EREN ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakana somut başlıklar hâlinde sorular soracağım.

Öncelikle çok teşekkür ederiz katıldığınız için. Fevkalade istifade ettiğimizi ifade etmek isterim.

İlk sorum şudur: Dış işlerimize yönelik politik bir baskı mı söz konusu acaba yani yurt içinden özellikle? Şundan dolayı soruyorum: Dış işleri stratejimizi öteden beri takip ederken özellikle sizin göreve gelmenizle beraber birçok konuda daha yapıcı bir politik hat oluşturulmaya çalışıldığına tanık oluyoruz. Özellikle, Rusya'yla yaşanan kriz de dâhil olmak üzere daha yapıcı, politik olarak bizim de daha olumlayacağımız bir hat oluşturmaya çalıştığınız kanaatindeyiz. Bu bağlamda sizi özellikle tebrik ediyoruz ve bu tutumun daha da geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama birçok konuda Dışişlerimizin ifadeleri ile Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleri arasında tezatlar ortaya çıkıyor. Örneğin, demin siz El Nusra'nın bir terör örgütü olduğunu ifade ettiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız da "El Nusra IŞİD'e karşı savaşıyor. Onları neden kötülüyorsunuz?" şeklinde bir ifade kullandı. Bunu geçtiğimiz gün bir...

BAŞKAN - Dün kullandı ama bağlamı o değil.

EREN ERDEM (İstanbul) - Onun bağlamını da tartışabiliriz.

BAŞKAN - Yani, öncesini söylersen...

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Bir dakika, çarpıtıyorsunuz.

EREN ERDEM (İstanbul) - Ben tamamlayayım isterseniz. Siz cevap hakkı alırsınız. Ben şu ifademi tamamlayayım.

Onun dışında, Rusya'yla, sizin kullandığınız yapıcı üslubun yanı sıra bir de daha farklı, gerek Kabineden yaklaşımlar sergilendi ve -gerilim- "Belki de inisiyatif acaba sizin dışınızda mı yürüdü?" şeklinde bir endişeyi de bizde oluşturdu.

Diğer bir iki soruma geçeyim. 10 milyar dolardan bahsettiniz, mültecilere harcanan. Yanlış anımsamıyorum değil mi Sayın Bakan, 10 milyar dolar? Sayın Davutoğlu da çeşitli rakamlar telaffuz ediyor ama bu 10 milyar doların teferruatlı bir şeyi var mıdır yani mesela nerelere harcandı bu para? Bununla alakalı da bir bilgi almamız mümkün müdür?

Suriye'de Suriye muhalefeti kimdir? Yani, siz demin çok önemli bir noktaya temas ettiniz, dediniz ki: "İran x bir örgütü işaret ediyor, öbürü x bir örgütü." 166 tane terör örgütü var." Bu bağlamda, Suriye muhalefetini oluşturan bütün örgütlerin de terör örgütü olarak tanımlanması gibi bir durum ortada. Şimdi, bizim eğit-donat çalışmaları hangi aşamada? Şu anda bu eğit-donat kapsamında kimler bu proje bağlamında eğitilmekte?

Son bir soru şu olacak: İhvan terör örgütü... Kesinlikle, İhvan bir siyasal akımdır yani Seyyid Kutub'un, Hasan El Benna'ların başlattığı bir siyasal ideolojik, politik akımdır ve terör örgütü olarak tanımlanmasına karşı geliştirdiğiniz tutum son derece olumludur. Çünkü, bu tür ideolojik politik hareketlerin terör örgütü olarak kodlanması kalıcı hasarlara ve radikalizmin gelişmesine yol açabilir, çok tehlikelidir. Bu bağlamdaki tutumunuzu olumlamakla beraber, Ahraruş Şam, Ceyşul Mücahidin, Ceyşul İslam gibi İhvan'la mukayese edemeyeceğimiz, belki de selefizmi çok yanlış yorumlamış olan terör örgütlerine karşı politik hassasiyet noktamız nedir? Mesela, biz El Nusra'ya terör örgütü diyeceğiz, tamam ama Ahraruş Şam da buna yakın bir çizgide faaliyet yürütüyor, Ceyşul İslam da yakın bir çizgide faaliyet yürütüyor. Yani, bizim bu hususta bir toplam siyasi tavrımız var mıdır? Bunu merak ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Erdem, toparlayalım.

EREN ERDEM (İstanbul) - Özellikle politik baskı kısmını cevaplamanızı istirham ediyorum.

Saygılar sunuyorum.