TÜRKAN ELÇİ (İstanbul) - Değerli misafirlerimiz, öncelikle teşekkür etmek isterim.

Değerli Başkanım, şimdi, ben arkadaşların konuşmalarını çok dikkatlice dinlemeye çalıştım. Benim anladığım kadarıyla bu Komisyonla ilgili henüz önümüzde uzun bir süre var ve biz bu sürede farklı aşamalarda, farklı etkileşimlerle bir yol katedeceğiz ama malumunuz, biz şu anda bütçe ayını geçiriyoruz ve herkesin çok yoğun, ziyadesiyle bir mesaisi var. Benim gördüğüm şöyle: Şu anda biz anlatmaya çalıştıklarımızı, birkaç ay sonra bile neler yapacağımızı, hemen tümünü bu saat içine sıkıştırıp dile getirmeye çalıştığımızda sanki rotamızı belirleyemeyecekmişiz gibi bir kafa karışıklığı çıktı.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Çok güzel.

TÜRKAN ELÇİ (İstanbul) - Aynen.

Şimdi, elbette ki herkes burada, her bir arkadaşın söylediği bir mevzu hepimiz için kıymetli ve toplumsal karşılığı olan bir mevzuyu konuşuyoruz, hepimiz açısından can yakıcı yanı var ama biz bunu belli bir kademeyle, belli bir sabırla, yavaş yavaş ilerleyerek... Örneğin, biz değerli misafirlerimizi buraya davet ettik, bugünün konusu, arkadaşlarımızın bize sunmuş olduğu mevzu üzerinde bizim ne düşündüğümüz ve bir iki cümleyle onlardan çıkardığımız sonucun ne olduğuna dair bir not almamız. Çünkü biz eğer davet ettiğimiz misafirlerimizle ilgili aylarca devam edecek programlarımızı, fikirlerimizi masaya dökersek hem misafirlerimiz açısından zorlayıcı olacaktır hem de bizim gibi çok yoğun bir tempoda çalışan arkadaşlarımız açısından ciddi bir rotayı çizememe gibi bir belirsizlikle devam edeceğiz. Herkes, belli bir bıkkınlık içinde "Ya işte bu Komisyondan da bir şey olmuyor, biz en iyisi pek bir şey yapmayalım." gibi bir olumsuzlukla da olumsuz bir sonuçla da karşılaşabiliriz. Benim demek istediğim, biz değerli misafirlerimizi dinledikten sonra mesela ben, özellikle tamam, çocuk sağlığıyla ilgili bir şeyler anlatıyorlar fakat sonuç itibarıyla bize adres gösterdikleri kurumların işlevselliğini biraz daha yerine getirmesi ve eğitim yönüne ziyadesiyle işaret ettiklerini görüyoruz. Biz eğer eğitim yönüne işaret ettikleri mevzular üzerinden ilerleyeceksek bununla ilgili nasıl bir dil oluşturacağımızı, bu eğitim diliyle -elbette ki bizim kendi uzmanlık alanlarımız değil, farklı farklı meslek gruplarından gelmişiz- kurumların işlevselleştirilmesi mevzusunda bize uzmanlık alanlarından faydalanarak o dilin oluşturulması yönünde ne gibi bir yol katedebiliriz, nasıl bir başlangıçla nasıl bir rota çizebiliriz; bence bizim değerli misafirlerimizden, uzmanlarımızdan yararlanacağımız özellikle bu nokta olmalı, yoksa biz birkaç ay sonrakini de şu andan tümünü anlatmaya çalışırsak zorlanacağız gibi geliyor. Yani dediklerim yanlış anlaşılmasın arkadaşlar.

Hepinize teşekkür ediyorum.