SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Aslında öyle başlamayacaktım ama tabii, ben Gökçe Hanım'la beraber Avrupa Konseyinde görev yapıyorum. Aslında buradaki Gökçe Hanım'la görev yapmıyorum ama orada biz çok uyumlu bir çalışma gösteriyoruz.

ASU KAYA (Osmaniye) - Neden?

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Yok, ben Gökçe Hanım'la konuşuyorum Asu Hanım rahat olun çünkü biz beraber çalışıyoruz orada.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - İktidar gözlüğünü takmazsanız daha iyi göreceksiniz.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Biz birçok konuda da beraber hareket ediyoruz ama bir noktada aynı şeyi paylaşmıyorum. Vallahi, evet, benim karışma sizin dediğiniz gibi sürekli aynı şeyler çıkmıyor. Aynı komisyonlarda da görev alıyoruz aslında ama her şeyi -ben Dışişleri Bakanlığımızın bütçesinde de söyledim- tek bir yere bağlayarak, her şeyi tek bir dosyaya, her şeyi tek bir davayı bağlayarak ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini ele alabiliriz ne Avrupa Konseyindeki Türkiye'yle ilgili algıyı ele alabiliriz. Tekrar söylüyorum, biz beraber çok uyumlu bir çalışma gösteriyoruz, ben teşekkür ediyorum. "Avrupa Konseyinde arkadaşlarımız var." dediğiniz için bu cevabı verdim. Yoksa konuşmamın içeriği aslında tamamen farklı ve benim için de çok özel bir konuşma. İnşallah sürem yetecek, ben kimsenin hakkına şey yapmak istemem ama önemli bir konu. Dolayısıyla, hepimizin bence biraz üzerinde düşünmesi gereken bir konu.

Ben evladını kalbinden doğurmuş olan bir koruyucu anneyim. Bu sebeple, Bakanlığımızın belki de en çok gelişme katettiğine, en değerli çalışmaları yaptığına inandığım koruyucu ailelik sistemiyle alakalı binlerce koruyucu aileden biri olarak şahit olduğum gelişmeleri sizlere de aktarmak istiyorum, bugün burada bu sebeple söz aldım. Bakanlığımız çocuk hizmetlerini aile odaklı bir anlayış ve stratejiyle yürütmekte ve çocuğun üstün yararını ön planda tutarak çocuk hakları doğrultusunda politikalar geliştirip uygulamaktadır. Çocuklarımız kuruluş bakımından devletin şefkatli kollarında -ki bunu laf olsun diye söylemiyorum. Ben çocuğumu aldığımda, evladıma kavuştuğunda milletvekili değildim ve orada çocuğumla buluşmak için birçok kere kuruma gittim, ben oradaki diğer çocukların bakımına da bizzat şahit oldum- en doğru şekilde bakılıyor olsa da önceliğimiz tabii ki çocukların kuruluş bakımına alınmadan, ailelerinin yanında, ailelerinden kopmadan aile bütünlükleri bozulmadan korunarak büyümeleridir. Kuruluş bakım hizmeti ise son alternatif olarak değerlendirilmelidir fakat yine de tüm bunlara rağmen kurum bakımına alınan çocuklarımızın bakım ve yetiştirilme sorumluluğunun kısa veya uzun dönemler içerisinde ücretli veya gönüllü olarak devletle paylaşan kişi ya da ailelerin içinde bulunduğu sistem ise koruyucu ailelik sistemidir. Koruyucu aile hizmetinden 2002 yılında 500 aile yanında 515 çocuk faydalanıyor fakat hepinizin bildiği gibi, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin de öncülüğünde gelişen Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi var, bununla beraber 2013 yılında koruyucu aile sayısı birden bire 2.776 aile yanında 3.351 çocuk sayısına ulaşıyor. Bugün de 8.641 aile yanında -ki çok şükür ki bu ailelerden birisi de benim, dediğim gibi- 10.316 çocuğumuz koruyucu aile hizmetinden yararlanmakta. Aynı zamanda -bu çok önemli çünkü bu aileler çok büyük fedakârlıklar yapıyorlar ve bu çocukların onlar için gerçekten büyük bir lütuf olduğuna da inanarak yapıyorlar bu fedakârlıkları- 1.161 özel gereksinimli çocuğumuz da koruyucu aile yanında büyüyor, 810 yabancı uyruklu çocuğumuz da aynı şekilde aile şefkatinde bakılıyor.

Bu dönemde, Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle, 30 Haziran tarihi de bizim günümüz oldu. Bu çok önemli, çok güzel çünkü ben sizleri bugünlerde yapılan Aile Bakanlığımızın her ilde, belki de birçok ilçede yaptığı aslında festival tadında programlara da davet etmek istiyorum. Çünkü eğer imkân varsa -yasal imkânı var mıdır, yok mudur, bilmiyorum ama- sayın vekillerimizin gelip oradaki o çocukların gözlerindeki mutluluğa tanık olmalarını çok isterim.

Bu dönemde, 2024 yılında 48 tane çalışma gerçekleştiriliyor koruyucu aile modelini yaygınlaştırmak için; 48 çalışma, çalıştay, tematik toplantı, 38 odak grup çalışması. Dediğim gibi, sürem yetmeyecek ama bu çalışmalarda çok önemli şeyler yapılıyor. Ne yapılıyor? Mesala, sadece biyolojik ailelere açık olan e-nabız ve e-karne sistemleri var; bu, bize de açıldı bu dönem Sayın Bakanımızın ve ekibinin yoğun çalışmaları neticesinde.

Ben Bakanlığımıza koruyucu ailelere verilen birtakım destekleri de anlatmak istiyordum ama dediğim gibi, süre yetmiyor. Denetimler çok ciddi şekilde yapılıyor, benim evime ayda 1 bir ekip geliyor, habersiz geliyor, çocuğumun odasından yemesine içmesine kadar bakıyorlar, tek tek inceliyorlar, değerlendiriyorlar.

Bazı şeyleri atlayarak bu son paragrafı özellikle söylemek istiyorum Sayın Başkanım, çok çok rica ederek sizden.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Bu milletin her evladının ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve bu aile kimi zaman çocuk sahibi olma özlemiyle yanıp tutuşan bir anne, bir baba olabilir, kimi zaman da gerçekten kendi yetiştirdikleri değerli evlatlara verdikleri sevgiyi daha çok çocuğa vermek isteyen bir aile olabilir ama en önemlisi, bu aile bu salondaki herkesten biri olabilir yani hepiniz bu ailelerden biri olabilirsiniz. O çocuklar sizi bekliyorlar.

Sayın Bakanımıza, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze ve bu konuda çalışan herkese kalpten, samimiyetle teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun.