Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ç)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .11.2024 |
SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Siirt) - Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Bu vesileyle, erkek devlet eliyle katledilen tüm kadınları saygıyla anıyorum. İktidara bağımlı hâle gelen yargının bu konudaki cezasızlık, iyi hâl ve ödül gibi ceza politikaları şiddeti durdurmaktan ziyade özendirmekte ve katillere cesaret vermektedir. Biz kadınlar taraflı yargıya, erkek şiddetine ve ölüm siyasetine karşı her alanda "..."(*) "Kadın, yaşam, özgürlük." demeye devam edeceğiz.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu adını en çok duyduğumuz ama toplumsal faydasının ne olduğu konusunda hiçbir veri bulunmayan Kurum, aksine, bu Kurumu ifade özgürlüğüne dönük baskılar, sansür ve harcamalarıyla biliyoruz sadece. Elbette ilk olarak bu yılın en büyük skandalıyla başlayalım. Eylül ayında kamuoyuna yansıyan haberlerde resmî kurumlarda kaydı olan 108 milyon yurttaşın kimlik numaralarından ev adreslerine kadar tüm kişisel verilerinin çalındığı ortaya çıktı yani buradaki herkes dâhil hepimizin tüm bilgileri çalınmış. Bu haberlerle ilgili önce Sayın Bakan konuştu ve iddiaları doğruladı. Sayın Uraloğlu sızıntının Sağlık Bakanlığından gerçekleştiğini itiraf ederek "Bu pandemi sürecindeki sağlık sisteminden kaynaklı bir sızıntıdır. Bazı bilgilerin, maalesef belli şekliyle elde edilmiş olduğu doğru. O süreçte o maalesef önlenemedi." dedi. Daha sonra kamuyla ilgili farklı konulardan böyle bir sızıntının olmadığına dair değişik açıklamalar geldi ancak ne hikmetse, açıklama yapmayan tek kurum çalınan kişisel verileri korumakla yükümlü olan BTK oldu. Sadece bu mesele bile bu Kuruma neden güvenmememiz gerektiğini açıklıyor. Yani yurttaşların kişisel bilgilerini korumakla görevli olan bu Kurum o sırada muhalif siteyi yasaklamakla ve sosyal medya hesaplarını kapatmakla meşgulmüş meğer.
Peki, bu skandaldan önce ne olmuştu? Instagram adlı sosyal medya mecrasına Türkiye'den erişim engellenmişti Sayın Bakan bu sansür ve yasaklama konularına ilişkin birkaç açıklamada şöyle ifadeler kullanmıştı: "Biz aslında yasakçı bir zihniyet içerisinde değiliz." Ne yazık ki evrensel raporlar sizi yalanlıyor Sayın Bakan, tam da yasakçı bir zihniyet içerisindeymişsiniz ki biz de yıllardır bununla mücadele edenlerdeniz. Bakın, Freedom House'un hazırladığı 2024 raporuna göre Türkiye, internet özgürlüğü konusunda "özgür olmayanlar" kategorisinde yer alıyor. Yani yatıp kalkıp "Bizi kıskanıyorlar." dediğiniz ülkelerin çok uzağında, akşama kadar eleştirdiğiniz ülkelerin de hemen yanı başındaymışız.
Ve bu iktidarın en sevdiği konuya gelelim; çift maaş meselesi ya da nepotizm. Aslında çift iş kolunun ve çift maaş sisteminin mucidi AKP'dir desek yeridir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu hâlihazırda Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ'nin de Yönetim Kurulu üyesidir. Bu durum, Başkanın çok yetenekli olduğundan değildir herhâlde. AKP'li eski Aile ve Sosyal Politikâlar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın bir kardeşi BTK Genel Müdürüyken Bahreyn Büyükelçiliğine atandı, bir diğer kardeşi de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcılığı ve Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
Gelelim bu Kurumun harcamalarına. Şöyle bir baktık da yasak ve sansür kurumuna dönen bu Kurumun harcamaları da pek iç açıcı değil. BTK düzenleyici ve denetleyici kurumlar arasında bütçeden en yüksek payı alan kurumlardan biri olarak dikkat çekiyor ancak ayrılan bu yüksek bütçenin kurumun faaliyetleri, etkinliği ve toplumsal etkileri bağlamında sorgulanması gereken önemli noktalar var. 2024 yılı için düzenleyici ve denetleyici kurumlara toplam 138 milyar 381 milyon lira ayrılmışken 2025 için bu rakam 68 milyar 362 milyon olarak görülüyor ancak BTK'nin payı bu süreçte artarak 25 milyar liradan 47 milyar liraya çıkıyor. Bu, BTK'ye yapılan yatırımların diğer kurumlara göre öncelendiğini gösterse de bu artışın gerekçeleri ve ) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi harcama detayları belirsiz.
Buradan Sayın Bakana birkaç soru da sormak istiyorum. Sayıştayın denetim raporunda bazı düzenleyici ve denetleyici kuruluşların gelir fazlalarının Bakanlığa aktarılmadığı tespit edildi, BTK de bu kurumlardan biri. BTK aktarması gereken gelirin 100 milyon TL'sini aktarmamış; nerede bu gelir, nereye kullanıldı? BTK'nin artan bütçesi hangi projelere veya altyapı çalışmalarına ayrılıyor? Bu bütçe artışının toplumsal faydası ölçülebiliyor mu?
Sizin verilerinize göre, 2024 yılında toplam kaç URL, "web" sitesi veya içerek erişime engellenmiştir?
Teşekkür ederim.