KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; Doğu Akdeniz'de dikkat çeken bir süreç yaşanıyor. Üç yıldır Akdeniz'de yaprak kımıldamıyor. Sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz Akdeniz'den çıktı. Türkiye âdeta mavi vatandan geri çekilirken iç savaş sarmalındaki Somali'ye 2 fırkateyn korumasında sismik araştırma gemisi yolluyoruz. Âdeta görünmez bir el "Akdeniz petrol ve gazından uzak durun, Somali'ye gidin." demektedir. Mavi vatanda somutlaşan deniz çıkarlarından taviz verme yetkisi ve hakkı hiçbir iktidarda yoktur. Jeopolitik kayıpların telafisi çok zordur. Doğu Akdeniz'de bize millî menfaatlerimizden geri adım attıran nedenler nelerdir?

Ege'de de ilginç bir sürecin içerisindeyiz. Yunanistan Dışişleri Bakanı, Ankara ile Atina arasında on beş aydır sonuç odaklı çalışma yürütüldüğünü, adım adım güven ortamını oluşturduklarını iddia ediyor. Türk savaş uçaklarının hava sahası ihlallerine son verildiğini söylüyor. Yunanistan deniz yetki alanlarımızı tanımazken, Yunan Sahil Güvenliği tacizlerini sürdürürken, hatta Datça'da karamıza kadar çıkarken, Ege'de de ada ve adacıkları yasa dışı şekilde silahlandırmaya ve askerîleştirmeye devam ederken Yunanistan'la nasıl bir yumuşama süreci yaşıyoruz? Ege'de de jeopolitik çıkarlarımızdan geri adım mı atıyoruz?

Son yıllarda Türkiye'yi çevreleyen yabancı askerî konuşlanmanın boyutu dikkat çekecek seviyelere ulaşmıştır. ABD, Yunanistan'daki üslerinin sayısını artırmıştır. Sınırımızın dibindeki Dedeağaç, ABD'nin silah deposu hâline getirilmiştir. ABD, Güney Kıbrıs Rum kesimine de büyük askerî yığınak yapmaktadır. İsrail'e destek için bölgeye gönderdiği savaş gemileriyle donanma varlığını artırmıştır. Bu durum karşısında yeni bir güvenlik çerçevesine ihtiyaç yok mudur? Bakanlığımız ne yapmayı planlamaktadır? Montrö'yü savundukları için yargılanan ve beraat eden 103 emekli generalin ve amiralin davasına Millî Savunma Bakanlığının "mağdur ve suçtan zarar gören" sıfatıyla müdahil olma başvurusu yaptığı belirtilmektedir. Yargıtayda bekleyen dava için Millî Savunma Bakanlığının bu ısrarının nedeni nedir? Davaya müdahil olması durumunda Millî Savunma Bakanlığı hangi taleplerde bulunacaktır? Montrö'yü savunan amirallerin orduevine giriş yasaklarının 2021'den beri devam ettiğini öğrendik. Beraat eden amirallerimiz için bu yasağı kaldırmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye'deki ünlü bir otelde orijinal tümamiral üniformasıyla poz veren bir kişinin basına düşen fotoğrafını göstermiş ve Sayın Millî Savunma Bakanına sorular yöneltmiştim. O pozu veren kişi Botir Rahimov'dur, Türk vatandaşı olduktan sonraki ismiyle Bahtiyar İkramoğlu'dur. Kendisi şu an kırmızı bültenle aranıyor, kara para aklayıcısı olduğu ileri sürülüyor, Soylu döneminde Türk vatandaşlığı alan yabancılardan birisi. Türk subayının üniforması şerefidir diyerek, Sayın Bakana "Botir Rahimov'un giydiği üniforma, rütbe, sırma ve şapka orijinal midir? Hangi tümamirale ait olduğu tespit edilmiş midir?" diye sormuştum. Sayın Millî Savunma Bakanımız soru önergemize "Bakanlığımızdaki tüm iş ve işlemler mevzuat esaslarına göre yürütülmektedir, arz ederim." diye yanıt vermiştir. Biz bu yanıttan ne anlamalıyız Sayın Bakan? Türk vatandaşı olan bu kişi bu tümamiral üniformasını nasıl giymiştir, kime aittir? Siz bu soruya böyle yanıt verdiniz, yoksa Türkiye Büyük Millet Meclisini ciddiye mi almıyorsunuz?

Tuğamiral Mehmet Sarı, namıdiğer "Sarıklı Amiral"; üzerinde üniforması, altında makam aracıyla bir tarikat evine giden bu amiral 2021'de emekli edildi. Dikkatinizi çekerim, ihraç edilmedi, emekli edildi, hatta görevdeyken disiplin soruşturması yürütmesi gereken kurul hiç toplanmadı. Sarıklı amiral için disiplin soruşturması neden yapılmamıştır, heyet neden toplanmamıştır? "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." dedikleri için teğmenlerimiz ve okul komutanları TSK'nin itibarını zedelemek suçlamasıyla ihraç edilmek istenirken aynı süreç bu sarıklı amirale neden uygulanmamıştır? Bugün teğmenlerin ihracına neden gösterilen yemin metni 16 Ağustos 2024'te Özel Kuvvetler Komutanlığı mezuniyet töreninde de okunmuştur, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak tarafından ayakta alkışlanmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Sayın Bakan, disiplin soruşturması başlatmayı düşünüyor musunuz?

Teşekkür ederim.