KOMİSYON KONUŞMASI

ERSAN AKSU (Samsun) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok Değerli Başkanı, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, değerli milletvekillerimiz, Değerli Bakan Yardımcılarımız, değerli genel müdürlerimiz, bürokrasimizin çok kıymetli yöneticileri ve uzmanları, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyor ve teklifimizin görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Osmaniye Milletvekilimiz Sayın Seydi Gülsoy'la birlikte ilk imza sahibi olduğum, AK PARTİ'mizin 60 milletvekilinin de imzası bulunan Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizin görüşmelerine başlamış bulunuyoruz.

Bir süredir üzerinde çalıştığımız ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda ve bazı banunlarda, kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik öngören, yine özellikle Anayasa Mahkemesinin iptalleri nedeniyle yasal düzenleme gereken, öncelik ve ivedilik arz eden hususları içeren teklifimizin Komisyon sürecini, sizlerin desteğiyle bugün inşallah tamamlamış olacağız.

2023 Yılı Kesin Hesap ve 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifi'nin bir ayı aşan görüşmelerinin yoğun çalışma temposunun hemen ardından, imza sahibi olduğumuz kanun teklifi için Plan ve Bütçe Komisyonumuzda siz değerli milletvekillerimizle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi sağlayan 2017 Anayasa değişikliğiyle, yürütme organının kanun hükmünde kararname ve tüzük çıkarma yetkisi kaldırılmıştır. 1982 Anayasası'nda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine mahsus olmak üzere ve daha geniş düzenleme yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarma yetkisi, Cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçilmesini dikkate alarak yürütmenin düzenleyici norm ihdasını revize etmiş ve anayasal sınırlar içerisinde yasaya eş değer ve fakat yasaya aykırılık arz etmemek üzere Cumhurbaşkanlığı kararnamesi düzenleme, yayınlama yetkisi yürütmeye verilmiş bir anayasal yetkidir, anayasal bir yetki olduğu nedeniyle denetimi de yine Anayasa Mahkemesine aittir.

2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin genel düzenleme alanını belirlemenin yanında, bakanlıkların kuruluş ve teşkilatlanması ile üst kademe kamu yöneticilerinin atanma usul ve esasları gibi konularda da çıkarılabileceğine dair düzenlemeler, başta 104'üncü madde olmak üzere Anayasa'mızda belirtilmiştir.

Diğer yandan, Anayasa’nın 128'inci maddesinde, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleriyle ilgili hükümlerin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri ve atanmalarıyla ilgili özlük işlerine ilişkin hususların münhasıran kanunla düzenlenmesi gerektiği açıktır. Yapılacak bir anayasa değişikliğiyle, biraz önce burada yapılan tartışmaların da ortadan kaldırılacağı şekilde yetki alanlarının netleştirilmesinin, hukuk devletinin belirlilik ilkesi açısından son derece önem arz ettiği kanaatindeyiz.

(2/2731) esas numaralı Kanun Teklifi tutanağa eklidir. (2/2731) esas numaralı Kanun Teklifi tutanağa eklidir.

Teklifimiz maddelerinin 13 adedi, Anayasa Mahkemesinin muhtelif tarihlerde kanun, kanun hükmünde kararname ve Cumhurbaşkanlığı kararları, kararnameleri hakkında anayasal yargı denetimiyle verdiği iptallere ilişkindir. Bu nedenle, yasal boşluk oluşmaması adına teklifimiz daha ziyade ivedilik ve öncelik arz eden düzenlemeleri içermektedir.

Daha önce yasama organı tarafından yapılmış kanun, yasama organının verdiği yetkiye dayalı olarak çıkarılan kanun hükmünde kararname veya 2017 Anayasa değişikliği kapsamındaki Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenmiş alanlarda, şimdi yapmakta olduğumuz yasama faaliyetinin ağırlıklı olarak Anayasa Mahkemesinin son bir yıl içinde verdiği iptallere yönelik olması, kimi siyasi ortamlarda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle güçler ayrılığının ortadan kalktığına dair yapılan söylem ve tartışmaların aksine -biraz önce İsmail Faruk Bey'in de ifade ettiği gibi- demokrasimizin bir kazanımı olarak ülkemizde yerleşik ve istikrar kazanmış bir erkler ayrılığı sisteminin güçlü bir şekilde mevcut olduğunun kanıtı olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yaptığımız çalışmayla yürütme ve yürürlük dâhil 26 maddeden oluşan teklifimize katkı sağlayan bürokratlarımıza ve imzalarıyla destek veren milletvekillerimize teşekkür ediyor, bugün Komisyonumuzda sizlerle beraber son şeklini vererek, Komisyonumuzun uygun görmesi hâlinde yasama organının takdirine sunulacağını belirtmek istiyorum.

Getirdiğimiz teklifle, daha önce sözleşmeli statüde kamuda istihdam edilen çalışanlarla ilgili 2013 yılında 657 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 41’nci madde ve 2023 yılında geçici 48’inci madde düzenlemeleri yapılmış idi. Teklifimizle, 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesinde yapılan ve sözleşmeli personel statüsünden memur kadrolarına atananlara, sözleşmeli geçirdikleri süreyi de kapsayacak şekilde, son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almamak kaydıyla, yayımı tarihinden geçerli olmak üzere bir kademe artışı sağlayan düzenleme getirilmektedir. 2011 yılında memurlarda sicil notu uygulamasının kaldırılmış olması ve disiplin cezası alınmamasına bağlı devam eden uygulamanın sözleşmeli statüde geçen süreyi ihata etmemesinin çalışma barışını olumsuz etkilediği, kimi davalara sebebiyet vererek kamu kurumları ile sözleşmeli statüden kadroya geçen kamu çalışanlarımızı yargı organları önünde karşı karşıya getirdiği bilinmektedir. Getirdiğimiz teklifle, sözleşmelilerden kadroya atananların sözleşmeli statüde geçen sürelerinin kademe artışına sayılmasına dair kapsayıcı, pozitif ve hak kaybı içermeyen bir düzenleme oluşturuyoruz.

Teklifimizin 1, 7 ve 13’üncü maddeleri bağlantılı maddeler olup bütünü itibarıyla mevcut sözleşmelileri, belediyeler bünyesindeki sözleşmelileri ve süreçte yapılan düzenlemelerle kadroya geçirilen sözleşmelileri kapsamakta olup yaklaşık 950 bin kamu çalışanının işbu düzenlemeden faydalanacağı değerlendirilmektedir.

Yine, teklifimiz, yabancı memleketlerin resmî kurumları veya kuruluşlarında, uluslararası kuruluşlarda kurumlarının muvafakatiyle görev alacak memurlara belli ölçüler dâhilinde aylıksız izin verilebilmesine dair mevcut düzenlemeye, ulusal menfaat ve kamu yararı ilkeleri çerçevesinde yurt dışındaki kuruluşlarda da aylıksız izinle görev verilebilmesine dair yetki düzenlemesini içermektedir. Böylece, kamu çalışanlarımızın madde kapsamında mesleki, sportif, sanatsal ve benzeri gelişimlerinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Yine, teklifimizle, kamuda yöneticilik görevi sonrası bakanlık müşaviri, müşavir, danışman, idari uzman ve araştırmacı kadrolarına atananlara ilişkin olarak, efektif yararlanabilme adına kendi kurumları dışında bilgi birikimi ve deneyimlerinden istifade edilebilecek görevlendirmeye de imkân sağlayan, kendi talepleriyle özel sektöre ve başka diğer organlara geçmeleri durumunda kamuya dönüşlerini kolaylaştıran ve konuya ilişkin yürütmeye usul ve esasları belirleme yetkisi veren bir düzenleme getirilmektedir.

Yine, teklifimizle, Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarda görevlendirilenler ile kamu sermayeli kurum ve kuruluşların yurt dışı birimlerinde çalışanların ya da bu kurum ve kuruluşlarda çalışanlardan yurt dışında görevlendirilenlerin eşlerine üç yıla kadar aylıksız izin verilebilmesi sağlanarak aile birliğinin sağlanması amaçlanmakta, mevcut düzenlemenin kapsamı genişletilmektedir.

Anayasa Mahkemesinin ilgili iptal kararları doğrultusunda, teklifimizle, uzman yardımcılarının yeterlilik sınavının sonuçlandırılmasına ilişkin mevcut yasa maddesindeki belirsizliğin, Anayasa Mahkemesi kararı da dikkate alınarak, sınava dair hak kazanmadan itibaren azami süre sınırı getirilmesi ve mevcutlara dair geçici madde düzenlemesiyle konuya dair belirsizlikler ortadan kaldırılmış olacaktır.

"2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelerine Ilişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" ismini, öngörülen değişikliklere uyum sağlanması amacıyla "Devlet Denetleme Kuruluna İlişkin bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" olarak değiştirilmesini teklif ediyoruz.

Yine, teklifimizle, Anayasa Mahkemesinin 2024 yılı içinde verdiği kararının gerekçesine uygun olarak, Devlet Denetleme Kurulunun vakıflarda, kooperatiflerde, birliklerde ve bu kurum ve kuruluşlarının her türlü ortaklık ve iştirakleri üzerindeki yetki ve görevleri kanun maddesine eklenmektedir. Anayasa Mahkemesinin 2004 tarihli kararının gerekçesine uygun olarak da Devlet Denetleme Kurulu bünyesinde görev yapan denetçilerin görevlerine kanunda yer verilmekte, Anayasa Mahkemesinin kararına uygun olarak Devlet Denetleme Kurulunun görevden uzaklaştırmaya yönelik yetkileri kanun bünyesine alınmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında personel istihdamına yönelik düzenlemeler yapılmakta ve 1 sayılı Kararname'nin Cumhurbaşkanlığı teşkilatı personeline ilişkin bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesi iptalleri nedeniyle kanunlaştırılması amaçlanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı teşkilatında sözleşmeli personel çalıştırılmasına, görev yapan hâkim ve savcıların terfi işlemlerine, sözleşmeli bilişim personeli çalıştırılmasına, görev yapan kadrolu personelden hizmetine ihtiyaç kalmayanların kamu kurum ve kuruluşlarına atanmasına ve yine, süreli olarak görevlendirilen personele ilişkin mevcut uygulamada yer alan hususların aynı şekilde 2879 sayılı Kanun'a dercedilmesi sağlanmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında kariyer meslek personeli istihdam edilmesine yönelik düzenlemeyle, 657 sayılı Kanun’un ek 41'inci maddesine uygun olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki kariyer mesleklerle aynı usul ve esaslar çerçevesinde istihdam edilmesi amaçlanmaktadır.

Teklifimizde, hâlihazırda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında görev yapmakta olan hâkim ve savcı, kaymakam, yasama uzmanı ve diğer kariyer meslek mensuplarından en az üç yıl süreyle görev yapmış olanların kendi talepleri ve uygun görülmeleri hâlinde Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında kariyer meslek personeli kadrolarına atanabilme imkânı da getirilmektedir.

76 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle, TÜİK, Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilişkili ve özel bütçeli bir kurum hâline getirilmiş olup anılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 9'uncu maddesiyle, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne eklenen 614'üncü maddesiyle kurumun gelirleri belirlenmiştir ancak Anayasa Mahkemesinin 2004 tarihli kararıyla, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin İstatistik Kurumunun teşkilat yapısının ve görevlerinin düzenlendiği 42'nci bölümünde yer alan "Kurumun Gelirleri" başlıklı maddesinin iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, düzenlemenin yasayla daha önceki kararnamedeki hâliyle düzenlenmesi yönünde teklifimiz geliştirilmiş olmaktadır.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Büyük fedakârlık ve alın teriyle, başta kömür olmak üzere yer altındaki kaynaklarımızı gün yüzüne çıkararak katma değere dönüştüren ve ülkemizin enerjisine enerji katan tüm maden işçilerimizin Dünya Madenciler Günü'nü kutluyorum.

Teklifimizin izah edeceğim 15'inci maddesi, yer altı kaynaklarımızdan kömürün elektrik üretiminde daha fazla kullanılmasına dönük bir düzenlemeyi içermekle, böyle bir günde teklifimizin görüşülecek olması anlamlı olmuştur. Ülkemizin millî maden ve enerji politikaları kapsamında yürütülen faaliyetleri, bölgesel ve küresel ölçekte Türkiye Yüzyılı vizyonu hedeflerine ulaşılması bakımından oldukça önem arz etmektedir. Bu politikalar çerçevesinde enerji arz güvenliğinin sağlanması, enerjinin yerlileştirilmesi ve öngörülebilir bir enerji piyasasının oluşturulması amaçlanarak, ülkemizin enerji alanındaki hedeflerinin kararlılıkla gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

Bu kapsamda, anılan düzenlemeyle, artan elektrik enerjisi ihtiyacına binaen, elektrik enerjisi üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması politikasına uygun olarak yerli kaynaklar kullanmak suretiyle üretilecek elektrik enerjisinin temin miktarının artırılması öngörülmektedir. Enerji emtialarında uluslararası ölçekte yaşanan fiyat artışları birim elektrik maliyetlerini yükselten bir etki oluşturmaktadır. Bu maliyetlerin yapılacak satışlara doğrudan yansıtılması, tüketiciye yansıyan elektrik fiyatlarında önemli bir ilave artış yapılmasını gerektirecektir. Bu nedenle, enerji emtialarındaki artışın etkileri, büyüme ve enflasyon gibi hususlar da dikkate alındığında nihai tüketici elektrik fiyatlarındaki artışın makul düzeylerde kalması sosyoekonomik dengeler açısından da mühim bir durumdur.

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında, EÜAŞ'ın elektrik enerjisi miktarını mevcut sözleşmeler kapsamında, uluslararası politik gelişmelere bağlı yukarı yönlü fiyat dalgalanmaları ve tedarik sıkıntısı yaşanabildiği için fiyatlaması dalgalanmalardan daha bağımsız yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerini işleten şirketlerden elektrik enerjisi alımı için elektrik enerjisi satış sözleşmeleri yapmaktadır. Anayasa Mahkemesinin 2024 tarihinde yayımlanan Elektrik Üretim AŞ'nin hak ve yükümlülüklerini düzenleyen 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 26'ncı maddesine eklenen fıkraların 6771 sayılı Kanun ile Anayasa'da yapılan değişikliklerle ilgisi kurulamadığı ve yetki kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle usul yönünden iptaline karar verilmiş olması nedeniyle EÜAŞ'ın ilgili fıkralar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerinden kaynaklanan faaliyetlerine dair düzenleme yapılması ihtiyacıyla teklifimizin oluştuğunu belirtmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün teşkilat ve görevleri 2018 yılında 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle düzenlenmiş, Genel Müdürlüğün döner sermayesine dair kararname hükmü Anayasa Mahkemesince, özetle, kamu gelirlerine yönelik hususların teşkilatlanmanın zorunlu bir unsuru olmadığı hususu belirtilerek, döner sermaye işletmesinin faaliyeti neticesi elde edilecek gelirin kamu geliri olduğu, bu kapsamda işletmenin kuruluşu, sermaye yapısı, gelir getirici faaliyetlerine yönelik düzenlemelerin de münhasıran kanunla yapılması gerektiğinden iptal edilmiştir. Belirtilen şekliyle, usulden iptal edilen ilgili hükmün teklifimizle kanunlaştırılması amaçlanmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi teşkilatı personeli ek göstergelerinin diğer kurumların emsal memur kadrolarıyla aynı olduğu hususunda tereddütlerin oluştuğu son çıkan Anayasa Mahkemesi kararlarıyla anlaşılmaktadır. Bu tereddütlerin giderilmesi bakımından Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı idari teşkilatına ait ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de ayrı bir cetvelde düzelen memur kadrolarının ek göstergelerinin diğer kurumların emsal personeliyle aynı olması yönünde uyum düzenlemesi yapılmakta, düzenleme sonrası ihtiyaç kalmayan 375 sayılı KHK'nin eki 4 sayılı cetveldeki ilgili bölümler yürürlükten kaldırılmaktadır.

Teklifimizle, üst kademe kamu yöneticilerine ilişkin olarak Anayasa Mahkemesinin 2023 tarihli kararı doğrultusunda ilgili maddelerin revize edilmesi sağlanmaktadır. 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin bazı maddeleriyle ilgili verilen iptal kararı, esas itibarıyla Cumhurbaşkanınca atanan bazı üst kademe kamu yöneticisi kadrolarının onay şeklinde başka bir makamın teklifi şartına bağlanamayacağını ifade etmektedir. Teklifimizle yapılacak düzenleme teknik uyum düzenlemesinden ibaret olup Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda revize edilmektedir.

Değerli milletvekilleri, yine, teklifimizle, yurt dışı daimi görevlere atanmayla ilgili hususlar 375 sayılı KHK'de müstakil bir madde şeklinde düzenlenmektedir. Yurt dışı daimi görevlere açıktan atananlar ile kamu görevlileri arasından söz konusu görevlere atananlar tıpkı üst kademe kamu yöneticiliklerine yapılan atamalar gibi aynı hizmet süresi şartına tabi hâle getirilerek bu süre kamuda veya özel sektörde beş yıl olarak belirlenmektedir. Öte yandan, herhangi bir disiplin cezası alan kamu personelinin yurt dışı daimi görevlere atanma hakkı mevcut durumda süresiz olarak ortadan kalkmakta iken teklifimizle, son beş ila on yılda, sırasıyla, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını almamış olmak yeterli sayılacak; bu düzenlemeyle de 657 sayılı Kanun kapsamında yönetici görevlerine atanmada aranan şartlarla uyumlu hâle getirilecektir.

Yine, teklifimizle, Anayasa Mahkemesinin 2023 tarihli kararı ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde "I. Hukuk Müşavirleri"ne ilişkin kısım 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5'inci maddesiyle çelişki arz ettiği gerekçesiyle iptal edilmiştir. KİT yönetim kurulu kararıyla atama yapılabileceği hususu düzenlenerek üst kademe yöneticisi olan KİT kadrolarına dönük olarak Cumhurbaşkanınca atama yapılmaya devam edilmesi yönündeki mevcut uygulamanın yasa maddesiyle korunması sağlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ve bazı hizmet birimlerinin görevleri ve Bakanlığın döner sermaye kurmasına ilişkin hükümlerine dair I. sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ilgili kısımları yasayla düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle iptal edilmiştir. Mahkemenin iptal gerekçesi göz önünde bulundurularak, iptal edilen düzenlemenin 635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye dercedilmesi amaçlanmaktadır. Bu düzenlemeyle, ayrıca, Bakanlık faaliyetlerinin, iş ve işlemlerinin daha etkin yürütülmesi, uygulamada yaşanan eksikliklerin tamamlanması, hizmet kalitesinin artırılması amaçlarına matuf olmak üzere düzenlemeler yapılmaktadır. Yine, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı döner sermayesine dair düzenlemeye ilişkin olarak da ilgili karar doğrultusunda, teklifimizle yasal alt yapısının oluşturulması sağlanmış olacaktır.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; özetle açıklamaya çalıştığımz bahse konu düzenlemelerin hayata geçmesi için ihtiyaç duyulan bu kapsamlı teklifi, yoğun ve detaylı bir çalışma neticesinde son hâlini vererek Sayın Başkanlığınıza sunmuş bulunmaktayız. Yürürlük ve yürütmeyle birlikte 26 maddelik bu teklifimizin hayata geçmesi durumunda sözleşmeli personelden kadroya geçenlere, şartları uygun olmak kaydıyla, bir kademe verilmesine dair düzenlemeden potansiyel olarak 950 bin kamu çalışanımız yararlanacaktır. Kademe verilmesi düzenlemesi hak edenler açısından yasanın yürürlüğe girmesinden sonrası için hüküm doğuracaktır ve toplamda 4,6 milyar TL bir maliyet oluşturacağı değerlendirilmektedir. Bunun dışında, teklifimizin içeriğinde mali anlamda kamuya veya vatandaşlarımıza herhangi bir yük getiren bir düzenleme bulunmamaktadır.

Kanun maddelerinin görüşülmesi sırasında da maddelerle ilgili gerekçeleri ve düşüncelerimizi daha detaylı belirtmeye ve Saygıdeğer Komisyon üyelerimizin ve diğer milletvekillerimizin sorularına bilgimiz dâhilinde cevaplar vermeye devam edeceğiz.

Sayın Başkanım, benim bu aşamada sunacaklarım bunlardan ibaret, saygıdeğer milletvekillerimizin de ilave edeceği hususlar mutlaka olacaktır. Maddelere geçildiğinde, söz verdiğinizde maddelerle ilgili de açıklamalarımız olacak.

Dinlediğiniz için ve kapsamlı bir süreci sağlıklı bir şekilde yürütebilme adına hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.