| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 27 .11.2024 |
SEDA KÂYA ÖSEN (İzmir) - Teşekkürler.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, Sayın Bakan, bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2025 yılı bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.
Ülkemiz derin bir ekonomik kriz ve gelir dağılımında devasa farklar açan, haksızlığın ve hukuksuzluğun temelini oluşturan enflasyon canavarıyla uğraşırken ekonomide yaratılan tahribatın acısını toplumda en derin şekilde aileler hissediyor. Karnı doymayan çocuklar, çocuklara mahcup olmaya alışmış analar ve babalar, torunlarına bir yemek dahi ısmarlayamayan nineler ve dedeler. Günden güne derinleşen yoksulluğumuz ailelerimizde ve yarınlarımız olan çocuklar üzerinde ciddi travmalar bırakıyor. Bakın, bu ülkede kent lokantaları yüzyılın icadı olarak talep görüyor. İşlerin yolunda gitmediğini görmemiz için daha ne yaşanması gerekiyor? En büyük derdi karnını doyurmak olan milyonlarca vatandaşımız varken kamu harcamalarını, yap-işlet-devret modellerini, durdurmaya teşebbüs dahi etmediğiniz kamuflasyonu konuşmak ne kadar mantıklı Sayın Bakan? Çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlar her gün daha da canice hislerle öldürülürken Bakanlığınızın mevzuatta yazan görevlerinden daha fazla bir şey yapması gerekmiyor mu? Hükûmetiniz küçük kız çocuklarını ve kadınları ne yazık ki koruyamıyor. İzmir Selçuk'ta göz göre göre gelen vahşeti Bakanlığınız 18 kez görmesine rağmen dur diyemedi. Sizi hedef tahtasına oturtarak Türkiye'de yaşanan sorunların tek sorumlusu olarak sizi gördüğümüzü kesinlikle söylemiyoruz ancak Hükûmetin yaptığı her yanlış politikanın bedelini sizin sorumlu olduğunuz Bakanlık ve ülkemizde yaşayan aileler, kadınlar ve çocuklar ödüyor.
Sayın Bakan, Türkiye'de doğum oranları daha önce de söylendiği şekilde alarm verecek şekilde düşüyor. TÜİK'in raporuna göre 2030 yılında 88 milyon, 2050 yılında 93 milyon... Bakın, dikkat edin, 2100 yılında nüfusumuzun 77 milyona düşmesi bekleniyor. Türkiye adım adım uluslararası müdahalelerle demografik değişime doğru giderken 2023 yılında doğum oranı 1,51'e kadar düştü. Bu tablo biraz da sizlerin eseri değil mi? Neden mi? Kadınların ya annelik ya da kariyer seçimi yapmaya zorlandığı bir ortamda, belediye kreşlerinin kapatılacağı tartışmalarının yapıldığı bir gündemde doğurganlık oranlarının keskin biçimde düşmesi sizce de çok normal değil mi? Bu tartışmalar yapılırken nüfusun artırılması için Bakanlığınızın atacağı adımlar şimdiden önemini ve meşruiyetini kaybetmez mi?
Sayın Bakan, Türkiye yaşlanıyor. Bir zamanlar genç nüfusuyla ekonomik kalkınmada öncü rol oynayan demografimiz eski günlerini kaybetmek üzere. Türkiye'de 65 yaş üstü yaklaşık 9 milyon kişi yaşıyor. 2020 yılında Bakanlığınızın yayımladığı Yaşlı Nüfus İstatistik Bülteni var. Rapora göre ülkemizde 2010 yılında yaşayan 5 milyon 327 bin yaşlı nüfus var, 2024 yılında bu rakam 8 milyon 722 bin, on dört yılda yüzde 64'lük bir artış yaşanmış. Bakın, zıplama yapmış istatistik. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte vatandaşlarımızın da belli talepleri ortaya çıkmış elbette. Türkiye'deki huzurevlerinin sayı ve kapasitesine yönelik tartışmalar da böylelikle ortaya çıkmıştır. Huzurevi sayısının yetersiz olmasından kaynaklı olarak bazı otellerin huzurevine çevrileceğine dair iddialar kamuoyuna yansımıştır. Otellerin huzurevlerine çevrilmesi hususunda görüşleriniz nelerdir, bu iddialar doğru mudur? Pronatalist politikalar geliştirmek için hangi adımları atıyorsunuz? Ve son kez sormak isterim: Sosyal yardımları adaletli dağıttığınızı denetleyebiliyor musunuz? Daha önce il başkanlığından gelen bir siyasetçi olarak kentim İzmir'deki hemen hemen her mahalleye gittim ve bazı mahallelerde mahallenin en zenginlerinin AK PARTİ üyeliği karşısında daha çok yardım aldığına kendim bire bir şahit oldum. Sizce bu denetim mekanizması yeterince verimli çalışabiliyor mu?
Teşekkür ederim.