şey söyleyeceğim. Yani "tarihsel" dedim, hep demeye devam ediyorum. Baktığımızda, Osmanlı İmparatorluğu öncesinden başlayan bir tarihsellikten söz ediyorum; bölge ve yer isimlerinin bir tarihi var Osmanlı İmparatorluğu öncesinde. Bu bağlamda da Kürtlerin yaşadığı toprakların da Kürtlerle anılmasının bir tarihi var. Çok örnek verilebilir, her seferinde bir örnek vererek biraz zenginleştirmeye çalışayım: Mesela, Osmanlı öncesi açısından, Karahanlılar döneminin ünlü bilgini var, Kâşgarlı Mahmut. Araplara Türkçe öğretmek maksadıyla yazdığı ünlü ansiklopedide yer alan haritada Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı toprakları gösteriyor ve Arapçada "arz" ülke anlamına geliyor, "Ekrad" ise Kürtler manasına geliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Toparlıyorum.
Ansiklopedide "Kürtlerin ülkesi" manasına gelen "arz-ül Ekrad" olarak belirtilen bölge; "arz-ı Azerbaycan" Azerbaycan ülkesi; "arz-ül Deylemi" Deylem ülkesi topraklarının altında "arz-ül Şam" Suriye ülkesi ile "arz-ül Irakeyn" Irak ülkesi arasında bulunmaktadır." der Kâşgarlı Mahmut. Bu sınırlar bugün de Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı topraklara yani Kürt coğrafyasına işaret etmektedir. Tarihten bir örnek olarak bunu da söylemek istedim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Tarihî alıntılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum ama mevcut bir Anayasa'mız var, ben de buna göre konuşmak durumundayım.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Biz de işte onu hep söylüyoruz, hani son -izin verirseniz- ekleyeyim, Anayasa’nın 3'üncü maddesiyle ilgili bir tartışma değil bu.