KOMİSYON KONUŞMASI

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - – Hiçbir devlet yetkisi böyle keyfî kullanılamaz.

Şimdi, sayın arkadaşımızın yaptığı açıklama Anayasa Mahkemesinin raportörlerine ilişkin kararı dikkate almak suretiyle yapılan bir yasama faaliyetini meşrulaştırıyor. Ha, bu, çok güzel aslında. Neden? Çünkü Anayasa Mahkemesi kararlarının 2 tür sonucu vardır. Bir, objektif bağlayıcılığı, bir de sübjektif bağlayıcılığı. Her ikisini birden dikkate almak zorundadır Anayasa Mahkemesi. Tam da biz bu gerekçeyle, 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisine yemin etmek üzere gelmeyen Can Atalay’la ilgili şu açıklamayı defalarca yaptık, dedik ki “Anayasa Mahkemesinin Ömer Faruk Gergerlioğlu’yla ilgili verdiği kararın objektif ve sübjektif bağlayıcılığı vardır ve bu kararın objektif bağlayıcılığı sebebiyle Can Atalay'ın derhâl serbest bırakılıp, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelip yemin etmesi gerekmektedir.”

Şimdi, orada Anayasa Mahkemesi kararlarının bu boyutunu dikkate almıyoruz ama işimize geldiği yerde Anayasa Mahkemesi kararlarının bu boyutunu dikkate alıyoruz; böyle şey olmaz Sayın Başkanım. Bakınız, Türkiye çok ciddi bir hukuksuzluk sorunu yaşıyor. Bizler ülkesini seven, memleketinin geleceğini düşünen yurttaşlar olarak defalarca şunu söylüyoruz: Bu anayasasızlaştırma, bu hukuksuzlaştırma süreci Türkiye'nin geleceğini çok ciddi olarak tehdit ediyor. Bakın, klişeleşmiş bir söz ama tekrar etmeye mecburum: Bugün bozduğunuz kantar yarın gelir sizi tartar. Biz burada Anayasa’nın üstünlüğünü, hukukun üstünlüğünü savunurken hepimiz için bunu savunuyoruz. İşinize geldiği yerde bir şekilde gerekçelendirip işinize gelmeyen yerde birtakım kuralları göz ardı edemezsiniz. Bunun adı hukuk devleti değildir, bunun adı tam manasıyla bir keyfîlik rejimidir. Keyfîlik rejiminde hiç kimse önünü göremez. En kötü hukuk hukuksuzluktan iyidir çünkü o en kötü hukuk sisteminde bütün yurttaşlar önlerini görür. Ama biz şu an öngöremediğimiz bir meçhulün içinde yaşıyoruz ve bu sistem içinde hiçbirimizin güvenliği yok, sizlerin de yok. Dolayısıyla burada bu hükümleri savunurken geleceği dikkate alın ve bunların gelecekte sizlerin başınıza çok büyük belalar açabileceğini de lütfen unutmayın.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Teşekkür ediyoruz.