| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/597) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 16 .02.2016 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yaklaşık dört yıllık ömrüm sadece bilanço okumakla geçti. Türkiye'nin bir ara -çocuk yaştayken- temel analizcilerinden bir tanesiydim. Sizin söylediğiniz hesapta Türkiye'de kişi başına gelir seviyesi 30'la 35 bin dolar arasında olur, eğer o iş 10 milyon... Keşke 10 milyon kişiyi ilgilendirse, keşke 20 milyon kişiyi ilgilendirse, keşke 50 milyon kişiyi ilgilendirse çünkü bunun bir tek sebebi var. Bakın, iş hacmi artacak, iş hacminin artması ne demek biliyor musunuz? Öngörülemeyen bir şekilde, o işletmelerin tamamının beklemediği bir şekilde işleri o kadar çok yükselecek ki, keşke yükselse, keşke yükselse de onlar o insanlara, geçici işçilere talip olsa işsizlik kalmaz Türkiye'de, işsizlik kalmaz; böyle bir şey mümkün değil. Keşke olsa, hepimiz dua edelim, hepimiz aynı taraftayız zaten.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Olmayacağını bildiğimiz için endişe ediyoruz Sayın Bakan.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Ya adamlar işini kaybetmeyecek ki ya. Bu adamları çıkarıp başkasını mı alacaklar?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yok, yok...
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, söz talebim vardı.
BAŞKAN - Sayın Akkaya, neydi acaba söz talebinizin konusu? Ara vereceğiz çünkü, nedir?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Öyle bir insan kitlesi yok zaten bir taraftan birisini çıkaracaksın, bir taraftan birisini alacaksın.
Bakın, ben iş yeri de idare ettim, hâlâ ediyorum. Bakın, ben on beş yıldan beri aynı insanlarla çalışıyorum aynı iş yerinde ve o insanlarla mutluyum. Kapıdan girdiğimde, bankaya gideniyle, bilgisayarının başında oturanıyla, müşteriye gideniyle... Bakın, hepiniz, hepimiz bir yerlerden geliyoruz; iş hayatı sadece bu dediğiniz ilişkiler üzerinden yürümüyor, bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Duygusal bağlılıklarınız var, işletmenizin alışkanlıkları var, güvendikleriniz var; sadece babanızdan, atanızdan, dedenizden kalanlar var, verimlilikler var; bir tek parametre üzerinden yürümüyor ki iş hayatı, hepimiz yaşıyoruz bunları. Bir tek parametre... Benim iş yerimdeki bir tek çalışanı geçici işçiye şey yapmam.
Bakın, geçen günlerde, iş yerinde çalışan kadıncağızın ayağı kırıldı kardan, oğlum telefon açtı "Baba ne yapmamız lazım?" dedi, "Bilmiyorum." dedim. "Ben bir hanım buldum ama dört ay sonra gelecek." dedi, "Ne yapacaksın?" dedim, oğlum "Anlaştım, sigorta yapacağız, dört ay sonra çıkacağını söylüyor ama beğenirsek o da devam etsin, o da devam etsin." dedi. Burada ne yapması lazım? Özel istihdam bürosuna diyecek ki: "Benim dört aylık bir şeye ihtiyacım var, böyle bir değerlendirmeniz var mı?", "Var, buyurun gelsin." Peki iş yerleri niçin bundan kaçıyorlar? Dört ay girdikten sonra o insanlar karşılıklı... Siz de ben de biliyoruz -hanımefendi avukat galiba- avukatlar hemen ilgili kişiyi buluyorlar yani bütün Bursa, bütün Türkiye hep bunu konuşuyor zaten, yani buluyorlar, bulduktan sonra diyorlar ki "Ben senin yerine bir dava açayım." O iş öyle bir noktaya geliyor ki işçi ile işveren arasında bu sefer herkes tedirgin oluyor "Benim nasıl bir iş ilişkisi kurmam lazım?" diye.
Biz bir sosyal hukuk devletinin yapması gereken bütün bu "case"lerden, bütün bu konulardan ortaya çıkan bir konuyu sadece bütün dünyanın kendine ait ortalama olarak bulduğu bir çözümü Türkiye'ye yansıtarak gerçekleştirmeye çalışıyoruz, yapmak istediğimiz başka bir şey değil.
BİR TEMSİLCİ - Ne iş yapıyorsunuz özelde Bakanım?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Ben yirmi iki yıldır sigortacılık yapıyorum, bir tek işim o. Yani ben ömrüm boyunca siyasetten hiç para kazanmadım, ilk kez iki üç aydır veya beş altı aydır maaş alıyorum ve kazandıklarımın önemli bir bölümünü de siyasete harcıyorum. Yani emekçi siyasetçilerdenim, emekçi siyasetçiler bilir.