AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım; şimdiden Bakanlığımız bütçesi hayırlı uğurlu olsun.

Ben de aile hakkında konuşmak istiyorum. Türk kültür ve medeniyetinin en sağlam kalesi ailedir. Tarih boyunca da milletimizin kimliği, değerleri ve geleneklerini nesilden nesile aktaran yegâne kurumdur aile. Sadece bireylerin yetiştiği bir ortam değil aynı zamanda millet olma şuurunun mayalandığı millî kimliğin inşa edildiği mukaddes bir yuvadır. Ne yazık ki, günümüzde aile kurumumuz ciddi tehditlerle yüz yüzedir. Küreselleşmenin ve dijitalleşmenin etkisiyle aile bağlarımız zayıflamakta, toplumsal değerlerimiz erozyona uğramaktadır ve gittikçe yaşlanan bir ülkeden bahsediyoruz. Milletimizin demografik geleceği açısından bu alarm verici tablo ortaya çıkmaktadır. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, geçim derdi, gençlerimizin yuva kurma hayallerini ertelemelerine ya da vazgeçmelerine sebep olmaktadır. Uyuşturucu ve benzeri kötü alışkanlıkların yaygınlaşması, genç nesillerimizin beden ve ruh sağlığını tehdit ederek aile huzurunu dinamitlemektedir. Toplumsal değerlerimiz sarsılmakta, etik ve ahlaki prensiplerimiz yeterince öğretilmemektedir. Adabımuaşeret kurallarının unutulması, saygı ve nezaketin azalmasına, toplumsal ilişkilerde inançla çatışmalara yol açmaktadır. Toplumda inanç zafiyeti varsa değer yargıları değişir, Allah korkusu azalır, kul hakkından sakınma biter, her şey maddi olur. Ailelerimizin bazı toplumsal değişimlere karşı duyarsız kalması tehlikenin boyutunu daha da artırmaktadır. Medya ve dijital platformlar aracılığıyla yayılan ve aile yapısını olumsuz etkileyen içeriklere karşı bilinçli duruşlar sergilememiz gerekmektedir. Çocuklarımızın maruz kaldığı zararlı içeriklere karşı koruyucu önlemler almak ailelerimizin en önemli sorumluluğudur. Bu sebeple, Türk aile yapısı mutlaka yeniden dizayn edilmelidir.

Aile içi iletişimin azalması, bireylerin birbirinden kopmasına ve yalnızlaşmasına neden olmaktadır; insanlar, insanlar içinde insana hasret kalmaktadır. Aile bağlarımızın zayıflaması millet olma şuurumuzu da tehlikeye atmaktadır. Unutulmamalı ki güçlü bir millet güçlü ailelerden oluşur; aile, millî birlik ve beraberliğin teminatıdır. Aile kurumumuzun karşı karşıya olduğu bu tehditlere karşı topyekûn bir mücadele vermek zorundayız. Ailelerimizin bilinçlenmesi, millî ve manevi değerlerimizin yeniden canlanması için hepimize büyük görevler düşmektedir. Aile, milletimizin kalbidir; aile çökerse milletimiz de çöker. Bu bilinçle hareket ederek aile kurumumuzu korumak ve güçlendirmek için el ele vermeliyiz. Aile, aynı hedefe, aynı gayeye, aynı amaca, öz kültürüne hizmet eden birlikteliğin adıdır. İnsanın kendini ifade edebileceği, gösterebileceği iki yer vardır: Ya ailesidir ya da mesleğidir.

Çocuklarımızı neye zorluyorsak, neden uzak tutmak için çok uğraşıyorsak maalesef oralara düşman olmaya başladılar. İnsanın temeli aile ocağıdır. Aile olmadı mı "millet" "vatan" ve "bayrak" kavramları mutlaka ve mutlaka tartışmaya açılır. Örf ve âdet yok oldu mu aile yapısı bozuluyor, bu çağın bozukluğu da önce aileden başladı maalesef ki.

Sözlerimi bitirirken Sayın Bakanım, iyiliğe zaman ayıralım çünkü insanlığın sırrı burada yatmaktadır; israf etmeyelim yaşamı, zamanı, sevgiyi, en çok da iyi niyetimizi.

Bakanlığımızın bütçesi hayırlı uğurlu olsun.

Sağ olun.