KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, söz istedim, söz verseydiniz bu şekilde bir tartışma olmazdı. Orada, böyle bir şey... Sayın Bakanın konuşması bittikten sonra düğmeye bastım. Siz, orada bana söz vermediniz, ondan sonra sonuç itibarıyla bir kargaşa oldu.

Şimdi, değerli milletvekilleri, şunu söylemek lazım: Bu genç teğmenlerimizin yeminleriyle ilgili olarak ihraç edilme niyetiyle Yüksek Disiplin Kuruluna verilmiş olmaları hepimizi çok üzmüştür ve bütün toplum da bunun üzerinde şu anda, herkes bunu merak ediyor. Şimdi, bir kere şunu söylemek lazım: Bakın, askerlik mesleğine gönül vermiş teğmenlerimiz Harp Okulu mezuniyet töreninin resmî kısmına katılmış ve yeminlerini icra etmişlerdir. Fakat sonrasında, o günün de heyecanıyla bir araya gelerek önceki dönemin metni olan cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk'e bağlılıklarını ifade eden metni okumuşlardır. Resmî tören bittikten sonraki aşamasıdır, bir kere bunu söyleyelim; birincisi bu.

İkincisi: Tabii ki "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." ifadesinin Türkiye Cumhuriyeti'nde bir disiplin kovuşturmasına, soruşturmasına konu olmasını anlamak mümkün değil. Diğer taraftan, bir biçimde askerlik mesleğini -ben de asker çocuğu, asker torunuyum- hayatlarının bir döneminde icra edenler disipline, disiplin soruşturmasına konu olmuş olabilirler, herhâlde olmamış kişi sayısı azdır. Şimdi, bakın, burada, bu gençlerimiz, bu teğmenlerimiz, dönem 1'incisi kadın subaylarımız ve onların komutanları hakkında açılan disiplin soruşturmasını son derece yanlış buluyoruz. Lütfen, bu disiplin soruşturmasına derhâl son verelim. Bu teğmenlerimizi, bu çocuklarımızı kucaklayalım. Bunlar bu memleketin evlatları, bunlar o kutsal askerlik mesleğini seçmiş ve hayatlarının bundan sonraki döneminde bunu icra edecek olan insanlar. Niye ya, ne yapıyoruz, kimleri cezalandırıyoruz bir disiplin soruşturmasıyla? Bu doğru değil. Bu konuda neden bir açıklama yapmıyorsunuz Sayın Bakan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Niye en sonu bekleyelim? Burada konuşmalar var. Siz kısaca, bu konuyla ilgili olarak nedir, ne düşündüğünüzü anlatın. Arkadaşlarımız da bunu söylediler. Konuşmanızı yaptınız, dinledik, biraz daha uzatılabilir. Onun için de şimdi sizden bekliyoruz. Konuşmalar olacak, soru-cevap kısmında, en sonunda cevap vereceğinize şimdi verin.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Gün bitmedi canım.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Daha sağlıklı yürür, müzakereler sağlıklı yürür.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ya, bu konuşulan... Birçok arkadaş bunu konuşacak Sayın Bakan, ne var bunda? Şimdi, sizden bu konuda açıklama bekliyoruz. Açıklamanızı en sonunda yapacağınıza, şimdi yapın, ona göre konuşulsun. Belki de birçok arkadaşımız bu konuşmalarında sizden alacağı cevaba göre hareket edecek, belki de konuşma metnini buna göre değiştirecek yani doğrusu budur.