| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Savunma Bakanlığı b) Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 26 .11.2024 |
İSKENDER BAYHAN (İstanbul) - Sayın Bakan, bütçe sunumunuzdaki tespitler ve politikalarınız hem Türkiye hem de bölge halklarının çıkarlarıyla taban tabana çelişiyor. Böyle olunca da kendi içerisinde birçok tutarsızlık içeriyor ama bir çelişki var ki bu bütün çelişkilerinizi belirliyor. Sürekli barış ve ulusal güvenlikten bahsediyorsunuz ama şu 4 şey varken bu iş olmaz. Bir, silahlanma yarışı, milyarlarca dolarlık savaş ve silahlanma bütçeleri; iki, büyüyen silah, askerî sanayinin yarattığı büyük zenginlik, Bayraktar gibi kapitalistleri dolar milyarderleri listesine yükselten özel silah sanayisi politikalarınız; üç, barış savunucusu değil bir savaş örgütü olduğunu defalarca ispat etmiş olan NATO'ya üyeliğiniz ve onun etkin bir ortağı olmakla övünmeniz; dört, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesine dayanarak sınır güvenliğinin sınır ötesinden başlaması anlayışının egemen hâle gelmesi, sonra da bitmek bilmez sınır ötesi operasyonlardaki ısrarınız. İşte, bütün bunlar varken ve rotanızı belirlerken barış ve ulusal güvenliği tesis etmeniz halkı aldatan bir hayal olmaktan öteye geçmez, geçemez Sayın Bakan.
Yine, sunumunuzda İsrail devletini sadece kendi özel siyonist amaçları peşinde koşuyormuş gibi değerlendiriyorsunuz. Bunun böyle olmadığı tartışmasız. ABD İsrail siyonizminin hedeflerini garanti edip desteklemekle kalmıyor, onu bölgede kendi amaçlarının bir aracı olarak da yönlendirip kullanıyor. Ama siz ABD emperyalizmine karşı tek bir cümle etmiyorsunuz sunumunuzda. Yıllarca ABD atına binip Orta Doğu'da Osmanlı kılıcı salladınız, sonra attan düştünüz, şimdi belli ki yeniden aynı duruma gelmek için ABD'nin siyonist İsrail'le ittifakını görmezden geliyorsunuz.
Gelelim genç teğmenlerin cezalandırılması konusuna. Bu cumhuriyet Anadolu'nun başta Türk ve Kürt olmak üzere, farklı milliyetlerden mülksüz, çulsuz, çarıksız, yoksul emekçilerinin savaşıyla kuruldu. O zamanlar emperyalist işgale karşı halkın direnişine, Kurtuluş Savaşı'na önderlik eden askerler "Biz halkın askeriyiz, milletin askeriyiz." diyorlardı. Bunun üzerinden çok sular aktı, sermaye ve kapitalizm güçlendikçe işler değişti, her şey metalaştı, mal, mülk, servet belirleyici oldu ve artık bütün halkımız tarafından görülüyor ki sermaye egemenliğinin ordusunda disiplin olmuyor, siyasi mücadele tepe üstü duruyor ve iktidarınızı koruma hesapları her şeyi belirliyor. Buradan başta genç teğmenler, askerî okul öğrencileri ve imam-hatiplerde okuyan gençler olmak üzere, bütün Türkiye gençliğine seslenmek istiyorum: Kılıç ve Kur'an arasına sıkışmayın gençler; sömürülen ve ezilen halk kitlelerinin askeri olun; Türk ve Kürt bütün Anadolu halklarının barış ve kardeşlik mücadelesinde eşit haklarla bir arada yaşamasının askeri olun; antiemperyalist, bağımsız, demokratik ve sosyalist bir geleceğin savunucuları olun. İşte o zaman size hangi haksızlık yapılırsa yapılsın halkınıza ve ülkenize gönül rahatlığıyla hizmet edebilirsiniz.
Sayın Bakan, bütçenizin savunma ve güvenlik anlayışının özü büyük sermayenin, kapitalist sömürü düzeninin ve onun egemenlerinin çıkarlarını korumaya dayanıyor. Bunun en somut göstergelerinden biri de bütçe sunumunuzda silah sanayisinde çalışan on binlerce işçinin adının tek bir kelime bile geçmemesidir, onların çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine, bu konudaki taleplerinin karşılanmasına ilişkin tek bir cümlenin bile yer almamasıdır. Şimdi, size onların acil çözüm bekleyen haklarını hatırlatacağım:
1) Askerî iş kolunda işçilerin saat ücretleri son yirmi yılda yüzde 35 geriye gitmiş durumda. Mevcut koşullar dikkate alındığında ücretlerinin yirmi yıl önceki satın alma düzeyine gelmesi için yüzde 105 zam almaları gerekiyor. Yeni toplu sözleşme döneminde bu konuda adım atacak mısınız?
2) HAVELSAN, ROKETSAN, TAI işçileriyle aynı işi yapmalarına rağmen eşit işe eşit ücret uygulamıyorsunuz, bu durumu düzeltecek misiniz?
3) Fabrikalarda uzman çavuş çalıştırmak için yazı göndermişsiniz, bunun yaratacağı sıkıntıları görüp bundan vazgeçecek misiniz?
4) Vergi dilimlerinin yarattığı mağduriyet çok büyük, işçiler yoksulluk sınırının altındaki ücretlerden vergi alınmamasını ve ilk vergi diliminin yüzde 15'le sınırlanmasını istiyor. Bunun için Hükûmetiniz üzerine düşeni yapacak mıdır?
Barışa dayalı bir ulusal güvenlik politikası mümkündür Sayın Bakan. Bunun için işe silahlanma yarışından vazgeçerek başlamalısınız. Silah tekelleriyle değil, halklarla el ele verin. Halkların paylaşamayacağı şey yoktur Sayın Bakan. Barışçıl bir politikanın dayanağı halkların çıkarlarına bağlılıktır.
Teşekkür ediyorum.