KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, Komisyon üyesi milletvekillerimiz, tüm milletvekillerimiz, basın mensupları, tüm heyet; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bugün aile ve sosyal politikalar konusunu -çok önemli bir Bakanlık- bütün alanlarını daha iyi olması adına tartışıyoruz, konuşuyoruz ancak tabii, geldiğimiz noktayı da bilmemiz lazım. 2002'de AK PARTİ kurulurken "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." demişti ve ilk kez bir parti olarak Özürlüler Koordinasyon Merkezini bünyesinde kuran bir partiydi, ben de 2007-11 arası Başkanlık yapma onurunu yaşadım. Özürlülerin sosyal sigortalar, BAĞ-KUR'lu birçok alanda mağdur olduğu, BAĞ-KUR'lu engelli çocuğun eğitim alabildiği, SSK'linin alamadığı bir ülkeydik. Çıkarılan özürlüler kanunuyla, yapılan değişikliklerle ilk defa bu alanda umutlar yeşerdi, engellilerimiz sokağa çıkmaya başladı, anneleri, babaları "Yarın biz ölürsek bu çocuklara ne olacak?" sorusuna AK PARTİ seksen yıl sonra cevap vermeye başladı. 2011'e kadar Başbakanlık bünyesinde bir Devlet Bakanına bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve yapıyken sosyal işlerde kocaman bir Bakanlık oldu. Şimdi, gelinen noktada, Sayın Bakan, yarım saatte sunum yapmaya çalıştı, teşekkür ediyorum, hızlı hızlı okudu ki ne kadar çok şey yapıldı ama yine yetmedi. O günden bugüne sosyal hizmet merkezleriyle, Aile Destek Programlarıyla, psikososyal destek hizmetleriyle, Roman vatandaşlarımıza ayrı oluşturulan hizmetlerle, aile eğitim programlarıyla, evlilik öncesi eğitim programı, aile danışmanlığı, bağımlılıkla mücadele, evlenecek gençlere destek programı, sosyal risk haritası oluşturarak daha hedefli yürüme gibi onlarca çalışmayı başlatmış yürütüyor. Yine, çocuk hizmetlerinden yararlanan o günlerde yüzde 39 iken bugün yüzde 93'e yükselmiş. Sosyal, ekonomik destek hizmetlerinden 169 bin, 170 bine yakın çocuğumuz yararlanıyor. Koruyucu aile hizmeti geliştirilmiş, sanırım Seda Hanım bugün ona daha çok yer verecek ve 2002'de 515 iken bu sayı 2024 Ekim itibarıyla 10.316 yavrumuz sıcak yuvasına kavuşmuş.

Evlat edinme hizmetlerine özel önem verilmiş ve 2002'de 6.726 iken, 2024 Ekim itibarıyla 20 bin civarı çocuğumuz sıcak yuvasına kavuşmuş. 2002'de 186 koğuş sistemi -o günleri hatırlayın, televizyonlarda birçok program yapılırdı- 19.375 çocuğumuz kötü koşullarda koğuş sisteminde yaşarken zaten koruyucu aile, evlat edinmenin de önü açılarak, desteklenerek çocuklarımıza, kalanlara da çok daha güzel ev ortamı oluşturularak bu sayı 1.185 çocuk evine dönüşmüş ve hani o günlerde 19 bin olan sayı bugün 14.409... Tabii bu çocuklar devlet korumasında istihdamı da önemli. 1988-2002 arası sadece 21 bin çocuğumuz istihdam edilebilmiş, dönemimizde 63.536 çocuğumuz bu noktada istihdam edilmiş. Şehit yakınlarına çok özel önem verilmiş. Hepimizin korumasında kalanların, hizmetinde olmamız gereken aileler. 1 istihdam hakkı varken şehit, gazi yakınlarının 2'ye çıkarmışız bunu. 1995'ten 2002'ye kadar 6.315 şehit yakını, gazi ataması yapılmışken Ekim 24 itibarıyla 50.630'a ulaşmış, neredeyse 8-9 katı. Bunlara ücretsiz seyahat hakkı verilmiş, psikolojik destek, şehit isimlendirmeleri ve madalyalarının takibi gibi Bakanlığımız birçok alanı yine yürütmüş. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza ayrı birim açmış. Sosyal yardımlar konusu bir başlık ki burada süremiz yetmez. Depremde yaptıkları -Sayın Bakanımıza, tüm personeline teşekkür ediyoruz- çok önemliydi ve hâlâ yapıldığını biliyoruz. Önleyici hizmetlerden öksüz yetimlere kadar takip edilen konular. Evde bakım bugün 546 bin kişiye ulaşmış, böyle bir hizmet yoktu. 2002 yılında 55.777 engelli ataması yapılmışken istihdam olarak da 2024'te bu sayı da 70.878'e çıkmış. Rakamlar yalan söylemez, yapılanlar ortada, eksikler varsa bunları da gidermek hepimizin boynunun borcudur. Ben Bakanlığın bu çalışmaları nedeniyle bugüne kadar tüm hizmet edenlere, Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum.

Tabii, konuşmacılar Niğde'deki bir olaydan bahsetti, hepimizin denetim görevi var, ben de sordum "Bu olay nedir?" diye. 22 Temmuz 2024'te engelli bir çocuğumuz Niğde Engelsiz Yaşam Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünde rahatsızlanmış ve ambulansla hastaneye kaldırılıyor ancak tüm müdahalelere rağmen bu engelli çocuğumuzu kurtaramıyoruz, kaybediyoruz. Hemen Bakanlığın talimatı, Niğde İl Müdürlüğü kameraları inceliyor, muhakkik gönderiyor ve soruşturmalar açıyor; bunun sonucunda da bu kişileri, sorumluluğu olanları savcılığa suç duyurusunda bulunuyor -olay 22'si, suç duyurusunda bulunması 26'sı- ve yetmiyor, tekrar kamera kayıtlarını inceliyor, 16 bakım personeli hakkında yine suç duyurusunda bulunuyor. Bu arada Adli Tıp Raporu çıkıyor ve çocuğun darp değil, epilepsi nedeniyle, epilepsi hastalığı nedeniyle gelişen komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiği rapor ediliyor. Ama Bakanlık yine yetinmiyor, personele suç duyurusunu devam ettiriyor, 14 personel daha gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, cezaevine götürülüyor. Yani kısacası, suçladığımız Bakanlık bu işin takibini yapıp, başlatan. Bir kere, hani, bilgiyi doğru alıp doğru konuşmak lazım.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Daha önce meslek elemanlarının orada başvurusunun engellendiğini de öğrendiniz mi?

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Karaca, sizin konuşmalarınızı biliyoruz, hep tahrik ve burada olmayan şeyleri konuşuyorsunuz.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Burada herhangi bir tahrik yok, açık bir soru.

ORHAN ERDEM (Konya) - Ben belgeleriyle denetim görevimi yaptım, Bakanlıktan istedim, siz de isteyin; yoksa savcılığa başvurun, gerekeni yapın, bağırarak bir şey çözemezsiniz.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Soru soruyoruz. Daha önce bu konuyla ilgili tutanak tutmak isteyen meslek elemanlarının engellendiğini öğrendiniz mi, öğrenmediniz mi?

ORHAN ERDEM (Konya) - Kısacası, Sayın Bakanımızın, ekibin bu konudaki hassasiyeti sağladığını görüyoruz.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Yanlış bilgi vermeyin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Karaca, siz doğrusunu verin lütfen.

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Bakanım, bütçeniz hayırlı olsun diyorum. Tüm ekibinizle önemli bir görev yapıyorsunuz. Çok konu var kadına dair, şiddete dair birçok şey burada konuşuldu ama hepsine önlemler aldığınızı biliyorum. Tekrar tüm hizmeti olan Bakanlarımız dâhil, bugün görevde sizsiniz, hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.