Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | İstanbul Milletvekili Nurettin Alan ve Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser ile 39 Milletvekilinin, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin (2/2616) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 22 .10.2024 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Teklifin 1’inci maddesinin Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerini karşılamadığından dolayı yeniden geri çekilmesini arkadaşlarımız söyledi, buna katılıyoruz.
Bu konuşmayı ben -yedi yıla yaklaşan Anayasa ve Adalet Komisyonu üyesiyim- her Adalet Komisyonu toplantısında yapıyorum. Avukat nedir? Açtım Google’ı: “Avukat, hukuk eğitimi almış, yasal işlerde danışmanlık, temsil, savunma ve diğer hukuki hizmetler sunan bir kişidir. Avukatlar, genellikle mahkemelerde davaları takip eder, müşterileri için yasal dokümanları hazırlar, yasal tavsiyeler verir, anlaşmaları hazırlar ve müşterileri adına hukuki süreçleri yürütür.”
Avukat ne iş yapar? Bu soruya, ikinci soruya gelemiyorum çünkü avukatlık yan meslek hâline geldi, avukatlık diye bir meslek kalmadı. Öğretmen olan avukat oluyor, başka meslekleri icra eden avukat oluyor, onlar için her türlü kolaylığı tanıyoruz. Kamuda çalışan vatandaş hukuk fakültesine gidiyor, bitiriyor. Onun için ne yapıyoruz? Kolaylık tanıyoruz. Kardeşim, sen izin al, aldığın maaş sana yeter -yeterse- ücretsiz izin al, git stajını yap diyoruz. Böyle bir şey olabilir mi ya? Avukatlık gibi tarihe ilk çıkan meslek bu kadar ayaklar altına alınır mı? Bilecek kardeşim, hukuk fakültesine gittiği zaman vatandaş bilecek, TC vatandaşı ne olacağını bilecek; avukat mı olacak, hâkim mi olacak, savcı mı olacak. Ne olacak biliyor musunuz? Zabıta memuru oluyor, zabıta memuru. Biz işte, hukuk mesleğini bu hâle getirdik. Ankara Büyükşehir Belediyesi zabıta memurluğuyla ilgili iki hafta önce bir işe alım çalışması yapıyor, insan kaynaklarına avukatlar başvuru yapıyor, hukuk fakültesi mezunu, avukatlık stajını yapmış TC vatandaşları başvuruyor. Avukatlık mesleğinin geldiği nokta bu. Avukatlık mesleğini yan meslek hâline getiren… Ya, elimde bu da bulunsun, nasılsa stajda -Türkiye Büyük Millet Meclisi- ben mesleğimi idare ederim, ilk çıkan metinde kolaylıklar tanır diyor. Çıkardığımız yasa metni oydu arkadaşlar; kolaylıklar tanımak, kamu kurumu kolaylıklar tanıyacak stajında. Böyle bir şey olabilir mi? Biz, barodayken sınavın eksiksiz ve devam etmediğinden dolayı kaç kişinin stajını yaktık biliyor musunuz, kaç kişinin yaktık? Yani yan meslek, yan meslek, yan meslek. Ya, avukatlık mesleği eğitim bir. Hukuk fakülteleri kaç tane var? 92 hukuk fakültesi var, bazı üniversitelerin burslu bölümleri olduğundan bölüm 113. 92 profesör var mı, bakınız. Yok, yok. Yani ben İstanbul Hukukta okurken Ordinaryüs Profesör -ceza hukukçusu, rahmetli oldu- Sulhi Dönmezer vardı, ceza kürsüsünde bana okulda kalmamı söyledi ama biz memleketim memleketim dedik, döndük Aydın’a geldik; çalışmalara devam ettik, avukatlığa, çalışmalara devam ettik. O zamanki kürsülere bakıyorum ben, 6 tane medeni hukuk kürsüsü vardı İstanbul’da. Yani eğitim yok. 20 bin avukat, her yıl 20 bin avukat hukuk fakültesinden mezun oluyor arkadaşlar, her yıl 20 bin. Stajyerlere bakıyoruz, barolar çökmüş durumda. Zaten barolarda bu adli yardımda… Geçen senelerde çıkarmış olduğumuz bizim, devamlı “Hayır, bu böyle olmayacak.” dediğimiz çoklu baro anlayışıyla beraber ikinci barolara vermiş olduğunuz adli yardım farklılıkları yüzünden Anayasa Mahkemesi iptal etti. O da dokuzuncu yargı paketinde bekliyor, hazır bekliyor düzenleyin diye bize kaldı, biz düzenlemeye çalıştık ama Genel Kurula gitmedi. Yani adli yardım ödenekleri üç yıl geriden geliyor arkadaşlar. Avukatın geliri ne? Uzlaşmacı, adliyede çalışan, asliye cezada ve sulh cezada çalışan kâtip arkadaşlara, polis arkadaşlara, başka meslekte bulunan mali müşavirlere, ne varsa kamu görevlisine… Yasa çıktıktan sonra değiştirmişsiniz, uzlaşmacı yapmışsınız, ekmek sağlıyoruz biz kamu çalışanlarına diye. Uzlaşmacı gibi en önemli hukuk nosyonu olması gereken bir bölümü, avukatlığın iş alanındaki mesleği vermişsiniz. Şimdi, çıkıyoruz, dokuzuncu yargı paketinde belirli bir süreden sonra, yasa çıktıktan sonra uzlaşmacı hukuk fakültesi mezunu olanlar olacak diyoruz. Yanlış dedik, yanlış olduğunu söyledik arkadaşlar. Avukatların iş alanlarını daraltıyorsunuz. Avukat bir bakıyor CMK’den, Allah soruşturma diyor; bakıyorum 1.528 görevlendirme, asliye ceza görevlendirmesi 2.640, ağır ceza 4.700. Avukatı adli yardıma ve CMK ücretlerine mahkûm ettik ya. Hepimizin bu konuda suçu var.
İlk önce avukatların iş alanlarını genişleteceğiz arkadaşlar. Bir avukat ekonomik ve sosyal anlamda özgür olmazsa o memlekette hukuk devleti olmaz, demokrasi ve özgürlükler yaşamaz. Biz avukatın yatı olsun, son model arabası olsun demiyoruz. Şu anda işçi avukatlar var, işçi avukatlar; 190 bin avukat içerisinde en az 60 bin işçi avukat var. Danışman olarak avukat alacağınızı söyleyin, bilgi verin baroya, kaç tane avukat size başvuracak milletvekilinin danışmanı olarak girmek için. Bir araştırın, neden girdiklerini araştırın. Temeli ne? Ekonomik sebepler. Bir avukatı home ofis olarak, büro masraflarını karşılayamam diye evine mahkûm eden anlayış hukuk devletinde olmaz. Bu çerçevede, avukat… Mezarda ölüyorsun. Aydın Barosunun geçen hafta kongresi vardı, orada emekli avukatların söyledikleri nokta şu: Ya, 12 bin lira maaş geliyor, 12 bin lira emekli aylığı geliyor. Ya, hâkim savcı emeklisi; birinci sınıfa ayrılan ayrı, birinci sınıfa ayrılmış altı yıl görev yapan ayrı. Ya, bari otuz yıllık emekli olmuş avukata birinci sınıfa ayrılmış bir hâkimin emekli maaşını sağlayalım. Ya, elinde bastonla duruşmalara giren avukatlar var arkadaşlar, eskiden böyle bir şey yoktu. Avukatın genci işsiz, ekonomik anlamda bir büronun ihtiyaçlarını karşılayamıyor, emeklisi açlık sınırının altında maaş alıyor. Aynı durumda olan stajyer avukatları stajyer hâkim ve savcılarla ayırıyorsunuz; avukat emeklilerini, hâkim ve savcı emeklilerini ayırıyorsunuz. Ondan sonra bir paket geliyor, bir bakıyoruz, Yargıtay üyelerine, hâkim ve savcılara, birinci sınıfa ayrılmışlara tazminat verelim; yüzde 15 mi olsun, yüzde 40 mı olsun? Bunu tartıştık, geçen Adalet Komisyonunda ya, bunu tartıştık ya. Yani avukatlar taş yesin, aynı meslek çerçevesinde çalışan, emek sarf eden, aynı eğitimi almış başka meslekte bulunanlar ne yapsın? Belirli noktalarda yukarıda kalsınlar. O bakımdan avukatların iş alanlarını genişletelim arkadaşlar, bu konuda çalışmalar yapalım. Bu “Avukatlık mesleği savunma mesleği, halkın noteri demek.” diyor burada, Google’da “halkın noteri demek” diyor. Noterler Birliği Başkanımız burada. Yani zaten son zamanlarda yapmış olduğunuz düzenlemelerle, vermiş olduğunuz muhdeslerle, bir sürü açtığınız yerlerle noterleri de bir on seneye kalmaz avukatlar hâline getirirsiniz bu mantıkla çünkü noter karar vermiyor, avukat karar vermiyor. Kararı kim veriyor arkadaşlar, kararı kim veriyor? Kararı hâkim, savcı veriyor. Hâkim, savcı kararı veriyor, asker silahlı. Silahlıya, kararı verene destek ama halkın hukukçularına, halkı savunanlara ne yapıyorsunuz? Ekonomik zorluklarla uğraştırıyorsunuz; işte, Can Atalay. Bir de siyaseti var bu işin. Siyasi olarak halkın avukatlığını yapmış, ta Soma’dan gelmiş, birçok toplumsal davalarda avukatlık yapmış Can Atalay niçin cezaevinde? Bunların yüzünden cezaevinde, halkın toplumsal davalardaki avukatlığını yaptığından dolayı cezaevinde Can Atalay yoksa başka bir şey değil. Bununla birlikte, Çağdaş Avukatlar Grubu Başkanı, meslektaşımız ve birçok avukat şu anda cezaevinde. Onların da burada haklarını savunmamız lazım, avukatlık mesleğini ifa ettikleri için şu anda cezaevindeler.
Arkadaşlar, bir de bir sorun var; her yıl 60 avukat şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik istismar, avukata yönelik şiddet… Vatandaşın hakkını savunduğu için, mesleğini yaptığı için her yıl 60 avukat şiddete uğruyor. Bununla ilgili gelen bir şey var mı? Var mı Adalet Komisyonunda? Avukatın iş alanlarını genişletmek için yok, avukata yönelik şiddet için yok, o yok, bu yok ama hâkim, savcı arkadaşlar daha fazla tazminat alsınlar, onlar için var. Karar vericilere karşı Türkiye Büyük Millet Meclisinin artık bazı konularda hassasiyetlerini koruması lazım arkadaşlar; hukuk devletinin yolu budur. Bu nedenle, avukatların hakları konusunda dikkat çekmek isterim Sayın Başkanım. Bizler bu çerçevede vermiş olduğumuz yasa tekliflerinin de Komisyona inmesini istiyoruz, avukatların hakları konusunda.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Çok teşekkür ediyoruz Sayın Bülbül.